Kaza part 4

954 29 169
                                    

Selammmm. Vizeleri bitirdim geldimmm. Nasılsınız bakalım görüşmeyeli. Umarım hepiniz iyisinizdir. Ve bir önceki partı beğenmişsinizdir. Bu kurgumun son partı olacak. Haberiniz ola

O zaman bölüme geçelim. Herkese iyi okumalar. Umarım beğenirsiniz

"Ne zaman normal odaya alırlar ki anne hı, ne zaman alırlar" Diye sordu çağla heyecan ile. Alaz uyanmıştı alaz onun varlığını hissetmiş ve uyanmıştı.

Neslihan heyecandan yerinde duramayan kızının kollarına iki yandan sarıldı "bilmiyorum hayatım, en kısa sürede alırlar diye düşünüyorum" Diyerek yanıtladı çağlayı. Ve ekledi "hadi sende odana git biraz dınlen çok ayakta kaldın yorulacaksın"

"İyiyim ben anne gerçekten" Burada kalmak istiyordu. İkizine en yakın konumda.

Güven alazın odasından çıktığında koridordakiler hemen etrafını çevreledi "güven hocam nasıl alaz iyi dimi" Endişeyle sordu neslihan. Ufak bir tebessüm gönderdi güven ondan umut bekleyen insanlara ardından ise konuşmaya başladı.

"Durumu gayet iyi bu gün içinde yoğum bakımdan çıkartıp normal odaya alacağız. Bir kaç gün daha müşademiz altında kalsın herhangi bi sorun saptamaz isek taburcu edicez"

Güvenin söylediklerinden sonra herkes sevinç ile birbirine sarıldı. Tam bu sarılma esnasında belki dalgınlıkla belkide bilerek çağla da yamana sarıldı. Kendisine sarılan genç kıza şaşırsa da kollarını sardı yaman.

Çağla ise daha sonra sakince ayrıldı abisinden "ııı ben şey, şey yani" Diye bi şeyler geveledi ağzında. "Sarılmak istedim " Kızın cümlesinin üstüne bu sefer yaman sarıldı kıza. Onları neslihan yüzündeki buruk tebessüm ile izledi.

Alaz yoğum bakımdan çıkarılmıştı. Çağla ile birlikte iki kişilik bi odaya yerleştirilmişti. Şimdi ise tüm aile onların odasındaydı.

"Çok korktum alaz" Dedi yatağın ayakucuna oturan çağla "sen orda öylece-" Lakin devam edemedi cümlesine. Her seferinde o arabadaki ana gidiyordu. Ağlayarak sesleniyordu alaza ama hiç bi cevap alamıyordu. Ellerinden kayıp giden eli daha sıkı kavrıyor, sesleniyor, ağlıyor ama alaz onunla konuşmuyordu.

"Şiii " Dedi alaz"ağlama, bak geçti hepsi " İkizinin ağlamasına dayanamazdı alaz. Ne ece ne de çağla hiç bi zaman ağlamasın isterdi. Küçükken çağla düştüğünde hemen yanına koşardı mesela o ağlamadan yarası kanıyorsa silmek isterdi. Sarılmak çağlaya iyi geliyorsa sarıp sarmalardı. Her zaman ben burdayım derdi.

Ece küçükken fazla yaramaz, fazla ağlayan bi çocuk değildi ama alazın onun içinde bulduğu çözüm önerileri vardı. Eceyi ne zaman mutsuz, huysuz hissetse başlardı şarkı söylemeye. Zaten abisinin sesine ayrı bi zaafı olan ece ise anında susup otururdu. Bazen sadece abisini dinler bazense ona eşlik ederdi. Müziği sevmesindeki en büyük etken de bu geçmişteki anılardı işte.

Bu sefer lafa alazın başucuna tünemiş ve hastaneye geldiğindem beri bir adım bile uzaklaşmamış olan ece girdi "ağlama demesi kolay zaten abi " Dedi ilk başta daha sonra ise elini kalbinin üstüne koyup "şu narin kalbim ne kadar üzüldü haberin var mı senin " Diyerek en tatlı, sevecen halini takındı.

Alaz kaderşinin, kolundan tutup yatağa oturttu. Ve elini kardeşinin kalbine yasladı "senin bu tatlı narin kalbin hiç üzülmesin ececim çünkü abinin seni bırakmaya hiç niyeti yok " Dedi en samimi hali ile. Daha sonra ise hafif dalga geçerek "benden kurtuluşun yok yani sonuna kadar ensendeyim ece soysalan " Onun bu cümlesine odadaki herkes güldü.

Neslihan çağlaya yönelirken alaz ile de göz göze geldi ama genç adam hemen çekti gözlerini annesinin harelerinden. Neslihan ise kaçamak bakışlarını alazın üzerinden çekmeden kızının kollarını tuttu "çağlacım hadi yatağına geç güzelim, bu gün çok ayakta kaldın yorma kendini" Yataktan kalkan çağlaya yardım ederek yandaki yatağa yönlendirdi.

Yabani Hayali Kurgular Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin