Savaş'tan...
"Sen beni mi kıskanıyorsun?" dedim. Ecem; "Yoo seni niye kıskanayım? Olsa olsa haline gülünür." dedi. Tabi tabi ben de bunu yedim. "Ne oldu o zaman neden böyle davranıyorsun?" diye sordum. "Sen o kızların duygularıyla oyna, sonra gelip te beni kullanmayacağını nereden bileyim, sana güvenmiyorum Savaş" dedi.
Yazarlardan...
1 Saat Sonra...
Hoca geldi, ve "Süreniz bitti. Çözdünüz mü sorununuzu?" diye sordu. Aynı anda Ecem, "Evet" Savaş ise "Hayır" dedi. Öğretmen; "Evet mi? Hayır mı? Bir karar verin" der. Ecem; "Hocam çıkabilir miyim?" der ve hoca da "Tabi kızım çıkabilirsin. Ama bir daha dersimde mesajlaşma istemem." dedikten sonra Ecem çantasını alıp dışarıya çıkar. Savaş'ta çıkar ve evine gider. Savaş, Ecem'e yapacağı intikam planlarını düşünürken Ecem'de Savaş'ı düşünüyordur. Savaş kendi kendine konuşuyordur. "Acaba kızın üstüne çok mu gittim? Birde suçlu olmama rağmen beni kıskanıyor musun dedim. Her şeyin içine ettim. Zaten bu aralar her şeyin içine ediyorum resmen yeni görevim bu" diye konuşurken Furkan gelir. "Ne konuşuyorsun kendi kendine?" der. "Ne konuşacağım kendi kendime maç izliyordum." der, Savaş. Furkan; "Tabi tabi öyledir. Televizyon bile açık değil. Neyse akşam hiç bir yere kaybolmuyorsun birlikte eğleneceğiz." der. Savaş; "Ne eğleneceğiz ya evde otururuz ne güzel işte televizyon izleriz." dedi . Furkan; "Hee televizyon izleyelim. Hatta çekirdek çitleyip dizi de izleyelim tam olsun." dedi ve Savaş' ta "Off tamam tamam. Ama bu akşam AŞK-I MEMNU vardı oradaki Bihter için izliyorum zaten her bölümünü. Neyse bilgisayardan izlerim." dedi. "Lan sen delirdi mi? Ne AŞK-I MEMNU 'su ninem izlemiyor artık lan. Ayrıca Bihter hiç te güzel değil. Nihal daha güzel." der ve Savaş güler. "Sen de hiç izlemiyormuşsun be Furkan." Furkan; "Tamam arada izliyor olabilirim off iyi ama o diziyi de izlemeyen yoktur herhalde. Aman neyse hadi yürü gidiyoruz. Eğlence zamanı." der ve Savaş'la Furkan gece kulübüne giderler.
Ecem'den...
Gece kulübüne geldik. Zeynep'le eğleniyorduk. Daha doğrusu Zeynep eğleniyordu. Ben etrafı izliyordum. Birden bütün kızlar kapıya doğru baktılar. Ne oluyor ya? Murat Boz ya da Francisco Lachowski mi geldi yoksa bütün kızlar baktığına göre. Bende kapıya baktım. Ne Francisco ne de Murat Boz gelen Savaş Aslan. Of ben ne şanssızım ya. Yanında kız yok hayret arkadaşıyla gelmiş herhalde. Ona bakarken o da beni fark etti ve bana döndü. Her şey bu gerizekalı arkadaşım Zeynep yüzünden. Sanki dünyada başka bir yer kalmadı. Ben gelmeyeceğim demiştim. Savaş buraya doğru geliyordu. Hemen çantamla yüzümü kapattım. Görmüştü zaten beni ama olsun belki tanımamıştır. "Aaa sende mi buradaydın? Ne güzel tesadüf demi ama?" dedi çantamı yüzümden çekerken Savaş öküzü. "Yaa çok güzel tesadüf gerçekten(!)" dedim. Ve Zeynep'i çekiştirip Savaş'tan uzak bir masaya geçtik. Savaş megalomanı, pislik, gerizekalısı, öküzü beni izliyordu. Ben ona bakmamaya çalışıyordum. Bir çocuk gelip beni dansa kaldırdı. Savaş'a baktığımda neredeyse bardağı sıkmaktan kırıyordu. Ama yazık bardağa ya. Onun eli umurumda değil. Bardak güzel sadece. Birden sinirle ayağa kalktı ve yanımıza gelip çocuğa yumruk attı. Ben de çığlık atıp Savaş'a; "Sen ne yapıyorsun?" diye bağırdım. "Yürü gidiyoruz." deyip kolumdan tutup arabaya zorla bindirdi. "Sen kimsin yaa? Benim hayatıma neden karışıyorsun?" dedim. "Teşekkür edeceğine ne diyorsun." dedi. "Niye teşekkür edecekmişim ya indir beni." diye bağırdım. "İyi in sana da iyilik yaramıyor. Seni bir hayvanın elinden kurtardım. Onu tanımıyorsun bile." diye bağırdı. "Senin kadar hayvan değil en azından." dedim bende bağırarak. Hemen arabadan inip bir taksiye bindim. Eve gittim. Zeynep daha gelmemiş. Odamda ağlıyordum. O kim yaa ben onun hayatına karışmıyorum o benim hayatıma nasıl karışabiliyor? Abim bile karışmıyor hayatıma.
Savaş'tan...
Neredeyim lan ben? Ecem'in evi. Aaa Ecem'in evinin önüne gelmişim. Göremiyorum. Kapı nerde ulan. "Eceeemmm" diye bağırdım. Bir pencere açıldı. Ecem balkona çıktı. "Ne işin var senin burada?" dedi. "Aşağı gelsene." dedim. "Tamam geliyorum bağırma başımın belası." dedi. Tatlı bela ama... Benim gibi yakışıklı bir çocuğa bela denmez ama yani. Olsa olsa benden tatlı bela olur.
Ecem gelmişti. Yine çok tatlıydı. Ama sinirli desek daha iyi olur bence. Sinirli hali de çok güzel. Her hali çok güzel. İnsan her şeyi onunla yaşamak istiyor. Ben galiba bu kıza aşık oldum.
![](https://img.wattpad.com/cover/37830161-288-k134552.jpg)