Ateş sorumu cevapsız bırakmış , elimden tutarak Aylinlerin olduğu masaya doğru yürümeye başladı.
Bu haraketi hiç hoşuma gitmemişti.
Ana yemeğin ardından tatlı istedik. Tatlımdan bi kaç kaşık yedikten sonra Aylin çığlık attı.
"Narin fıstık var bunun içinde yeme sakın "
Başımı kaldırıp bi kaç saniye Ayline yüksek sesinden dolayı yüzümü buruşturarak baktım.
Sonra söylediği şeyi algılayıp kaşığı elimden bıraktım.
"Fıstık olmasının ne kimi sorunu var?"
"Alerjisi mi var?"tedirginlikle sordu Ateş.
"Evet "
Evet alerjim var ama ben bir şey hissetmedim bu sefer.
"Narin kalk hastaneye gidiyoruz."
"Ya hayır Ateş iyiyim ben, evet alerjim var ama baksana bir şey olmadı. Ben fıstıklı bir şeyler yiyince genelde öksürürüm, burnumdan kan gelir ama bak iyiyim "
"Narin hemen etki etmemiş belli ki gidiyoruz "
Ateş ayağa kalkıp koluma dokunarak beni ikna etmeye çalışıyordu ama ben istemiyordum. Çünkü iyiydim. Bu yemeği berbat etmek istemiyordum.
Aylin alerjimi ve o durumlarda halimi bildiği için Ateşi sakinleşdirmeye başladı.
"Ateş Narin haklı bir şey yok gördüğün gibi ,eğer kötü hissederse o zaman götürürüz hastaneye "
"Ama -"
"Ya Ateş iyiyim diyorum, bırak artık yemeği berbat etmeyelim"
"Tamam ama kötü hissedersen hemen söylüyorsun anlaşıldı mı?"
Gözlerimi devirerek başımı salladım.
Ateş sonunda yerine oturdu. Benim için başka bir tatlı istedi.
Restorandan çıktığımızdan beri başımın dönüyordu.Etrafı biraz gezdikten sonra bugünlük yeter diyip odalarımıza çıkmıştık. Odaya zar zor çıkmıştım. Ateş rastladığı iş adamlarından biriyle konuşmaya dalınca daha fazla bekleyememiş odaya çıktığımı söylemiştim.
Banyoda elimi yüzümü yıkadığım sırada gördüğün kanla gözlerim kocaman oldu. Burnum kanıyordu. Güçlükle kapıyı açıb banyodan çıktım. Ateş hala gelmemişti. Aylinlerden yardım isteye bilirdim.
Ama haraket edemedim. Bir adım daha atınca yere yığıldım gerisi karanlık.
Gözlerimi açtığımda hastane odasında olduğumu fark ettim. Biri elimi tutuyordu. Ateşdi.
Başını oturduğu sandalyede omuzuna doğru yaslamış uyuyordu.
Onu uykusundan etmek istemesem de boğazım kuruduğu için su içmek istiyordum. Elimi hafifçe hareket ettirince Ateş hemen uyandı. Yeni yeni uykuya daldığı belliydi.
Hemen ayağa kalkıp yaklaştı. Gözleri endişeyle bakarken tedirgince sordu.
"N-Narinn iyimisin?"
Güçlükle su diye fısıldayınca suyu dikkatlice içirip yeniden yatmamı sağlamıştı.
"Ateş ben"
" Odaya geldiğimde baygın yerde yatıyordun Narin hem de burnun kanıyordu. Sana söylemiştim değil mi doktora gidelim diye ya biraz daha geç gelseydim ya sana bir şey olsaydı Narin?!"
Haklı olduğu için mahçubiyyetle başımı eğdim. Bir kaç saniye sonra Ateş elimi tutunca gözlerimi gözlerine çıkardım. Siyah gözleri benim mavilerime bir şeyler anlatmak ister gibi derin bakıyordu.
Bakışlarının derinliyi beni içine çekerken dudaklarını araladı.
"Narinim sana bir şey olsa yaşayamazdım ki ben. Seni o halde görünce neler hissettiyimi inan bana bilemezsin. Tüm dünya durmuş gibiydi. Her şey anlamını kaybetmiş , aldığım nefesler bile ciğerimi parçalıyordu."
Söyledikleriyle gözlerimi kırpıştırdım. Onun için bu kadar değerlimiydim.*
Olanlardan Aylinlere bahs etmemiştik. Aylini endişelendirmek istemiyordum.
Ateş beni odamıza kadar kucağında taşımıştı. Ben de bu sayede yeterince kokusunu solumuştum.Kendine has kokusu vardı. Beni büyüleyen . kokusunu içime çektikçe huzur doluyorum sanki.
Beni usulca yatağa bıraktıktan sonra kendisi de banyoya girdi.
Ben de yorgun düştüğüm için göz kapaklarıma karşı gelemeyerek kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.* Sabah olunca yüzüme vuran güneş ışıkları sayesinde uyandım.Yanım boştu. Beni her sabah sarmalayan kollar yoktu. Bu kaşlarımı çatmama neden oldu.
Ama sonra banyoda her halde diyip komidin üzerindeki telefonuma uzandım. Genel bildirimleri kontrol edip biraz sosyal medyada gezdikten sonra telefonu geri komidin üzerine bırakıp yataktan kalktım. Yatağı topladıktan sonra kendime kıyafet bakmak için kiyafetlerin olduğu odaya geçecektim ki banyodan su sesi gelmediğini fark ettim. Yavaşça banyo kapısına yaklaşıp içeriyi dinledim ama ses yoktu. Kaşlarım çatıldı.
Ateş banyoda değil miydi?
Kapıyı çalıp Ateş diye seslendim ama içeriden ses gelmedi. Gözlerimi kapatıp kapıyı açacağım sırada odanın kapısı açıldı.
Yerimden sıçrayıp geri döndüm. Ateşdi. Elinde tepsi vardı.
"Günaydın?"
"Ateş sen?Günaydın "dedim ne demem gerektiğini bilmeden. Elindekileri masaya bıraktı.
" Bu gün odadan çıkmak yok karıcığım, bu gün bol bol dinleniceksin ben de sana hizmet edicem "
Gözlerim kocaman açmış Ateşe baktım.
Söyledikleriyle yüzümde geniş tebessüm oluştu.
Çok düşünceliydi. Bu Ateşe her gün daha çok hayran oluyordum.
Tepsidekileri işaret edip
"İstediğin başka bir şey varsa söyle "dedi.
Başımı olumsuzca salladım.
"Bunlar çok bile "
"Tamam o zaman sen banyo mu yapacaktın?"
"Hı hı"dedim yalandan.Birlikte kahvaltı faslından sonra dışarı çıkmak istemiştim ama Ateş bana izin vermemişti. Bu gün odada kalmalıymışım. Yarın çıkarmışım.
İyi olduğumu söylesem de dinlemiyordu.
Hazar ve Aylin başbaşa dışarı çıkmışlardı.
Ben de boş boş odada volta atıyordum. Benim yüzümden Ateş de odada oturmuş gözlerini üzerime dikmiş benim sinirli haraketlerimi izliyordu.
Sonunda Ateşe dönüp gözlerimi büyüterek yavru kedi bakışı attım.
"Ya Ateş gerçekten iyiyim "
Ateş başını olumsuzca sallayınca sabrım tükendiği için sesimi yükseltim sinirle.
"Ya yeter ben çıkmak istiyorum "
Bağırmıştım.
"Narin küçük çocuk gibi davranıyorsun senin iyiliğin için bunu yapıyorum ,ben de mutlu değilim her halde burda senin şikayetlenmenden ,ya da bayılmıyorum bu hale, daha bir kaç saat önce mideni yıkadılar senin anlasa endişeleniyorum, hem sadece bir gün dedim değil mi neyini anlamıyorsun?" Diyerek kızmıştı.
Söylediklerinden en çok canımı yakan kısım "şikayet etmenden mutlu değilim "demesiydi.
Sözlerinden sonra sakince yatağa geçtim yorganı başıma kadar çektim, ağlamak istiyorum ama o burda olduğu için yapamıyordum.
Bir kaç dakika sonra yanımda haraketlilik hissettim. Ateş elini omuzuma atınca irkilmiştim.
"Narin " sesi eskisi gibiydi. Hayran olduğum.
"Ahu gözlüm özür dilerim"
Yutkundum.
"Narin bakmayacakmısın yüzüme?"
Omuz silktim. Kolumu okşadı.
"Narinim gerçekten üzgünüm,böyle tepki vermemeliydim"
Dudaklarını omzuma bastırınca donup kalmıştım. Derince yutkundum. Bir süre sonra kendime gelip Ateşe döndüm.
Ateş ona döndüğümü görünce gözleri parladı. Ama dolmuş gözlerimi görünce parıltı yerini endişe ve mahçubiyyete verdi.
"Ahu gözlüm dolmasın o güzel gözlerin ne olur ben senin iyiliğin için istiyorum, tepkim fazlaydı özür dilerim "
"Ateş benden bıktın mı?"
Sözlerimle irlikmiş gibi oldu. Bir kaç saniye yüzüme sorgular gibi baktı
"O ne demek şimdi?nereden çıktı bu?"
" Mutlu değilim dedin ,sen beni mutlu ederken ben seni mutsuz mu ediyorum Ateş?öyle bir şey varsa söyle lütfen "
"Narin saçmalama yok öyle bir şey sen bana en iyi gelen şeysin, varlığın bile mutlu olmama yetiyor"
"Ama "
"Şş yok öyle bir şey ,ben senin varlığınla hayat buluyorum Narin , mutlu olmadığım durum senin üzgün olman ,seni odaya kapatmış olmak "
İçim kıpır kıpır olmuştu.
"Haklısın belki sözlerimi dikkatli seçmem gerekirdi,ama sinirli olunca ne dediğimi bilmiyorum "
Boynuna sarıldım hemen. Bedenin kasıldığını hissettim.
"İyi ki varsın Ateş "
Elleri saçlarımı okşarken kıpırdanan dudaklarını saçlarımda hissettim.
"Sen de iyi ki var Narin"Dersler yüzünden bölüm geç geldi üzgünüm .
Diğer bölümümüzde görüşürüz,sağlıkla kalın 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR SEVDANIN BErDELİ
RomanceBir berdelin değiştirdiği hayatlar... _________ Elimdeki silahı ona doğru çevirdim .Gözlerinde rahatlama oluştu. Oysa bir kaç saniye önce silahı kendime doğrultuğumda korkusu elle tutulurdu. Sanırım ölmekten korkmuyordu. Ya da onu öldüreceğime i...