ACI

217 14 0
                                    

Dün aramızda geçen duygusal dakikalardan sonra Ateşin kollarında uykuya dalmıştım.
Öncesinde bu tuhaf hissettiriyordu ama şimdilerde artık onun yanında olmak güvende hissettiriyor ne kadar yakın o kadar güvenli gibi geliyor.

Sabah olunca telefonumun sesiyle gördüğüm rüyadan ayrılmak zorunda kaldım.
Yarı uykuluydum ve Ateşin bir kaç homurtusuyla gözlerimi araladım.
Ateş üzerimden telefonuma doğru uzanarak bir şeyler yaptı ve telefon sustu. Kendi tarafına yeniden dönünce uyandığımı görüp ufak küfür savurdu.

" Günaydın "dedi homurdanmayla.
" Sana da günaydın da bir şey mi oldu?"
Yavaşça yerimde doğruldum.
" Ne olucak seni izliyordum, tam zamanında aradı ,seni de uyandırdı"
Yüzümün kızardığına emindim.
İstemsizce mutlu olmuştum ama. Onun benimle ilgilenmesi hoşuma gidiyordu.
Kaçmak adına başka soru sordum.
" kim aramışdı ki?"
" Bilmem" omuz silkti.
Gözlerimi kapatıp açtım. Telefonuma uzandım.
Aylin aramıştı.
"Aylin aramış "mırıldadım ve geri aradım.
" Kesin öğle yemeği için aradı"
"O kadar geç mi ?saat kaç ki" dedim telefonun ekranına bakarak.
Ah inanamıyorum öğlen olmuş.

" Ateş neden uyandırmıyorsun?"
Ateş muzipce gülümsedi
" Çok tatlı uyuyordun , kıyamadım"

Gözlerimi kaçırdım. Ateşin bu kadar iyi ola bileceğini hiç bir zaman düşünemezdim.
Ne cevap vereceğimi düşünüyordum ki Aylin sonunda telefonu aça bilmişti.
"Günaydın Narin hanım"
"Günaydın:
" Kızım sen de berdelle evlendin o kadar yok istemiyorum falan filan ediyordun şimdi odadan çıkmak bilmiyorsunuz napıyorsunuz siz ?"
Ah Aylin sen gerçek olamazsın . Beni kurtardığını düşünürken iyice batırmıştı.
"Aylin "
"Tamam neyse hemen aşağıya geliyorsunuz "diyip kapattı.
 

* Biraz sonra birinci katta toplanmıştık.
Parisin sokaklarında akşama kadar dolaşdıktan sonra bir sürü fotograf çekilmiştik.
Sonda Aylinle sızlanarak acıktığımızı söyledik. Bu yüzden restoranların birinde oturduk. Çok şık bir yerdi.
Yemekler gelince Hazar elini yıkamaya gitti. Ardından Ateş telefonla konuşmak için dışarı çıktı.
" Siz devam edin geliyorum ben de "
"Tamam " dedim Aylin zaten çoktan yemeklere gömülmüştü bile.
Neredeyse yarım saat geçmişti ama ne Hazar vardı ne de Ateş.
Kalabalığa doğru göz atınca bir adamın bize doğru geldiğini gördüm.
Adam bana bakıp sırıtınca kaşlarımı çattım.
Sonunda masamızın dibinde durdu. Elini bana doğru uzatarak bir şeyler söyledi ama anlamadım. Ateş ve Hazar da burda değildi. Onlar buradakilerin dilini biliyordu ama Aylin ve ben bir şey anlamıyorduk.
Adamın sözlerine karşılık kaşlarımı çattım ardından Ayline sorgulayıcı bakışlarımı yolladım ama Aylin de omuzlarını kaldırıp indirdi. Dudaklarını aralayıp tekrar kapattı. Adamın kaşları havalanınca Aylin hemen aydınlanma yaşadı.
:Sanırım seni dansa kaldırmak istiyor"
Tekrar adama baktım.
" Evet ama ben dans etmek istemiyorum ki ,ayrıca evliyim "
"Bunu nasıl anlatacaz ona"
Ayline gülümseyip elimi adama doğru uzattım. Aylin önce kaşlarını çatsa da sonradan ne yaptığımı anladı.
Adam parmağımdaki yüzüğü görünce gülen yüzü düştü. Etrafa baktı . Arka tarafda ne gördü bilmiyorum ama elini yavaşça çekiyordu ki , Hazarın sesini duyduk.

"Dame avec moi monsieur"
Hanımefendi benimle bayım

"Je suis désolé, je ne savais pas"
Üzgünüm bilmiyordum.

Adam da bize bakıp konuşmuştu. Ardından Hazara bakıp başını salladı. Hazar da yalandan gülümseme takınıp Aylinin yanına geçti.
Adam bizden uzaklaşınca Hazar anında bana döndü.
"Yenge -"
"Bıraksaydın da dans etseydi Hazar ,baksana ne kadar da hevesliydi "
Ateşin ne ara yanımıza geldiğini anlamamıştım bile.
Ateşin söylediklerini geç de olsa algılayınca gözlerimi kocaman açtım.
" Onunla dans etmicektim"
Ateş yüzüme bile bakmadan
" Ben gidiyorum siz de gelirsiniz bitirince"
"Ama Ateş daha bir şey yemedin "dedi Hazar .
" Keyfim kaçtı "

BİR SEVDANIN BErDELİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin