Savaş'tan...
Dönme dolapta en yüksekteydik. Biz Ecem'le beraber bindik. Zeynep'le de Furkan birlikte... Dönme dolap hareket etmeye başlamıştı. Ecem'e baktığımda titriyordu. "İyi misin?" diye sordum. "Ev- Evet." dedi kekeleyerek. Kekelemesinden ve titremesinden korktuğu çok anlaşılıyordu. Yüksekten korkuyordu demek ki. Ecem'in de söylediği gibi ben bildiğin öküzüm ya. Kız binmeyelim dedi. Ne diye illa da dönme dolaba binelim diyorsun ki. Sarılmak belki iyi gelir. Aramızdaki mesafeyi kapatıp sarıldım. Hemen itti beni. Normalde kızlar bana sarılır ben nefes alamadığım için iterim onları. Şimdi ben bir kıza sarılıyorum. Hem de kardeşimin sevgilisi ve onun ölmesine neden olan hayvanın kardeşine sarılıyorum ve o beni itiyor. Şu an ne Arda'yı ne de Burcu'yu düşünmek istemiyorum. Yanımızdan kalp şeklinde kırmızı bir balon geçiyordu. Ayağa kalktım ve balona uzandım. Ecem; "Ne yapıyorsun?" dedi kekeleyerek. Balonu aldım. Ve Ecem'e uzattım. "Çok korkuyorum." dedi. Şu an küçük bir kız çocuğu gibi görünüyordu. Ve ben o normaldeki masum bakışına dayanamayıp intikamdan vazgeçmek istiyordum ama şimdi o çocuksu bakışıyla daha da masum görünüyordu. İşim gerçekten çok zor. Balonu aldı Ecem. "Korkmana gerek yok. Burcu'yu koruyamadım. Ama seni korurum." dedim. "Teşekkürler. Balon çok güzel." dedi balona bakarak. "Senden güzel değil." dedim. Kibarlık mod : onEcem'den...
Dönme dolap yavaşça aşağı inmeye başlamıştı. Ölmediğime şükrediyordum. En önemlisi de Savaş yanımda diye şükrediyordum. Nihayet indik. Savaş'ın verdiği kırmızı balonla hızlıca indim dönme dolaptan. Savaş'ta inip yanıma geldi. Başım hala dönüyordu. Düşecek gibi oldum bir an. Savaş elimi tuttu. Elimi Savaş tuttu. Tuttu elimi Savaş. Tuttu Savaş elimi. Her şekilde de heyecanlandıran ve kalbimin ritmini değiştiren bir cümle. Elimi çekmeye çalıştım ama hayvan gibi tuttuğu için çekemedim. Elim uyuşmaya başladı. Kalbim zaten deli gibi atıyor. Aşk buymuş demek ki. Zeynep'le Furkan yanımıza geldiler. İkisi de bir ellerimize bir bize bakıp sırıtıyorlardı. Elimi çektim. "Başım döndü de o yüzden yani." dedim. "Tabii canım. Biz de öyle düşünmüştük zaten." dedi Zeynep gülerek. Bunun evi de var. Aman evde işkence planlarımı sora düşünürüm. Ya da acıdım ya. Zaten yorgunum. "Korku tineline binelim mi?" dedik Savaş'la aynı anda. Sonra da birbirimize bakıp güldük. Liseli aşıklar olur ya. Aynı onlar gibiydik. Ama sadece liseli olmamız aynıydı. "Bence hiç gerek yok." dedi Zeynep. "Hani sen diyordun ya Ecemciğim atlı karınca falan şimdi baktım da gerçekten çok tatlılar." diye ekledi Zeynep cadısı. "Keser döner sap döner gün gelir hesap döner." dedim sırıtarak. Zeynep korku tünelinden çocukluktan beri korkardı. Ben çok severdim. Hala da seviyorum. "Yo bence korku tüneli iyi fikir." dedi Furkan. Zeynep, Furkan'a öyle bir baktı ki. "Atlı karıncalar nerde?" dedi çocukcağız. Biz de Savaş'la gülerek izliyorduk onları. "Ağzımın içinde Furkan. Görmüyor musun?" dedi Zeynep. "A de bakayım." Valla çok komik bunlar ya. Savaş'ın kulağına; "Kavga eden karı kocalar gibiler çok tatlılar ama." dedim. Güldü. "Gerçekten de öyleler." dedi o da benim kulağıma. Nefesi yüzüme gelince biraz geri çekildim. Savaş sırıtıyordu. "Tamam hadi fısıldaşmanız bittiyse korku tüneline biniyoruz. " dedi Furkan. Biz yine Savaş'la bindik. Zeynep'le de Furkan binmişlerdi. "Korkarsın sarılabilirsin." dedi Savaş her zaman ki harika gülüşüyle. Bunu sinemada korku filmini izlerken de demişti. O zaman sarılmamıştım. Ama şimdi o kadar çok istiyordum ki sarılmayı. Birden boynuna kollarımı doladım ve sımsıkı sarıldım. "Korkuyor musun? Hani sen korkmuyordun. Yani korku filminden korkmuyordun. Bence korku tünelinden de korkmuyorsundur." dedi. "Hem korkuyorsan sarıl diyorsun hem de korkmuyorsundur mu diyorsun?" dedim ve geri çekildim kaşlarımı çatarak. "Tamam canım kızma. Ama çok sarılmak istiyorsan sarıl yani, sorun olmaz alışkınım." dedi. "Ne sarılacağım be ben sana." dedim. Önüme döndüm. Korkunç görünsün diye iki kurukafa iskelet falan koymuşlar. Ama korkuncun yanında bile geçemiyorlar. Arkadaki kızlar örümcek çıktığında öyle bir çığlık attılar ki hayattan soğudum resmen. "Hayatınızda hiç mi örümcek görmediniz siz?" dedim arkamı dönüp bağırarak. "Tabii yanında sevgilin olunca korkmazsın." dedi tam arkamda oturan kız. "Ne sevgilisi be?" dedim. Önüme döndüm hemen. Savaş yine gülüyordu. Of gülmesen olmaz sanki.