BİR SEVDANIN BErDELİ

BALAYI

    "Beğendin mi ?"
"Ateş burası çok güzel"dedim hayranlıkla.
"Harika,gel o zaman"dedi elimi tutarak. Birlikte kumsalda hazırladığı yere doğru yürüdük. Sandelyemi oturmam için çekince teşekkür ederek oturdum.
Yemekler gelince yemeyimizi yedik ,söyleyeceği şeylerden korkuyordum aslında. Ateşten hoşlanıyorum ve son zamanlar oldukca iyiyiz ama içimde çözemediğim bi şeyler var.
  Ateş boğazını temizleyerek söze başladı.
" Narin, lafı uzatmayacağım,ben aslında seni gördüğüm ilk gün çok hoşlanmıştım. O gün uçurum kenarında sana söylediklerimde samimiydim. Ama düğün gecesi " aklına gelen şeyle masadaki  elini yumruk yaptı. Bu her neyse onu fazla sinirlendirmişti. Derin nefes alarak tekrar devam etti.
" Odaya çıkacağım sırada hizmetçi kız elinde bir  paketle yanıma geldi.Bana olduğunu söyleyip gitti. Pakette sen ve Hazarın fotografı vardı,bi sürü fotograftı. Bazılarında yüzün belli olmuyordu.Öpüşürken çekilen fotograflarda."dedi sonlara doğru zorlanarak ve fısıldar gibi söylemişti.
Duyduklarımla kanımın çekildiyini hissettim.
"Onlar aslında Aylinle Hazarmış ,diğerleri de sahteymiş . Bunu sonralar anladım. O gün gördüğüm şeylerin şokuyla sağlıklı düşünememiştim. Sabah olunca hizmetliye sordum kimin getirdiyini ama tanımadığı bir adam olduğunu dedi.Misafirlerden biriymiş.  Sonra telefonuma geldi bi kaç fotograf.  Kim olduğunu sordum iyiliğimi isteyen biri olduğunu söyledi. Numarayı araştırdım. Ama bir şey çıkmadı. O gün annenlere gidince Aylinin üzerindeki elbiseyi görünce o yüzden incelemiştim. O fotograflardan birinde de o elbiseydi . Ama arkadaş olduğunuz için aynı elbiseleriniz olması doğal dedim ,ya da bir birinizinkini giymişsinizdir dedim. Aylin olacağı  aklıma gelmedi bile."
  Ateş elimi tutarak okşadı.
" Senden  benden uzak durmanı o yüzden istedim, çünkü kardeşim dediğim adamın sevgilisi olduğunu düşünüyordum ve sen düğünden önceki konuşmamızda hiç bir şey söylememişdin sana kızıyordum. Hazarın da düğünün ardından İstanbula gitmesi bir şeyleri isbatlıyordu diye düşünmüştüm. Sen her yakın davrandığında neden yapıyor dedim. Hazara kızgın olduğun için yapıyorsun sanıyordum. O kadar güzelsin ki, bunu düşündükçe kendimden nefret ediyordum ,o senin kardeşinin sevgilisi diyordum ,ona o gözle bakamazsın diyordum kendi kendime "
  Ateşin söyledikleriyle gözümden yaşların akmasını engelleyemedim.
"Peki n-ne zaman öğrendin ?"dedim titreyen sesimle.
  "Kaçırıldığın gün Hazarla olan konuşmanı duyunca şok olmuştum sonra Aylinle konuştuk o zaman gerçekleri öğrendim. O gün ben sizin kaçacağınızı düşünmüştüm. Hazarla olan mesajların yüzünden. Telefonunu mutfakta unuttuğun gün, Hazardan mesaj geldiğini görünce merakıma yenik düşüp okumuştum üstten.Kızmıştım size. En çokta Hazara bana söylese yardım ederdim diye düşünmüştüm hatta."
  "A-Ateş "sesim pürüzlü çıksa da umursamadım.
"Ben bilmiyordum "
Güldü. Başını iki yana salladı.
" Narin burda senin suçun yok ki, sadece bir şeyi bilmeni istiyorum. Benim için senin mutluluğun her şeyden önce gelir. "
Gözlerimi kapattım. Elimin üzerindeki eli parmaklarımı okşadı tekrardan.
"Kim yapmış ola bilir ki böyle bir şerefsizliyi" sordum gözlerimi açarak.
" Ben aslında Selinden şübhelenmiştim. Ama o da tartışmamızı duyduğu için öyle şeyler söylediğini belirtiği için ve bir kanıtım olmadığı için pek üstüne gidemedim."cevapladı bu konudaki şüphelerinin hala devam ettiğini belirterek.
Aslında haksız da sayılmazdı.
" Selin haklı bir şüpheli , onun sana karşı duyguları var Ateş ama böyle bir şeyle onu suçlamak da doğru sayılmaz. Bu çok büyük bir şey."
"Haklısın , onu yapanı elbet bulacağım ,bu dünyada hiç bir sır saklı kalmaz ,oyun çevirenlerin oyunu elbet bir gün bozulur "
Başımı salladım. Bu gece duyduklarım benim için fazlaydı. Bütün bunlar içinde takıldığım noktalardan biri ise eğer o fotograflar olmasaydı Ateşin bana karşı olacak tavırlarıydı.
" Narin belki biraz geç kaldım ama artık her şeyi biliyorsun ve ben bundan  sonra bu evliliği gerçek kılmak için daha çok çabalayacağım ,çünkü sende beni sana çeken bir şeyler var "
Sözleri heyecanlanmama neden olurken elleri ellerimi daha sıkı tuttu.
   "Tamamen unutuyordum"dedi Ateş elini çeketinin iç cebine doğru götürerek. Ardından bir kutu çıkardı. Masa üzerine bırakıp eliyle bana doğru yavaşça itti kutuyu.
Soran gözlerle Ateşe baktığımda gülümseyerek açmamı söyledi. Titrek bir nefes verdikten sonra kutuyu açtım.
Çok güzel bir kolyeydi. Dilimi yutmuştum  resmen.
"Beğendin mi "diye merakla soran Ateşe baktım dalga mı geçiyordu, hayatım boyunca böyle güzel bir kolye görmemiştim. Evet ağa kızıydım ama bu benim için bile fazlaydı. Hevesle başımı salladım.Ateş beğenmeme sevindiğini belli ederek gülümseyerek derin bir nefes verdi.
"Takmamı istermisin?"
Yavaşça başımı salladım. Ateş ayağa kalkarak yanıma geldi. Kolyeyi çıkarıp arkama geçti. Bi kaç saniye sonra eliyle saçımı öne doğru atıp kolyeyi taktı. Elini sırtımda hissedince ellerim titremeye başladı. Tek dileyim kalbimin sesini duymamasıydı. Çünkü öyle bir atıyordu ki kalbim sanki dört nala koşuyordu. Nefesi boynumu yakıp geçiyordu.
Bu tatlı işkence Ateşin benden uzaklaşmasıyla son buldu. Ne zaman tuttuğumu bile bilmediğim nefesi verdim.
Ateş gülümseyerek bana baktı.
" Kolye artık olması gereken yeri bulmuş gibi. Çok güzel oldu." Dedi hayranlıkla. Yüzümün kızardığına yemin ede bilirim.