Yeni bölümümüz geldi.
Sonrakı bölümlerde Nehirin bu hikayedeki yerini daha iyi anlayacaksınız arkadaşlar . Keyifli okumalar.
Hadi başlayalım.Narinden
Sabah olunca anneme kahvaltı götürmüş ve süpriz yapmıştım. Beni gördüğü için çok mutlu olmuştu. Durumu çok kötü değildi Allahtan ama onu öyle yatarken görmek bile çok üzmüştü beni.
Ateş de anneme geçmiş olsunlarını iletip durumunun iyi olduğunu gördükten sonra toplantısı yüzünden erkenden çıkmıştı.
Önemli bir toplantıymış.
Annem kalmama gerek olmadığını söylediği için akşam şirketten dönerken beni almaya gelecekti Ateş.Şimdiyse akşamüstü ve Ateşin gelmesine bir saat var.
Gün içinde annemle hasret gidermiştim. Nihal Ateşle bense abimle ilgili anılarımızdan konuşmuş epey eğlenmiştik.
"Narin, kızım" annemin sesiyle doğrayacağım domatesten bıçağı uzaklaştırdım.
"Anne ne işin var mutfakta senin dinlenmen gerek"dedim aceleyle bıçağı tezgaha bırakırken.
Annem mutfak kapısına eliyle tutunmuştu.
Hemen yanına koşarak elimi beline dolayıp destek verdim.
"Kızım iyiyim ben. Yatakta yatmaktan sıkıldım artık izin verin de bir hava alayım"diye sitem etti annem.
" Gel annem gel"diyerek annemi salona götürdüm ve koltukta oturmasınl sağladım.
"Kızım kendim de yürüye bilirim. Ölümcül hastaymışım gibi davranmaktan vazgeç"dedi gülerek.
"Ne yapayım annem elimde değil ki,iyimisin sen böyle?"
"İyiyim iyiyim. Geç otur da konuşacaklarım var seninle.
Nihal odasındayken konuşalım. Onun yanında konuşmak istemedim. Kendisini kötü hissettmesin diye."annemin sözleriyle kaşlarım hafifçe çatıldı.
"Bir şey mi oldu anne?" Diye sordum.
" Kızım geçen de sormuştum. İyiyiz demiştin ama benim içim hiç rahat olmamıştı.Bu sefer daha iyisin ama yine de sorayım .Ateşle aranız nasıl kızım?"
Annemin sözleri bir an için affallamama neden olsa gülümsedim hemen.
" Annem benim sen hala benim için mi endişelisin?Yerim o yanaklarını"diye hafifce cimcikledim yanaklarını.
"Ciddiyim ben Narin hem tabi ki endişeleniyorum biricik kızımsın sen benim."dedi elime vurarak.
Kıkırdayarak elimi çektim.
"Tamam tamam sinirlenme. Sen de benim biricik annemsin"
Gözlerini kıstı.
"Anlat hadi"
"Neyi anlatayım ki annem "nefes vererek.
" Aslında endişelerinde haklıydın. Anlamışsın bir şey olduğunu"
"Tabi ki anlarım. Bütün mimiklerini ezbere bilirim ben. Tüm duygularını yüzünden okurum. Söyle hadi ne oldu "
" İlk başta alışamamıştık bir birimize. Ama şimdi o kadar mutluyum ki anne,anlatamam. Onu o kadar çok seviyorum ki. Sevdikçe daha da mutlu oluyorum.Mutlu oldukça daha da seviyorum.
Onunlayken sanki hiç bir derdim yok gibi.
Her şeyi unutuyorum.
Hiç bir zaman aşık olmam diyordum ama o bana asla dememem gerektiğini öğretti. Aşık olduğum adamın kocam olması beni daha da mutlu ediyor. Biliyorsun biz istemeyerek evlenmiştik. Umutsuz bir evlilikti bizimkisi.
O da beni çok seviyor,çok değer veriyor.
Babamın seni sevdiğinden bile çok hem de."dedim imayla.
Yüzünde tebessüm iyice büyürken " buna çok sevindim kızım. Hep mutlu ol dedi"
"Ben mutluyum annecim Ateşin yanında olduğum her an çok mutluyum"dedim içtenlikle.
Annemin gözleri mutlulukla parladı.
"Çok sevindim ne kadar rahatlattığını bilemezsin. Çok endişeliydim evliliğinizle ilgili. Üstüne bir de Aylinin düğününde Feride hanımın ima ettiği şey gelince çok korkmuştum senin için."
"Feride hanım mı?ne demişti ki?"kaşlarım çatılırken sordum.
" Aylinin düğününde umalım ki bu gelin de kuzeni gibi çarşaf vermemezlik yapmasın"demişti.
Annemin sözleriyle yere mıhlanmış gibi oldum .
Gözlerim kocaman açılırken annem mutlulukla elini elimin üzerine koyup " artık öyle bir korkum yok çok şükür"dedi.
Bense gülümsemeye çalışsam bile başaramamıştım.
Bu sırada sümbül içeriye girdi.
"Hanımım Ateş beyler geldi. Sizi arabada bekliyorlar. Acil gitmesi gerektiği için içeriye gelemediğini ve özürlerini iletmemi istedi."
Ateş geldiğini duyar duymaz hemen ayaklandım. Annemle sarıldıktan sonra merdivenlerden yeni inen Nihalle de sarıldım.
"Ya keşke akşam yemeğine kalsaydınız"dedi Nihal üzgünce.
"Bi daha ki sefere artık . Ateş acil işi olduğunu söylemiş. Gidiyorum öptüm sizi görüşürüz "diyip koşarak çıktım evden.
Dış kapıdan da çıkınca arabanın içinde başını direksiyona yaslanmış Ateşi görünce gülümseyen yüzüm düştü.
Hızlı adımlarla arabaya yaklaşıp ön koltukta yerimi aldım.Ateş irkilerek kafasını direksiyondan kaldırdı. Gözleri beni bulduğunda rahatlar gibi nefesini verdi.
Ardından sessizce önüne dönüp arabayı çalıştırdı.
" Ateş iyimisin?Bir şey mi oldu?"dedim koluna dokunarak.
" Sabahki toplantı kötü geçti. Uzadı mesele. " derin bir nefes alıp vererek devam etti.
" Londraya gitmem gerek. Bu akşam çıkıyorum" söyledikleriyle elim yavaşça kaydı kolundan.
Bunu hisettiği için bana döndü anında. Kısa bir bakış atıp önüne döndü yine .
" En az 3 gün sürecek. Bu proje için çok uğraşmıştık. Son anda çıkan bir kaç pürüz yüzünden işlerin uzaması canımı sıktı.
O kadar emek verdiğim işi aptal bir çalışanın dikkatsizliyi yüzünden kaybetmek istemiyorum ."
Usulca başımı salladım.
"Haklısın. Umarım halledersin"dedim ama üç gün Ateşsiz kalma düşüncesi beni üzmüştü.
Yol boyu ikimiz de sessiz kaldık.
Eve varınca Havin annelerle görüşüp hemen odamıza çıktım. Ateş kendi için bavul hazırlarken gidip yardım ettim.
Son tişörtü de yerleştirip çekilecekken Ateş elimden tuttu.
Bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde derin bir nefes aldı.
Beni yanına çektiğinde itiraz etmeden yaklaştım ona.
Bir eli hala elimdeyken diğer elini yanağıma getirip okşadı.
"Keşke seni de götüre bilseydim. Sanırım senssizlikle sınanmak kaderimde vardı. "
Kaşlarımı çattım.
"O ne demek ?"
Gülümsedi ve beni kendine çekti. Bu sefer kucağına oturmuş oldum.
Heyecan basmıştı bile beni.
" Baksana öncesinde annenlere gidecektin sensiz kalmayayım diye senle geldim. Şimdi de yurt dışına çıkıyorum."
"Özleyeceğim seni"diye mırıldandım nereden geldiğini bilmediğim cesaretle.
Gözlerinden işıltı geçse de hemen yerine kedere bırakmıştı.
"Ben de özleyeceğim Ahu gözlüm "
Sıkıca sarıldı bana.
Ben de sıkıca sarıldım özleyeceğim bedene. Kokusunu derince soldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR SEVDANIN BErDELİ
RomanceBir berdelin değiştirdiği hayatlar... _________ Elimdeki silahı ona doğru çevirdim .Gözlerinde rahatlama oluştu. Oysa bir kaç saniye önce silahı kendime doğrultuğumda korkusu elle tutulurdu. Sanırım ölmekten korkmuyordu. Ya da onu öldüreceğime i...