BİR SEVDANIN BErDELİ

DÜĞÜN

   

    2 gün sonra...

    O gün asistanın odaya dalmasıyla konuşmamız yarım kalmıştı. O günden sonra pek bir araya gelmiyorduk. Düğün tarihinin konuşulması için babamlar geldiğinde abim Nihalle konuşmuş aralarındaki yalnış anlaşılmayı hall etmişlerdi. Nihalin yüzünde çiçekler açıyordu neredeyse. Bu aşık halleri çok yakışıyordu ona. 
Bense mutfakta Feride hanım için kahve hazırlıyordum.
Yarın abimle Nihalin düğünü olduğu için Havin anneler ve Nihal alışverişteydi.
Şansa evde sadece ben vardım. Selinin nerede olduğuyla ilgili hiç bir fikrim yoktu.
   Kahve hazır olduğunda aklıma gelen fikirle kıkırdadım.
  Kahveye tuz attıktan sonra bi güzel karıştırıp yavaş adımlarla salona yürüdüm.
   Şansa bak. nereye gitti bu kadın iki dakikaya?off. Kahveyi masaya bıraktıktan sonra bahçeye çıktım. Bu evde gerçekten boğuluyordum. Telefonum çalınca hemen arayana baktım. Annemdendi.
"Alo anne?"
" Alo, Narin benim Aylin"
"Aylin sen?ne oldu iyimisin? Anneme bi şey mi  oldu yoksa"
" Narin ,dur anlatıcam,babamlar beni evlendiriyor "
"N-ne nasıl yani.Hazarla mı?"
"Hayır Narin tanımıyorum bile inan , ortaklık falan bi şey dediler ,anneme istemiyorum dedim dinlemedi ,babanlar anlaşmış baban söz vermiş dedi.Narin telefonuma bile el koydular "
  "Ne?"
" Narin ne olur yardım et,Hazarla konuş nolur "
"T-tamam ben halledicem, sen merak etme tamam mı ,ben  Hazarla'"
Telefon kapandığı için cümlem yarım kalmıştı.
"Sen Hazarla ne yapıcaksın Narin?"Ateşin sesini duyduğumda irkildim. Ateş tam karşıma geçti. Meraklı gözlerle baktı bana. Korktuğum için alt dudağımı ısırdım. Ateşin bakışları dudağıma kaydı. Bunu görünce hemen dudağımı serbest bıraktım. Ateş gözlerini gözlerime dikti.
Kaşlarını kaldırdı.
"Evet?"
"Ş-şey "aslında Ateşe söylesem bize yardım ede bilirdi. Ama güvenemiyordum da. Önce Hazarla konuşmam gerekiyordu. Ateşe söyleyip söylemeyeceğimizi ona sormam gerekiyordu.
  "Nerede o kız?!" Feride hanımın sesini duyduk.
"Nerede bu gelin?!" Diye konağı inletmişti.
Ateş bana dönüp "senden bahs ediyor galiba "dedi.
"Şey evet galiba,ben hemen bakayım."
Hemen içeriye koştum.Ateş de arkamca geldi. Aslında Ateşten kurtulmuştum. Şimdilik.
   "Hala?"
"Gele bildin sonunda ,ne lan bu ?"biraz önce onun için yaptığım kahveden bahs ediyordu.
" Ne oldu hala niye bağırıyorsun?" Ateşin sorusuyla gözlerimi kapattım. Rezil olucaktım.
" Ne mi oldu al bak şu biricik karının yaptığı kahveye ,bi tane kahve istemiştim onu bile becerememiş"
"Tuzlu kahve yapmış hanfendi"
İşte şimdi bitmiştim. Ateşin bağırmasını beklerken ses falan yoktu. Yavaşça göz kapaklarımı araladım. Gördüyüm manzarayla şok olmuştum. Ateş gülüyordu. Hem de o kadar ki koltuğa geçmiş başını geriye atarak gülüyordu.
" şuna bak hele bi de gülüyor , karı koca tencere kapak olmuşsunuz " Feride hanım homurdanarak  mutfağa geçti.
  Ateş hala gülüyordu.
Bense şaşkın gözlerle onu izliyordum . Yalnız Allah var çok güzel gülüyordu vicdansız.
   Benim onu izlediğimi görünce yavaş yavaş gülen yüzü soldu.
  Boğazını temizleyip ayağa kalktı. Bi şey söylemek için dudaklarını araladı ama sonra geri kapatıp yanımdan geçip gitti.
    "Ne oldu kız niye sırıtıyorsun?" Aslının sesiyle kendime geldim. O ana kadar gülümsediğimi bile bilmiyordum.
"Aklıma bi şey gelmişti de o yüzden, e nasıl geçti dersler ?"
" iyi ya bitiyor çok şükür son aylarım "
" Neden öyle diyorsun ben lise yıllarımı özlüyom şu an keşke o günlere dönsem diyorum "
"Aman aman ben almayayım yengecim hemen bitse de kurtulsam"
  Ateşin aşağı indiğini görünce konuşmamız yarım kalmıştı.
" Abi sen evdemiydin ?"
Ateş elindeki dosyayı gösterdi.
"Dosya için gelmiştim de"
"Tamam anladım "
" akşam görüşürüz"
"Görüşürüz abi"
Ateş kapıdan çıkınca Aslı bana döndü.
" Sen niye görüşürüz demedin,İyimisiniz siz?"
"İyiyiz iyiyiz"
"Hm sen öyle diyorsan neyse yengecim ben üstümü değiştireyim gelirim"
"Tamam canım"
  Aslı gideceyi sırada aklıma gelen şeyle hemen durdurdum.
  "Aslı, bi dakka beklesene"
"Bi şey mi oldu?"diye sordu.
"Şey bana Hazarın numarası lazım da vere bilirmisin acaba?"
"Tabi de neden istiyorsun ki ?"
" Hayırlı bir iş için "
"Anlamadım?"
"Küçük hanım sen orasını karıştırma "
"Hm tamam zaten yakında çıkar kokusu"
"Aynen öyle "diyip göz kırptım.