BİR SEVDANIN BErDELİ

BALAYINDA

  
    Akşam olduğunda her kes masada toplanmışdı. Hazar ve Aylin de gelmiş yarın için sohbet ediyorduk.
  Uçağımız saat altıda kalkıcak olduğu için bavulları hazırlamıştık.
  
  Büyükler masadan kalktıktan sonra Aylin başını Hazarın omzuna koydu.
  " Aşkım Paris' de çok güzel kızlar oluyor mu?"
  Aylinin tuzak sorusuna kıkırdadım. Ama hiç beklemediğim bir şey oldu.
" Oluyor tabi ki çok güzel bir yerdir  bence çok eğleneceksiniz siz de " diyerek  ona sorulmamış olmasına rağmen gereksizce cevaplamıştı Ateş.
Onun bu cevabıyla gözlerimi kocaman açmış Ateşe baktım. Neden bilmiyorum ama içime bir öküz oturmuştu.
Acaba oraya kaç kez gitmişdi. Ordaki kadınlarla ilişkisi olmuşmuydu. Düşüncelerim karmaşıklaşıp aklımdaki sorular artdıkca huysuzca önüme döndüm. Aylin karşımda oturduğu için kaşlarımı çattığımı gördü.
Ateşe dönüp" demek ordaki kadınları güzel buluyorsun enişte?!" Diye Sordu.
  Ateş olayı anlamamış gibi kaşlarını çattı.
"Evet? Güzel kadınlar oluyor. Hazarla -"
Hazar hemen öksürür gibi yaparak Ateşin sözünü kesdi.
" Ama karılarımızdan güzel değil " diye kendince durumu kurtarmağa çalıştı.
Ateş kaşlarını çattı ama bir kaç saniye sonra jeton düşmüş gibi önce Ayline baktı. Aylinin sorgulayan bakışlarını görünce ağır ağır bana döndü.
Gözleri bir süre gözlerimde asılı kaldı. Ne gördü bilmiyorum ama dudakları yukarıya doğru kıvrıldı.
Bu iyice bozulmama neden oldu.
  " Ay enişte sen tam bir öküzsün ha kusura bakma "
Ateş anında Ayline döndü. Öfkeli gözlerle ona baktığında Aylin Hazarın kolundan sıkıca tuttu. Yutkundu. Hazara endişeli bakışlar atınca Hazar kahkahalara boğuldu.
"Aylinim Ateşin tersi pisdir. Çok şey yapma " dedi.
Aylin yeniden yutkunup başını hızlıca salladı. Ardından Hazara kötü bakışlar attı. Hemen elini çekti. Hazar Aylinin bu tavrına şaşırsa da bir şey demedi.
"Aslında çok haklısın Aylin kocam tam bir öküz " dedim düşünceli bir şekilde.
Ateş anında bana doğru döndü. Ama umursamadım. Kızsa bile umrumda değildi.
  Ama Ateş kızmak yerine bana ışıldayan gözlerle bakıyordu. Onun bu tepkisine anlam veremedim.
" Biz de gidelim en iyisi erken kalkmamız gerek "
Hızlıca ayağa kalktım.
  "Haklısın "
  Onlar da kalkınca vedalaşıp yukarı odamıza çıktım. Banyoya girip duş aldım.
Banyodan çıkınca Ateşin yatakta sırtını yatak başlığına yaslamış oturduğunu   gördüm. Beni görünce ayağa kalktı. Onu umursamamaya çalıştım. Nedense  tavırlıydım. Yanından geçeceğim sırada kolumu tuttu.
  " Narin neyin var?"
" Hiç bir şey yok Ateş "
  Yaklaştı ve bu hiç iyi bir şey değildi.
  " Hiç bir şey yoksa " eli çenemi kavradı  yüzümü yüzüne yaklaştırdı.
" Neden soğukmuşsun gibi geliyor?"
" Sana öyle gelmiş "
Baş parmağıyla yanağımı okşadı.
" Demek bana öyle geldi güzelim?"
" Bana güzelim deme"
Kaşları havalandı.
"Neden?"
"Yarın parisdekilere dersin."
Yüzünde çapkın bir sırıtış oluştu.
  Kolumu tuttuğu eli birden belimi kavrayınca neye uğradığımı şaşırmıştım.
  Yutkunarak gözlerine baktım.
"A-Ateş "
"Şş , dinle. Benim bir tek güzelim var. O da sensin. O yüzden kıskanmana gerek yok ."
Kaşlarımı çattım.
"Ne alaka kıskanmak Ateş, neden kıskanayım yok öyle bir şey"
  Gülümse oluştu yüzünde.Yanağımı okşadı yine. Alnını alnıma yasladı.
  " Ahu gözlüm, her gün biraz daha bağlıyorsun beni kendine ve ben bunun ne kadar iyi bir şey olduğunu bilmiyorum. "
"A-ama onlara güzel dedin?"
Kahkaha attı.
" Güzel birine güzel derim tabi ki Narin , çünkü güzeller ama senin kadar değil , hiç bir şey gözümde senin kadar büyüleyici değil "
  Kalbim maraton koşuyor gibi atmaya başladı. Gözlerimi kırpıştırdım. Yüzündeki gülümseme büyüdü. Yavaşça yanağını yanağıma deydirip kulağıma fısıldadı.
"Nefes al güzelim "
 

*
   Sabah her kesle vedalaşıp evden çıkmıştık. Asaf   bizi  götürmüştü havaalanına.  Hala suratı asıktı. Bir kaç gündür böyleydi ve derdini anlatmıyordu da. Uçağımızın kalkış zamanı gelince Asafla da vedalaşıp uçağa bindik.
 

* Paris gerçekten çok güzel bir yer. Ateş haklıymış ayrıca. Kadınlar da çok güzel. Hepsi manken gibi.
  O kadar eminim ki burdakilerle zamanında  ilişkisi olduğuna. Yakışıklı olduğu için bu çok da zor olmamıştır.

   Bizim için ayırtılmış olan otele gelmiş iyice yerleşmiştik.Aylinlerle odamız karşı karşıyaydı. Ateş gelir gelmez hemen yatağa girmiş uyuyordu. Bende banyoya girdim. Ilık bir duş iyi gelicektir.

  Saçlarımı kuruttuktan sonra odaya geçtim. Ateş hala uyuyordu. Erken kalktığımız için uyuması normaldi. Ben de çok yorgun hissettiiyim için yatağın boşta kalan tarafına kıvrıldım. Yatağa girince bir .anda Ateşin göğüsünde buldum kendimi. Uyumamıştı.
  "Kokun olmadan uyuyamıyorum ki "diye mırıldandı. Gözlerim kocaman açıldı.
  Kollarından kurtulmaya çalıştım ama izin vermedi.
" sadece beş dakika lütfen "
Başımı salladım. Beş dakikanın geçmesini bekledim. Ama kokusu beynimi uyuşturuyordu.

  *
     Telefonun sesiyle uyandım. Gözlerimi kırpıştırdım. Belimdeki kollar bir türlü haraket etmeme izin vermiyordu. Kollarından çıkamayacağımı anlayınca başımı kaldırıp Ateşe seslendim.
  "Ateş "
"Ateş " bir kaç kez seslensem de uyanmadı. Ellerimi kaldırarak yüzüne çıkardım. Ellerim benden izinsiz kirli sakallarını okşadı.
  Ateş irkilir gibi olup gözlerini açtı.
Ellerimse hala sakallarındaydı. Dudaklarında güzel bir tebessüm oluştu. Ellerini kaldırıp elimin üzerine koydu. Okşadı.Sonra elimi dudaklarına götürüp avuç içimi öptü. Nefes alamıyor gibiydim. Kalbim göğüs kafesimden çıkmak üzere gibiydi. Telefon yeniden çalınca hemen elimi geri çekip ondan uzaklaştım.
  "Şey ben sana seslendim ama "gerisini getiremedim. Ne diyecektim. Telefon çalmaya devam edince Ateş komidin üzerindeki telefona uzandı.
  "Hazar"diyerek kimin aradığını belirtdi.
  "Alo?"
   ....
"Tamam kardeşim hazırlanıp geliyoruz"
   ....
"Tamam "
Diyip kapattı.
Ardından bana döndü.
  "Hazarlar aşağıda bekliyor hazırlanın gelin yemeğe diyor"
"Tamam "diyerek hemen yataktan kalktım.

  * Biraz sonra hazırlanıp aşağı kata inmiştik. Restoran bölümüne girince  gözlerim Aylinlerin olduğu masayı aradı. Bu esnada yanımıza bir kadın ve adam geldi.
  Ateş onları görünce yüzünü buruşturdu. Ama yine selamlaşıp konuştular.
Kadın Ateşe sarılıp
" Ateş ne işin var senin buralarda işle mi ilgili yoksa kaçamak mı?"
" Nazlı sendeki de soru mu görmüyormusun yanındaki afeti tabi ki kaçamak ,yıllar sonra "diye yanındakı adam beni işaret etti.
Kadın bana yukardan bir bakış attı.
" Demek Ateşin yeni heyecanı sensin ama çok kapılma tamam mı güzelim Ateş uzun ilişki adamı değil "
Gözlerimi kocaman açmış onları dinliyordum.
  Ateş öksürerek cevapladı.
" Tanıştırayım karım Narin Aksoy"
Kadının gözleri fal taşı gibi açıldı. Beni baştan aşağı iyrenir gibi süzdü.
"Nasıl yani sen evlendin mi ,bu şaka olmalı"
  "Bence iyi seçim dostum"
" Bunlar da Nazlı hanım ve Orkun bey"diye devam etti Ateş.
  "Memnun oldum "dedi adam elimi tutarak. Tam elimi dudaklarına götürüyordu ki Ateş adamın bileğini tuttu.
"Sakın"
Nazlının gözleri şaşırmış gibi hızla Ateşe döndü.
"Oo dostum bu kadar kıskanc olduğunu bilmiyordum. Şuna bak görüyormusun Nazlı bizim Ateşin halini,"
"Hala şoktayım"dedi Nazlı gözleri Ateş ve benim kenetli ellerimizdeydi.
"Demek ki gerçekten çok aşık olmuş vay be ben hiç bir zaman aşık olmam çok aptalca bir duygu diyen adama bak demek ki neymiş büyük konuşmamak gerekirmiş değil mi Ateş bey "
Ateş başını salladı. Bana bakarak
"Haklısın, büyük konuşmamak gerekirmiş "dedi iç çekerek.
  Adam gülümsedi.
"Tamam o zaman ne zaman buluşup kutlayalım bunu ?"
  "Bakarız bir ara siz ne zamana kadar burdasınız?"
" 3 gündür burdayız, daha belli değil ne zaman döneceğimiz işleri biliyorsun "
"Biliyorum tamam o zaman konuşuruz "
"Tamam iyi tatiller size"
Diyerek uzaklaştılar bizden. Nazlı ağzını bile açmamıştı.
Kaşlarımı çatarak Ateşe baktım.
  "Sen,senin o kadınla ilişkin mi vardı?"