eniştem 27. bölüm

87 8 2
                                    

Kimse duyamaz...

Bugün terapiste gitme günüm olduğu için okula gitmemiştim. Amcamın ısrarlarına karşı kahvaltı edip giyindim. Daha sonra da terapistimin yanına gelmiştim. Artık terapistimin yanına gelmeme gerek yoktu. Çünkü artık ben konuşabiliyordum. Ama bunu kimse bilmiyordu işte. Defne hatiç...

Kapıyı çalıp içeriye girdim. "Hoş geldin Zeynepciğim" dedi Banu abla.

Hiç bir şeyi çaktırmamaya çalışarak işaret dilimle "hoş buldum" dedim.

Bana oturmama işaret edince karşısındaki siyah deri koltuğa oturdum. Tıpkı bir hastahane gibi kokuyordu bu küçük oda. Ve bu beni geriyordu.

"Nasıl geçiyor günlerin?"

"Normal, annemi kaybettim haberiniz vardır. Bu yüzden buruk geçiyor. Bir de babaannemi kaybettim"

"Başın sağ olsun" dedi defterine açıp not almaya hazırlanırken.

"Hiç konuşma denemeleri yaptın mı canım?"

Kafamı sağa sola salladım.

"Peki, kötü bir şey olduğunda konuşamamaya başladın. Bunun sonucunda iyi bir şey olduğunda konuşmaya başlayacaksın diye tahmin ediyorum"

Oysa ben kötü bir şey olduğunde konuşamamaya, yine kötü bir şey olduğunda konuşmaya başlamıştım.

"Ailenden bir tek Defne kaldı değil mi?"

"Eve-" elimle ağazımı kapattığımda terapistim hızla başını önündeki defterden kaldırıp bana baktı. Afallamıştı.

Amk işi! Ağazımdan kaçırmıştım.

"Zeybep..."

Yutkundum.

"Benden neden gizledin? Kimler biliyor?"

Yalan söylemiş olma hissiyle yerin dibine girmek istiyordum şuan. İşaret dilimle bir şey yazacaktım ki "konuşarak!" Dedi.

"Kimse bilmiyor" dedim kısık sesimle.

"Terapitinden hiç bir şey saklamaman gerekiyor Zeynep! Sana yardımcı olmaya çalışıyordum. Ayrıca neden saklıyorsun"

"Sesimi kimsenin duymasını istemiyorum. Herkes bir anda üzerime gelecek"

Kaşlarını çattı "bunu da nereden çıkattın?"

Bir kaç saniye bakıştık"daha yüksek sesle konuşurmusun?" Dedi.

Yutkundum ve kısık sesimle "ya kimse duyarsa?" Dedim.

Kapıya baktı bir kaç saniye. Daha sonra bana baktı. "Kimse duyamaz " dedi. "Konuş sen"

Derin bir nefes aldım. "Bunu kimsenin bilmesini istemiyorum" dedim yüksek sesle.

Gülümsedi. Gurur duyar gibi bana baktı. "Aramızda kalacak" dedi "ancak ne zaman konuşmaya başladın?"

Ellerimle oynamaya başladım. "Annem öldüğünde...hastahanede babamın ismini sayıklamışım. Sonra konuşma denemesi yaptım. Konuşabildiğimi fark ettim"

"Çok sevindim" dedi "ama bunu saklamana gerek yok. Hazır olduğunda herkese açıkla"

Onayladım.

"Bu kadar yeterli. Haftaya yine gel. Seninle konuşalım biraz. İznin olursa şimdi de bir diğer hastamı alacağım"

"İyi günler" dedim ve ayağa kalktım.

Kapıyı açtığımda karşıdaki koltukların birinde oturmuş beni bekleyen amcamı gördüm. Kafasını kaldırıp bana baktı. Ayağa kalkarken "zeybep" dedi "ne dedi Banu hanım?"

Yutkundum ve işaret dilimle yazmaya başladım. "Kesin bir şey söylemedi." Dedim kısa keserek.

Beni onayladıktan sonra arkamdaki korumamla beraber arabaya doğru ilerledik. Arabaya bindiğimizde kafamı cama yasladım. Bildirim sesi geldiğinde çantamdan telefonumu çıkarttım. Ali'den mesaj vardı.

Ali: naber sevgilim?

Zeybep: iyiyim. Sen okula gittin mi?

Ali: evey okuldayım şuan ama sen neden gelmedin?

Zeynep: terapiste gittim.

Ali: hm. Var mı bir gelişme?

Var! Ben konuşabiliyorum...

Zeynep: hayır...

Ali: olsun, iyileşeceksin merak etme.

Zeynep: teşekkürler.

Ali: rica ederim de, o koruma hala yanında mı?

Zeynep: mâlesef.

Ali: senin yanında durmasını istemiyorum.

Zeynep: ben ne yapabilirim ki?

Ali: senin bir şey yapmana gerek kalmayacak zaten.

Zeynep: nasıl yani?

Ali: ben halledeceğim. Ve ben bir şeyi kafama taktım mı yaparım güzelim.

Zeynep: biliyorum. Bu yüzden sorgulamıyorum.

Ali: sorgulama.

"Geldik, efendim"

Koruma kapımı açtığında arabadan indim. Eve girip odama girdim direk. Uykum vardı. Hem de hiç olmadığı kadar...

Yatağıma uzanıp uyumaya başladım.

...

Hava karardığında uyanmıştım. Ve bu kadar çok uyumama da şaşırmıştım. Esneyerek doğruldum ve odamdan çıktım. Salona girdiğimde amcam yoktu. Diğer odalara baktığımda yine yoktu. Defne'nin odasına girdigimde Defne'de yoktu. Tellefonumu elime alıp telaşla amcama yazmaya başladım.

Zeybep: amca, evde yoksun. Ayrıca Defne'de yok! Neredesiniz?

Amcam çevrimdışıydı. Ben de bu yüzden normal mesajlardan yazdım.

Amcam: Zeynep sakin ol. Sana bir şey söyleyeceğim ama üzülmek yok güzel kızım.

Her zamanki amcam işte. Asla üzülmemi istemiyordu. Annemden sonra ona emanet olmuştum. Üzerime titriyordu. Hakkını nasıl ödeyeceğimi bilmiyordum.

Zeynep: tamam amca. Söyle hadi.

Amcam: teyzenin eşi kaza geçirmiş. Trafik kazası. Şuan hastahanede.

Ne?!

Zeynep: teyzem ne durumda? Hangi hastahanedesiniz?

Amcam: sakin ol Zeybepcim. ****Hastahanesindeyiz. Korumanı arayayım seni getirsin.

Zeynep: tamam amca. Hemen ara ama.

Amcam: tamam kızım endişelenme sen.

İnanmıyorum ya! Önce annem sonra eniştem. Neden hep bizim başımıza geliyordu bu? Kim bilir teyzem şimdi ne haldedir?

kimse duyamaz...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin