Bir hafta sonra...
Teyzem Elif'i bakmakta zorlandığı için amcam teyzeme bizim evde kalabilirsin demişti. Teyzem bunu ilk başlarda kabul etmese de işleri zira gittiği için kabul etti. Dört gündür amcamlarda kalıyordu. Amcam önceden tek kalırken şimdi ben, Defne, Elif ve teyzemle beraberdi. Amcam bu yüzden çok mutluyken ben onun hakkını nasıl ödeyeceğimizi düşünüyordum. Bu kadar iyilik karşılıksız kalmamalıydı.
"Yemek ye artık, çok zayıfladın"
Kafamı Ali'ye çevirdiğimde gülümsedim. "İştahım yok. Tatlımı yermisin?"dedim işaret dilimle. Ona ne zaman konuşabildiğimi açıklayacaktım acaba?
Tabağımı ona doğru uzattığımda geri bana doğru itti "o tatlı yenilecek"
Derin bir iç çekip zar zor tatlımı yerken ışık ile Onur'un tartışmalarını dinliyordum.
"Senin karşına hiç seksi erkek çıkmamış bebeğim ondan bu hallerin"
"Siktir git Onur" tatlısıdan bir kaşık daha aldı. "Hem sen yine neden benim karşıma oturdun bakim?"
"Kabul etmiyor ki" diye atıldı Ayaz "senden hoşlanıyor"
"Evet abi, hoşlanıyorsun" dedi Alara.
Işık yarım ağız sırıtırken Onur itiraz etti. "Hoşlandığım falan yok. Aşık olacak başka kızmı yok sanki? Sarı civ civde kimmiş?"
Işık kendime sarı civ civ denilmesine baya alıştığı için sesini çıkartmamıştı. "Ama" dedi Ayaz "Alara gayet güzel bir kız"
Alara'nın yanakları kızarırken Onur Ayaz'ın kafasına sert bir tokat attı. "Kardeşime sulanma! Elimde kalırsın bak göt!" Işık'a ve bana bakıp "pardon kızlar" dedi. Alara alışık olmalıydı.
Tabağımdaki tatlı bittiğinde ayağa kalktım. Benimle birlikte Ali'de kalktı. O koca boyu ve cüssesiyle ayağa kalkıp tabağımı aldı ve yerine koyup yanıma geldi. Koluna girdiğimde bizim guruptaki herkes kalkmıştı. Biz Ali ile önden giderken Onur'un gözleri bizdeydi ancak ben görmezden gelecektim.
Onur ve ışık...
Işık yine sırasına oturduğunda Onur'da onun yanına oturdu. Onur'a göre ışık çok yorgun bir kızdı. Sürekli yorgun görüyordu onu ve bunun nedenini de bir türlü öğrenemiyordu.
"Neden hep canın sıkkın?"
Işık Onur'u duymazdan gelecekti ama "defol agrasif" dedi.
Onur dertlice iç çektikten sonra "bana agrasif diyorsun ama sen benden daha da agrasifsin. Derdin ne? Bana anlatırmısın?"
Işık kafasını sıradan kaldırdığında anlatmaya başladı. Onursa buna şaşırmıştı. "Annemle babam sorunlu bir evlilik geçiriyorlar. Bu da benim canımı sıkıyor bu kadar. Boşanma sürecindeler. Boşansalar da kurtulsam!"
Onur bunu hiç beklemiyordu işte. Bu yüzden cevap verememişti ama içindeki o merak da geçmişti.
Zeynep...
Okul çıkışı olmasını çok da sevmiyordum. Arkadaşlarımla ayrılmak pek iyi gelmiyordu. Ali artık benim korumam olduğu için o da yanımdan ayrılmıyordu. Bana Özel gelen arabalardan birine şoför kapısını açınca bindim ve eve doğru gitmeye başladık.
Annemin ölümüyse hâla canımı sıkıyordu. Bu konuda ne yapacağımı bilmiyordum. Ama yapacak da bir şey yoktu aslında. Onun yokluğuyla hayata devam etmek zorundaydım.
Kısa bir süre sonra eve geldiğimde odama gidip üzerimi değiştirdim. Salona gidecekken amcamın biriyle konuştuğunu anladım. Karşısında bir adam vardı. Onlar beni görmûyorlardı ama ben onları duyuyordum.
"Senen korkulu Changir, nasıl miden aldı lan? Annen o senin annen"
Ne demek istediğini anlayamamıştım ama anlayacaktım.
"Annem zaten hastaydı. Seksenden geçmişti yaşı da. Acı çekmemiş oldu işte" dedi amcam. Sigarasından derince çektikten sonra yanındaki içkisinden bir yudum aldı.
Karşısındaki adam şakaklarını ovuyordu. Bir işler dönüyordu ama ne?
"Nasıl öldürdün aklım almıyor"
"Amma kafa şişirdin Ahmet! Neden geldin sen?"
Demek adamın aadı Ahmetti.
"Neden geleceğim?" Dedi o da içkisini yudumlarken "olayı baştan sona anlatacaksın bana"
Amcam tısladı. "Nedenmiş o?"
"Yakın arkadaşız. Bilmeye hakkım var"
Kısa bir sessizlikten sonra amcam anlatmaya başladı. Bu esnada ben de varlığımı belli etmemeye çalışıyordum.
"Benim tek amacım Büşraydı" teyzem! "Bütün dümen onu kazanmak içindi. Yenegemi de bu yüzden annemle beraber öldürdüm. Yani otobüsün frenleri kestim o kadar."
Ne?!
"E malum sonra da şu sürtük kızları bizde kalmak zorunda kaldı. Bu yüzden de Büşra sürekli buralardaydı. Baktım iş böyle gitmiyor, kocasınında frenlerini kestim. Böylece büşra hep burda kalmış oldu. Sırada onu kendime aşık edip küçük sıçan olan kızını da tahtalı köye gönderirim"
!!!
Şok olduğunuzu biliyorum. Aslında erken oldu daha geç açıklayacaktım ama kitabı bitireceğim. Yakın bir zamanda biter yani. Zaten taa başlamadan önce tanıtımda söylemiştim kısa bölümlü olacağını.
Neyse yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Bu arada uzun zamandır bölüm atmıyordum. Bunun için de sizden ayrıca özür dilerim ama yazar tıkanması olduğumu düşünüyorum. Ama sıkıntı değil. Bölümlere devam edeceğiz.
Bu kitaptan sonra yeni bir kitap yazacakmıyım diye soranlar olursa da cevabım Evet! Ama çok uzun zaman sonra bulabilirsiniz bu kitabı. Çünkü tüm bölümlerini bitirdikten sonra yayınlayacağım. Yani çok uzun bir süre kitap yazmıyor sanıyorsunuz beni ama hayır! Diğer kitabımı yazıyordum.
Bunu bitirmeden ona geçmeyeceğim merak yok! Diğer kitabımın ismi ADSIZ yazdıktan sonra beğenirsem yayınlayacğım onu da. Ama çok uzun bir süre sonra. Yani aylar sonra .
Neyse artık bu KİMSE DUYAMAZ kitabımı bitirmem gerek. Yeni bölümde görüsmek üzere.
Oylarınızı ve yorumlarınızı da bekliyor olacağım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kimse duyamaz...
Adventurebabasının ateşler içinde bedenini gören zeynep. artık hiç konuşamaz olmuştur. bakalım zeynep hayatının geri kalanını sessiz bir sekilde nasıl devam ettirecek?