Herkese tekrardan merhaba. Bu hayali sahnemde biraz da neslihan ve alaz ilişkisini işlemek istiyoru. Biliyoruz alaz hala neslihana çok kırgın çok kızgın. Bir olaydan dolayı alazın kalbi yine neslihanin davranışına kırılıyor. Ve daha sonrasında ortadan kayboluyor.
Bu kurgumda asiye pek fazla yer vermicem çok az ama çok önemli bi sahnesi olucak. Ama siz sevgili olduklarını bilin tamam mı.
O zaman herkese iyi okumalar umarım beğenirsiniz.
Alaz yamana onun, için büyük sırrı söylediğinde neslihan hayal kırıklığıyla baktı oğluna. "Alaz abin daha yeni bir kayıp verdi neden yaptın bunu"
"Ben de onun yüzünden beş yaşımda bi kayıp vermiştim anne. Hatırlarsan " Dedi alaz. Annesinin ilgisizliğinden bahsettiği aşikardı.
Neslihan kapıya yöneldiğinde "oğlunun peşinden mi gidiyorsun" Alayla kıvrıldı dudakları "hiç sekmez desene" Diyerek sahte bi gülümseme gönderdi.
"Kendi acın ile onunkini bir tutamazsın alaz anladın mı sen bu evde çocukken istediğin her şey vardı ağzında gümüş kaşıkla doğmuştun sen, sende çağla da ece de, ama abin çok büyük mücadeleler vermiş hayatta kalabilmek için abini rahat bırak artık lütfen senin herşeyin varken bu evin içinde onun hiç bişeyi yoktu-" Anında kesildi kadının cümlesi "her şeyim vardı bi annem yoktu " Dedi genç adam.
"Ayrıca ben abisine hiç kızmadım hiç bi zaman benin kızdığım tek kişi acı çekmeyi bile beceremeyen hayatı elinde avucunda kalmış diğer çocuklara da zindan eden sendin tamam mı bana şimdi burda acıtasyon yapma" Dedi adam gayet kendin emin bi şekilde.
Neslihan cümlenin haklılığının altında eziliyordu. Kendisine bakan oğluna "çık odana gözüm görmesin seni " Diyerek merdivenleri gösterdi. "Senin için zor bi şey değil anne ben odaya çıkmasamda senin gözün beni görmez zaten " Diyerek merdivenlere yöneldi.
Oğlunun çıkışını burukça izleyen neslihan kendisini toplayarak çalan telefonunu cevapladı. Karşisinda ki güven yamanın kendisine geldiğini ama feci derecede dağılmış olduğunu söylüyordu. Neslihan bir merdivenlere baktı birde kapıya. Hızlıca çıkıp arabasına atladı.
Alaz odasına çıkıp kapısını kitledi çünki beş, dakika sonra çağlanın kapısına geleceğini biliyordu. Ve bildiği gibi de oldu kapının kolu çevriliyordu. Çağla kapıyı açamayınca alaza seslendi "alaz niye kitledin, kapıyı açsana" Dedi
"Çağla şu an olmaz gidermisin " Dedi rica edercesine çağla giremeyeceğini anlayınca geldiği, gibi gitti.
Alaz koltuğa bıraktı kendini. Gözlerini tavana dikti. Evet abisinin yokluğuna kızmıştı her zaman kızmıştı ama o en çok annesine kırılmıştı.
Şimdi yamana gidişine kızmıyordu aslında annesinin. Çünki yaman için çok önemli bi gerçeği söylemişti ona. Yamanın, babasının güven olduğunu söylemişti bir kere bile pişman olmadan doğruları herkes öğrenmeliydi evet belki zamanlama yanlıştı ama doğrular aşikardı.
Küçükken alaz en çok aliyi severdi. Çağla ne kadar ikizide olsa sonuçta bi kızdı ve zevkleri feci halde farklıydı. Aralarındaki o ince ikiz bağı bile zevklerini aynı paydada toplayamıyor du ama ali ile o kadar ortak yönleri vardı ki bir araya geldiklerinde bir dakika oturmaz her anı dolu dolu yaşarlardı. Hatırlıyordu bunların hepsini alaz, yaşı küçüktü ama hatırlıyordu.
Beraber tek kale maç yaparlardı çoğu zaman. Babalarıda katıldımı ikisinin keyfine diyecek olmuyordu. Ali okula gittiği zamanlar alaz heyecan ile saatleri, sayar bahçede onun gelmesini beklerdi.