Herkese tekrardan merhabalar. Umarım bir önceki bölümü beğenmişsinizdir ve umarım bu bölünüde beğenirsiniz.
O zaman herkese iyi okumalar.
Gel seninle bir kez daha ağlayalım. Yaşanmışlara, yaşanmamışlara bir de hiç yaşanamayacaklara.
Yaşanmışlara ağladık, yaşanmamış eksik kaldıklarımıza da ağladık ama ya hiç yaşanamayacak olanlar. Ya o doğum gününde o saldırı hiç olmasaydı ya alaz o gece kapıyı açmak gibi bi jestte bulunmayıp önden gitmeseydi ya o gece mutlu bitseydi.
İhtimallerle dolu olan hayatta gelin bir de bu evrenin ihtimalini okuyalım ne derseniz? İhtimaller yaşanmak için vardır gelin o halde bir 28 nisanda neler yaşanmış bir de bu ihtimali okuyalım.
Bu gün nisanlardan 28 di yani Alaz ile Çağlanın doğum günüydü. Anneleri tarafından her doğum gününde eksik hissettirilen iki kardeş yine her seneki gibi geçecek zannediyordu bu günü de ama hesaba katmadıkları bir şeyler vardı; o da yaman, Asi ve cesurun bu gün için planladıkları süpriz.
Yaman artık soysalan evinde kalıyordu. Kardeşleriyle arası baştaki gibi kötü değildi artık. Ece ile zatem çok iyi anlaşmışlardı ama Çağla ve Alaz ile başlarda kanlı bıçaklıydılar sanki. Lakin aşmışlardı bu sorunları artık. Hatta inanılmayacak bi şeydi ama yamanın masasının üzerinde kardeşleri ile çekilmiş bir fotoğraf bile vardı öyle küçüklük fotoğrafıda değil daha iki hafta önce çekilmiş bir fotoğraftı..
Yaman sabah erkenden Asi ve Cesuru aramış eve çağırmıştı. Birazdan Alaz ve Çağla evden çıkmak isteyeceklerdi ama çıkmamaları gerekiyordu. Yamanın çabaları onları ikna edebilecek güçte olmayabilirdi. Biraz yardım şarttı.
Asi eve girdiklerinde direk olarak alazın odasına çıktı cesur ise çağlanın yanına geçmişti geriye kalan hazırlıklarla ise yaman ilgilenecekti.
Asi şimdi olmayı en çok istediği yerdeydi. Soysalan malikanesinin çatı katında. Alazın odasında. Kapıyı yavaçşa açıp içeri aheste adımlarla girdi. .Uzunca bi süre göz gezdirdi genç kız odada. Alaz görünürde yoktı banyoda herhalde diye düşündü
Yatağın hemen üzerine çıkarılmış, olan ince ceketi gördü asi. Hemen uzandı cekete. Sırtına geçirirken Alazın kokusu sardı her yanı.
İlerideki komedinin önünde bir parfüm şişesi gördü eline alıp burnuna götürdüğünde o müptelası olduğu kokuyu çekti içine. Bir kere bileğine sıkıp parfümü aldığı yere geri koydu.
Daha sonra arkasından bir çift el dolandı beline. Sarmalayıp gerisin geri kendisine çekti kızı alaz. Banyodan çıktığında Asinin sırtının dönük olduğunu görmüştü açıkcası ne zaman geldiğinide duymamıştı.
"Hoş geldin " Dedi Alaz. Ellerini kızın belinden çekmiş ve kendisine dönen kızın şaçlarına daldırmıştı elini. "Hoşbuldum " Derken başını adamın omzuna yasladı Asi.
"İyiki doğdun" Alazın bir şey demesine fırsat vermeden dudaklarını adamın dudaklarına yasladı genç kız. Sakince dudaklarının buluşmasına izin verdi alaz. Özlemişlerdi birbilerini öyle dekicesine değil sakindi öğüşleri yorulmadan yıpratmadan sakin.
"Bende, bu günde bi eksik var diyordum meğer senmişsin" Dedi alaz kızdan ayrıldıktan sonra başını alnına yaslayıp bi süre öyle kaldı.
"Bende çıkıyordum tam " Diye cümlesine başladı lakin Asi acelece böldü Alazın cümlesini "nereye" Epeyce meraklı çıkmıştı sesi.
"Okulda bi kaç işim var, oradan da bizimkilerle buluşacaktım " Daha sonra aklına gelen fikir ile duraksadı "sen de gelsene benimle" Diye bi öneride bulundu.