ben seni hep özledim 15. bölüm

129 11 3
                                    

Kimse duyamaz...

Zaten seni sevmek, eşitti
en büyük Günaha...

Ne denilirdi? Ne demeliydim? Kim dilsiz birine aşık olurdu ki? O olmuştu. Ben de olmuştum. Aşk can yakar mı peki? Aşk nedir? Kırıcımıdır? Mutlumudur? Peki aşk insanın gözünü de kör eder mi? Bence etmez.

Derin bir nefes aldım. Gözlerimi kapattım ve el işaretimle "galiba, ben de senden hoşlanıyorum, Ali"

Gözlerim kapalı bir şekilde ellerimi tuttu. Sonra burnumda bir uyuşukluk hissettim. Onun kokusunu aldım. Sonra sanki cennetle cehennemin karışmış hâlini yaşadım. Onun dudakları, dudaklarımı buldu. Alev alev yanıyordu kalbim, galiba kalbim cehennem tarafındaydı. Ama karnımda, bedenimde kelebekler uçuşuyordu. Soyut bir şekilde havalanıyordum sanki. Galiba bedenim de cennetin tarafındaydı. Peki aşkımız? Aşkımız neredeydi? Hangi taraftaydı?

Benden yavaş yavaş uzaklaştığında "seni her gün görmeme rağmen" dedi benim işaret dilimle, o da konuşmuyordu. "Çok özlüyordum. Bir insan karşısındaki insanı nasıl özler? Ben seni hep özledim"

Ben de onu özlüyormuşum meğer. Karşımdaydı, yanımda. Ama ona dokunamıyordum. Sadece bakıyordum. Ama göremiyordum. Bakmakla görmek arasındaki fark çok büyüktü. Ben onu bugün görmüştüm. Tam az önce, beni öptüğünde...

"Çözülemiyordu ipinin ucu bu nasıl bir kör düğüm" dedi yine işaret diliyle. "Seni çözemiyordum, anlayamıyordum. Ama sana karşı biri olunca, mesala yıldırım sana o kelimeyi kullanınca, tutamadım kendimi. Nasıl oluyor bilmiyorum. İçimdeki hissi sana tarif edemiyorum. Aşk bu olsa gerek."

Benim elimi tekrar tuttu ve gözlerime derince baktı. "Tuttuğumda, elini" dedi. "Yürekte can sesi var. Gördüğümde yüzünü, içime sarasım var. Ben senin aşkınla yandım, nur gözlerine daldım. Bin yarınıma ortak, muradı sende aldım" diye devam etti. Bunlar aslında şarkı sözleriydi ama o sanki şiirmiş gibi söylüyordu. Devam etti. "Öyle bir sevmişim gel de tarif et. Sen bana armağansın. Yüzünden süzülse inan bir damla, gönlümde çağlayansın. Ve, benimle sevgili olmalısın"

Göz yaşlarımın arasında kahkaha attım. Bu son cümleyi kendisi uydurmuştu. "Tamam" dedim ben de. "Şimdi benden ne istersen, benim sana hayırım yok, tarafından katledim, bu yüzden de EVET dedim"

Dudakları yukarı doğru kıvrıldığı gibi bana sarıldı. Kafamı onun o huzur verici göğsüne bir kez daha yasladım. Ve iç çektim. Benim sesimi duyamayacaktı. Bir kere bile ona sevgilim diyemeyecektim. Ama o, buna rağmen beni seviyordu. Sana aşığım diyordu. Ve bu beni çok mutlu ediyordu...

İyice şiire bağladık anasını satayım.

"Zeyneep" teyzemin sesini duymamla, kafamı Ali'den ayırmam bir oldu. Çekmecemi apar topar açıp içinden rast gele bir kitap çıkarttım ve Ali'nin önüne savurdum. Sonra bir tane daha çıkartıp kendi önüme koydum ve rast gele bir sayfa açtım. Ders çalışıyormuş gibi davranacaktık. Yalan değil, şiir dersi çalışmıştık.

Teyzem odaya girdiğinde huh! Ladı. "Ali telefonunu yanına almamış sanırım. Babası gelmiş. Ali'yi çağırıyor"

Allah!

İnşallah bir şey olmazdı. Aaaamin! Amin diyin!

Ali bana bakıp "görüşürüz Zeybep" dedi.

"Görüşürüz."

"Hoşçakal oğlum" dedi teyzem Ali'yi dışarıya çıkartırken."yine bekleriz"

"Teşekkür ederim" dedi Ali "bir de, annem adına tekrar özür dilerim."

"Sorun değil yavrum" dedi teyzem ve Ali gitti.

Elif ve  Defne evde değildi?

"Ya zeyno" dedi Teyzem mutfağa girerken "bizim çocuklar nerede?"

Bilmiyorum, desem bana kızardı. Biliyorum desem, hem yalan söylemiş olur, hem de yakalanırdım. Yutkundum. "Bilmiyorum"

Esselaaaaa tü esselaaaa aaaaaa aaa ualeyyyyyk!!!

Teyzem bana döndü. Kaşları çatılmaktan birleşmişti resmen. "Zeybep!" Diye bağırdı. "Sen evde değilmiydin? Çocuklar nerede?"

Ben dudaklarımı kemirmeye başladığımda kapı zili çaldı. Yüreğime soğuk sular serpilirken ben hemen kapıya koştum ve açtım. Şükür! Bizimkilerdi.

"Neredesiniz siz?" Dedi teyzem.

"Eee şey" dedi Elif "markete gittik"

Teyzem gözlerini kıstı ve ellerine baktı "ama ben elinizde hiç bir şey göremiyorum!"

"Çünkü"diye atıldı Defne "biz yolda hepsini yedik. Evet, yedik"

Bu söylediğini kendi bile inanmıyordu. Shsbsh.

Teyzem kapıyı ardına kadar açtığında "girin!" Dedi.

İkiside birbirlerine baktıktan sonra girdiler. Benim odama girdiklerinde ben de arkalarından girdim. "Abla" dedi Defne "sana önemli bir şey anlatacağız"

"Neymiş?"

"Biz markette biriyle tanıştık" dedi Elif "ismi Emre"

Emre!

"Evet" dedi Defne "hatta flörtleştik"

Lan!

Bunlar daha 6. Sınıf lan. Ben 6. Sınıfta yanımda götürdüğüm beslenbe çantamı yumurta koyma derdindeydim şunlara bak. Te Allah'ım ya...

Ey aşk! Neden bu kadar
zamansızssın???


Q0Yorumlarınızı ve oylarınızı benden esirgemeyin...







kimse duyamaz...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin