Yazardan.
"İki gün ! İki gün boş bıraktım , sen de hemen gidip evlendin mi?!" Diye sordu Mert sinirle.
Bu baş belası kız yine nelere bulaşmıştı böyle.
"Sana hayranım çok demiştim "diye Nehirden aldığı yanıtla iyice çıldırdı genç adam.
" Nehir ,evliliğin şakası olmaz. Kızım hangi ara evlendin?"Sevgilisinin son sözleriyle Sedef öylece kalakaldı.
Arkadaşı evlenmişmiydi?!
Seri bir şekilde Mertin yanına gelip "Nehir ve evlilik mi?Yiğitle mi evlendiler?"diye sordu aceleyle.
Mert başını iki yana salladı .
Sedef kaşlarını çattı. Hızlıca telefonu sevgilisinden aldı.
" Nehir nasıl evlendin?Kiminle evlendin?" Diye sordu endişeyle.
Nehir Sedefin sesini duyduğunda bir an duraksadı.
Yutkunarak "Yiğitle evliliğiniz oyun muydu? Onunla..."diyip durdu. Devamını getirememişti .
Sedef sanki Nehir görecekmiş gibi başını hızlı iki yana salladı.
"Nehir yemin ederim oyundu. Yiğitle aynı odada bile uyumadık biz. Sadece babamları kandıracak olan belgeleri halletti. Bir iki kez babamlarla konuşmuş o kadar. Bunun için ona çok minnetdarım. Hayatımı kurtardı. Abim gibi benim o. Ayrıca enişte diyordum hep ben ona. "Diye açıklama yaptı Sedef.
Nehir gözlerinin dolduğunu anlayınca kafasını yukarıya doğru kaldırıp gözyaşlarını geri yolladı.
"P..peki Merte neden yalan söyledin o gün?"
Sedef arkadaşının titreyen sesiyle kendine lanet etti.
" O gün babamlar İsviçreden geri dönmüştü. Onların yanındayken oyundu diyemedim."dedi acıyla.
Bunların yaşanacağını nereden bile bilirdi ki.
Nehir gözlerini kapattı.
Bir kaç saniye sessizlik olduğunda Mert Sedefin elinden telefonu alıp " Şimdi nerede olduğunu,ne haltlar karıştırdığını anlatıyorsun. Hemen. "Dedi sertçe.
Nehir gözlerini açıp "Mert her şey için çok geç artık. Size mutluluklar. "Diyip kapattı telefonu.
Mert kapanan telefona şaşkınca bakarken Sedefin gözleri dolmuştu bile.
"O zaman ben çıkıyorum. Size iyi barışmalar. Sedef umarım seni benim çağırdığımı söylememişsindir Merte"Kaan merdivenleri inip apar topar evden çıkmaya hazırlanıyordu.
" Hiç bir yere gitmiyorsun. Nehiri kurtarmamız gerek" dedi Mert.
Kaan kaşlarını çatıp Sedefe baktı.
"Nehire bir şey mi oldu?"diye sordu.
Aynı saatte Nehir onu getirdikleri süslü odada öylece ayakta dikilmişti.
Olanlara inanamıyordu.
Kendi elleriyle her şeyi mahvetmişti.
Ani kararlar vermişti. Bana güven diyen sevgilisini tek bir belgeyle silmişti.
Kapı açıldığında Nehir dolu gözlerini sildi hızla.
Ateş ağır ağır odaya girdi.
Gözleri Nehirle buluştuğunda derin bir nefes verip genç kadına doğru adımladı.
Nehir az önce öğrendiği şeylerin etkisindeydi. Sevgilisini aldatıyor gibi hissediyordu.
Korkuyla titrerken Ateş yanına gelmişti bile .Ateş elini kaldırdığında Nehir bir adım geri çekildi korkuyla.
Ateşin ona dokunacağını düşünmüştü.
Şuan bu odadan çıkmak , Yiğitin yanında olmak , hem ona güvenmediği için özür dilemek ,hem de ona sakladıklarının hesabını sormak istiyordu. Ama en çok da ona sıkı sıkı sarılmak istiyordu.
Çok yalnız ve çaresiz hissediyordu Nehir.
Ateş avucunda sakladığı küçük şişenin kapağını açdığında Nehir şaşkınlıkla baktı ona.
Şişe o kadar küçüktü ki Ateşin iri elinin arasında hiç belli olmamıştı.
Ateş gül yapraklarıyla süslenmiş yatağı kısaca süzüp yaprakları elinin tersiyle itti . Açılan alana elindeki şişenin içindeki kanı döktü.
Nehir gözlerini sonuna kadar açmış bir Ateşe bir döktüğü kırmızı sıvıya bakıyordu.
Ateş şişeyi boşaltıp yatağın üzerine attı.
Ardından Nehire dönüp " şişeyle kapağını çöpe atarsın kimse görmesin. Sabah çarşaf istediklerinde verirsin artık bunu."dedi başıyla kanlı çarşafı işare ederek.
Nehir anlamayarak baktığında Ateş derin nefes alıp verdi.
Kızın yanından uzaklaşıp koltuğa oturdu.
Nehir hâlâ anlamıyordu.
İlk gece böyle mi oluyordu?!
İyice kafası karışmıştı.
" İsmin neydi?"diye sordu Ateş.
Karısının ismini dahi bilmiyordu. Hiç ilgilenmemişti bile. Hatta yüzünü bile şimdi doğru dürüst görüyordu.
Genç kadın yutkunarak "N..Nehir"dedi.
Belki başka zaman olsa durumun saçmalığına gülerdi ama şuan öyle bir havada değildi.
Ateş başını sallayıp odada gözünü gezdirdi.
Hemen bu odadan çıkmak istiyordu. Ama önce karısına her şeyi anlatması gerekiyordu.
Boğazını temizleyip " bak Nehir, ben bu evliliği isteyerek yapmadım. Sana ne vaad ettiler bilmiyorum ama benim bu evlilikten hiç bir beklentim yok. Çocuk bile istemiyorum. "Dedi.
Nehirin surat ifadesini gördüğünde saçmaladığını fark etti.
Eliyle yüzünü sıvazlayıp " bu evlilik gerçek olmayacak"dedi.
Söylediği şeyler ona Narinle olan ilk gecesini hatırlattığında gözlerini sımsıkı kapatıp elini yumruk yaptı.
Kaderine lanet etti.
Neden böyle bir hayat yaşıyordu ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR SEVDANIN BErDELİ
عاطفيةBir berdelin değiştirdiği hayatlar... _________ Elimdeki silahı ona doğru çevirdim .Gözlerinde rahatlama oluştu. Oysa bir kaç saniye önce silahı kendime doğrultuğumda korkusu elle tutulurdu. Sanırım ölmekten korkmuyordu. Ya da onu öldüreceğime i...