BİR SEVDANIN BErDELİ

NARİN Mİ GECE Mİ ?

Yeni bölümm online...
İyi okumalar 🤍.

" Hâlâ inanamıyorum " dedi Yiğit yüzünü eliyle sıvazlayıp.

" Şimdi diyorsun ki Selim beyin kişisel asistanı senin kuzeninin ölen karısına benziyor öyle mi ?" Diye sordu Mert suyu kafasına dikmeden önce.
Yiğit ağır ağır kafasını sallarken Aslı " benzemiyor Mert abi , tıpatıp aynısı " dedi.

" Aynısı olması imkansız. Çünkü yengen öldü. Ama benzemesi de Allahın bir taktiri her halde bilemiyorum " dedi Mert.

" İmkansız değil aslında. "Dedi Yiğit düşünceli halde.

"Nasıl yani?!"

Yiğit Aslıya kısa bir bakış atıp nefesini sıkıntıyla verdi." 9 ay önce abisi Narini hastaneden evine götürüyordu. Çünkü Narin artık evine dönmek istediğini söylemişti. Yolda çok susadığını söyleyince abisi de arabayı durdurup kardeşine su almak için arabadan iniyor. Marketten su alıp çıkıyor ve arabaya doğru yürürken araba bir anda alev alıyor. Etrafdaki insanlar yardım etmeye çalışsa bile yangın öyle büyükmüş ki, itfiayeciler gelene kadar her şey işin çok geçmiş. Polis işe karışınca arabaya bomba yerleştirildiğini öğreniyorlar ve her kes de Narinin orda yanarak kül olduğunu düşünüyor. Ben de öyle düşünüyordum ama şimdi bu kadını görünce..."

" Yok artık ! Narinin ölmediğini mi söylemeye çalışıyorsun?!" Mert gözlerini büyüterek sordu.

" Yani bilmiyorum ama sanki biz hikayenin görünen taraflarını izlemişiz gibi.., ya da bize gösterilen taraflarını !" Dedi Yiğit.

" Yiğit, kardeşim kusura bakma ama bu çok saçma bir ittiham. Mardinde yaşanan talihsiz bir olayla İstanbuldaki  bir asistanın ne alakası ola bilir ?!" Dedi Mert.

Aslı başını iki yana sallayıp " bize hak vermem gerek Mert abi. Her şeyinin bu kadar benzemesi çok tuhaf ve çok şüpheli. " dediğinde Mert " sizi anlıyorum. Yakınını kaybetmiş her insan sizin gibi düşünür. Ama size duygusal karar vermemenizi ve mantıklı düşünmenizi söylüyorum sadece. Bunu kocasına söylerseniz işleri daha da karıştırırsınız. Siz belki diyorsanız kocası kesinlikle o kadın Narin der. " diyip Yiğite baktı" Ateşin döneceğini söylemiştin. Konuştun mu onunla?"
  
   Yiğit kafasıyla onaylayıp " konuştum. İlk bizi ziyaret edip sonra Mardine geçeceğini söylemişti. "Dediğinde " gidip havaalanından almayacakmısın? Kaçta iniyor uçağı ?"diye sordu Mert.

"Bi dakika ya abim buraya mı geliyor şimdi?" Sordu Aslı.
 
   " Evet geliyor. Havaalanından direkt benim eve geçeceğini söyledi. Eve varmıştır bile"diye yanıtladı Yiğit.

  " Varsa aramaz mıydı?"diye soran Mertle eş zamanlı Yiğitin telefonu çaldı.

  "Ateş arıyor" Yiğit telaşla Merte baktı.

"E oğlum mal mal baktığına açsana !"

Derin nefes alarak telefonu açtı.
" Şirketteyiz. "
"..."
"Tamam. Çıkıyorduk biz de "
" ..."

Telefonu kapatıp " evde olduğunu söyledi"diyerek Aslıya baktı Yiğit.
  "Sence söylemeli miyiz ?"

Aslı kararsız şekilde baktığında "tabi ki de söylemiyeceksiniz!" Diye uyardı Mert.

" Narin öldü Yiğit ! "Diye bağırdı Ateş.
 
Yiğit şokla Ateşe bakarken Ateş Yiğite doğru yürüyüp " benim Narinim öldü Yiğit !" Diye söyledi kısık sesle her kelimenin üzerine basarak.
  
     "Şimdi gelmiş sırf yüzü benziyor diye benim ahu gözlümle hiç bir alakası olmayan birine Narin diyemezsin !" Diye uyardı.