HESAP SORMAK

216 13 0
                                    

   Aylinlerle birlikte güzel bir kahvaltı çekmiştik.
  Ateşe gelen telefon yüzünden  Hazarla birlikte bir yere kadar gitmek zorunda kalmıştılar. Aslında bu işime geliyordu. Çünkü bu gün o yelloza haddini bildirecektim.
  Bize hemen geleceklerini söyleyip, dışarı çıkmamazı üstüne bastırarak bir kaç kez tembih etmeyi de unutmamışlardı.
Dili bilmemek bizi burada mahsur bırakmıştı.
   Şimdi Aylinle oturmuş bizim odada film izliyorduk.
  Daha doğrusu Aylin izliyordu ama ben ne yapacağımı düşünüyordum.
  Tabi aklıma bir şey gelmiyordu. Kadının  odası hangisi onu bile  bilmiyordum.
  Burdakilerin dilini de bilmiyordum. Bir şekilde sorsam bile söylermiydiler ki onu da bilmiyorum.
  Bir yol bulamayacağımı anlayınca ofladım.
   "Aa Narin ne oldu? Kocanı mı özledin yoksa ?" varlığını unuttuğum canım arkadaşım saçma sorusuyla yanı başımda film izlediğini belli edince ilk irkilsem de, Ayline anlatırsam bana yardım ede bileceğini düşünüp sırıtarak ona baktım.
   "Aylin " dedim sevimli bir şekilde.
  Bana doğru döndü.
" Efendim?!"
" Aylin bana yardım etmen gerek "
Meraklı bir şekilde telefonu  kapatarak  yönünü iyice bana döndü.
  " Bir şey mi oldu?"
" Benim Nazlıya haddini bildirmem gerek "
" Nazlı mı? O kim?" Dedi kaşlarını çatarak.
  Yutkunarak bütün olanları Ayline anlattım.

  " Ne dedi ne dedi?!" kulağımı tırmalayan sesiyle ayağa kalkıp bağıran Ayline gözlerimi kısarak baktım.
  " Aylin bağırmasana. Duydun işte "
"Ay yok yok ben inanamıyorum. Nasıl bir kadın böyle bir seviyyeye düşürür kendini " dedi düşündükce daha da sinirlenmemi sağladığının farkında olmadan.
  " Bilmiyorum ve bilmekte istemiyorum,  düşündüğüm tek şey o yelloza bunun hesabını sormak "dedim sinirle.
Aylin biranda sakinleşmiş gibi kaşları havalandı.
" Nasıl hesap soracaksın?"
" Ona orda karar vericem. Kocama sulanmak neymiş göstereceğim ona "
Muzırca sırıttı.
"Aferim kız, arkandayım hatta ben de bir kaç tokat geçiririm " dedi hevesle.
Başımı salladı.
" Peki nasıl bulacaz ki onun odasını ayrıca Ateş öğrenirse ?"
İnanmıyormuş gibi Ayline baktım.
" Ateş öğrenirse mi?, öğrenirse öğrensin söyledim zaten ona "
"Ne söyledin?" Anlamamıştı.
   " Ya Aylin doğru dürüst dinlemedin ki "
"Nasıl Ateş aldatmış mı seni?" Yüzü endişeyle bürünmüştü.
  " Ya öyle değil , aldatmamış, evlenmeden önce olmuş ,Ateş yarın hesabını sorarım dediğinde, ben de karşı çıktım. O kadınla muhattap olmasını istemiyorum. Bu yüzden hesabını ben kesicem dedim. Zaten o da bir şey demedi." hatırladıkça öfkeden deliriyordum.
  Aylinin kaşları havalandı.
" Helal kız aferim sana "
   " Nasıl bulacağız kadını ? Soy ismi falan bile bilmiyoruz"
" Aktaş söyismi Ateşi aradığında gördüm. Soyismiyle kayıtlı Ateşde"
  "Tamam biraz şansımız var demektir"dedi yine hevesle. Böyle şeylere bayılıyordu

*  

    "Aylin eminmisin bak?"
Aylin gözlerini kaçıncı olduğunu bilmediğim kez devirdi.
" Eminim diyorum, sen dua et de işe yarasın "
   Başımı usulca salladım.
   İlk kata indik.
  Birlikte resepsiyona doğru ilerledik . Gözlerimi belki Nazlıyı bulurum umuduyla etrafda gezdirdim. Ama sonuç sıfır.
Gitmiş ola bilirmiydiler acaba. Belki de gitmeden önce kocamla bir gece geçirmek istemişti. Aklıma gelen şeyle yutkundum. Ayaklarım daha fazla gidemediği için duraksadım.
  Aylin bir kaç adım atınca benim yokluğumu anladığı için geri döndü.
Durduğumu görünce kaşlarını çattı.Etrafa göz gezdirerek  yanıma gelip ne oldu bakışı attı.
  " Ne oldu ? Gördün mü yoksa?"
Başımı sağa sola salladım.
"Aylin gitmiş ola bilir mi ? Son gecesi olduğu için belki de " devamını getiremedim.
   Aylin hızla kesinlikle bu fikri reddettiğini göstererek başını iki yana salladı.
     " Hadi ama ya umutsuz olma gel "
Elimden tutarak resepsiyona doğru sürükledi beni. Ve sonunda resepsiyonun önünde durduk.
  Sonunda bizim deli olduğumuza kanaat getiren adama sevimli olduğumuzu sandığımız tebessümle baktık.
  Adam önce gözlerini kıstı ,sonra ne var anlamında göz kırptı.
  Aylin elinde tuttuğu kağıt parçasını masanın üzerine bırakıp adama doğru eliyle yavaşça itti.
  Adam önce şaşkın bir şekilde bize baktı sonra kağıta .
   Okuduklarıyla hızlıca başını kaldırıp bize baktı. Gözleri ikimiz arasında gidip geldi.
    Bir süre sonra yutkunarak  başını salladı.
Durduğu yerde önce bir şeyler yapıp sonra  elini uzatarak bize yol verdiğini gösterdi.
Aylin bana göz kırparak elimi tuttu.
    O sırada yerine gelen kadına bir şeyler söyleyip bizi asansöre doğru götürdü.

    *  
        14.katta indik. Bizden bir kat aşağıdaymış.
      Biraz yürüdükten sonra  1424.odanın önünde durduq. Adam eliyle odanın burası olduğunu işare edip gidecekken Aylin hemen önünü kesti. Eliyle onu durdu. Adam anlamamışcasına Ayline baktı.
   "Aylin ne yapıyorsun bırak gitsin " dedim sitemle.
   Gözlerini devirdi.
" Kızım belki başka bir yere getirdi. Önce kadını görelim sonra."
   Başımı usulca salladım.
  "Tamam " elimi kaldırıp kapıyı çaldım. Bir kaç saniye sonra kapı açıldı. Ve sarı yelloz karşımda belirdi.
   O an artık  hiç kimse umrumda olmadı. Düşündüğüm tek şey karşımdakini bir güzel pataklamaktı. Ama tam bir adım atmıştım ki Aylin kolumu tuttu.
  "Bu mu?" Dişlerinin arasından tısladı.
  "Evet"
   Kadın  şaşkınlıkla bize bakıyordu.
  "Gire bilirmiyiz?" Dedim sakin tutmaya çalıştığım sesimle.
    Önce duraksadı ama sonra başını sallayıp "tabi "dedi.
   Önden ben girdim. Aylin bir dakka falan sonra geldi. Adamla ne anlaştı bilmiyorum.
   Odanın ortasında durduk.
  "Ne istiyordunuz?" Söylediği şeye sinirle güldüm.
   "Kocamdan uzak durmanı "
Sözlerimle yüzü kireç gibi oldu.
  "A-anlamadım?"
  Alayla gülerek Ayline döndüm.
"Anlamamış!"
  Derin bir nefes aldım.
  "Demek anlamadın!"
Yavaş yavaş üzerine yürüdüm.
"Dün gece hiç de bu kadar saf değildin oysa ki" yutkundu.
  " Hatırladın mı?!" Diye bağırdım.
Gerildi. Ben utanıyor sanarken beni şaşırtarak yalancı tebessüm etti.
  " Uzak durmayacağım , onunla bir geçmişimiz var "
  Sözleri içimdeki öfkeyi harlarken sinirle dişlerimi sıktım.
  Aylin inanmayarak kadına baktı.
"Allahım sen sabır ver. Ne diyorsun kızım sen?!"Adam evli evli "
  Nazlı zaten bildiği şeyi tekrar edilmesinden dolayı gözlerini devirdi.
"Ola bilir. Ama bu onu alamayacağım anlamına gelmiyor değil mi?Ayrıca yanındaki köylü güzeline göre benim şansım daha yüksek, anladığım kadarıyla zaten onunla da aile baskısı yüzünden evlenmiş"
"Ama ben bunu öldürürüm "diye bağırarak  kadının saçlarına yapıştım.
Çığlığı tüm odayı doldurunca Aylin yüzünü buruşturdu ama bunu takmayarak odayı incelemeğe başladı.
  "Narinim sen işinde ol ben de biraz odayı dolaşayım. Dekarasyonu beğenmedim gibi. "
Kadının saçını elime dolayarak odanın içinde sürüklemeye başladım.
"Bir daha ağzından kocamın ismi çıkmayacak anlıyormusun beni?!"
  Yere fırlatıp bu sefer de üstüne atladım.
O ameliyyatlı yüzünde  tırnaklarımla bir güzel çizikler bıraktım.
  "Hadi yine söylesene Ateşi istediğini "diye bağırdım. "Hadi söylesene !"
  Nefessiz kalmış gibiydi.
  Hem bağırıyor,hem dövüyordum.
   Yüksek sesten dolayı otelden kovulmassak iyidir. Yarım saatten fazla olduğuna kanaat getirdiğim dakikalardan sonra ben de yorulmuştum ama içimdeki öfke dinmiyordu.
  Aylin beni geri çekiştirince kalkmak istemedim.
"Ya bırak , öldüreceğim onu. "
"Narin tamam bak zaten ne hale geldi"
" Hiç bir hale geldiği yok onun."
Aylinin beni kaldırmasıyla biraz gerilesem de yine kadına doğru bir tekme attım.
Sonra eğilip yeniden saçına yapıştım.
" Ateş benim kocam. O sadece benim.
  Değil sen hiç kimse onu benden alamaz!. Ona bir daha baktığını bile görmeyeceğim. Gördüğün yerde yolunu değişeceksin. Anladın mı beni?!" Diye bağırdım.
  Kadından ses çıkmadı.
  Göğüsü hızla inip kalkmasaydı öldüğünü düşünürdüm.
   "Anladı, anladı ,yeter artık " sitem eden sesle biran dondum. Hazardı.
  Gözlerimi utançla kapattım. Hazar burdaysa Ateş de burda demektir. Kapı hangi ara çalmıştı, Aylin hangi ara kapıyı açmıştı ve bunlar hangi ara odaya girmişlerdi haberim bile olmamıştı.
  

BİR SEVDANIN BErDELİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin