ANNE SORUNLARI

112 12 0
                                    

   
    Narinden

   Aşağıya indiğimizde her kes sofra başında bizi bekliyordu.
  Babamı ve abimleri görünce koşarak yanlarına gittim.
Abim de bunu bekliyor gibi hemen kalkıp sarıldı bana.
  Ardından sırayla Nihal ve babamla sarıldım. Babamla daha uzun sarılmıştık. Çok özlemiştim onları.
Ayrıldığımızda sofraya küçük bir bakış atıp babama döndüm sorgulayan gözlerle.
Bu sırada Ateş de yanımıza gelerek babamlarla görüştü.
Ardından her zamanki yerinde oturdu.
Tam ağzımı açacaktım ki abim konuştu.
" Narinim annem biraz hasta da "
Söyledikleri endişelenmeme neden oldu.
"Nasıl hasta neyi var ?"
  Babam durumu kurtarmak amaçlı "öyle büyük bir sorun değil. Endişe etme sen" dedi. Ama içim yine de rahat değildi.
   Cihat baba "hadi yemeğe "diyince daha çok konuşamamıştım.
   Abim göz kırpıp başıyla oturmamızı işaret edince kafamı salladım.
 
  Yemek boyunca benim aklım annemdeyken  diğer her kes koyu bir sohbetin içindeydi. Surat asmış gibi görünmemek için arada bende gülümsüyor  sadece bana doğrultulan sorulara cevap veriyordum.
  Aylin de babasıyla gülerek konuşuyordu. Sanırım amcam düzelmişti.
Aylin adına mutluydum.

  Yemek faslından sonra çaylar içilmiş, ardından oturma odasına geçmiştiler.
Her kes bir köşede sohbet içindeyken ben kafa dağıtmak amaçlı  hizmetliye sofrayı toplamakta yardım ediyordum.
  Bu sırada yanımda bir haraketlilik hissettim. Biri elimdeki tabakları aldığında başımı kaldırıp baktım.
  Havin anne gülümseyerek bakıyordu.
  " Hadi gel "dedi mutfağa doğru yürürken.
Ben de ardından gittim.
  Tabakları hizmetliye uzatıp bana döndü.
  "Otur kızım "
  Başımı sallayıp oturdum. O da yanıma gelip oturdu. Ardından masadaki elimin üzerine kendi elini koydu.
  " Aylin annesiyle,Nihal de Aslıyla hasret gideriyor. Ama sen yalnız kaldın. "
Gözlerinin içine baktım üzgünce.
Haklıydı.
  "Eğer istersen babanlarla bu akşam evine gide bilirsin. Hatta istersen bir kaç gün kalırsın. Ben Nihalin annene çok iyi baktığından eminim kızım. Ama yine de içinin rahat etmesi için istiyorsan git"
   Sevinçle başımı salladım.
"Çok teşekkür ederim çok istiyorum. Evet haklısınız Nihalden yana benim de gönlüm rahat ama. Kendimde gözümle görmek istiyorum. Hem çok da özledim"dedim
   Gülümseyerek
" Olur güzel kızım anlıyorum seni. Sen hep böyle gül emi. Benim biricik güzel gelinimin yüzünde hep gülücükler açsın. Bu arada hazır kimse de yokken söyleyeyim. Sana somurtmak hiç yakışmıyor. Tüm güzelliyin bozuluyor."dedi sona doğru oyuncu bir tavırla.
  Söyledikleri ve samimiyyeti ona olan sevgimi , saygımı daha da artırdı.
  Gülerek başımı sallayıp boynuna sarıldım hemen.
  "İyi ki varsınız. Teşekkür ederim "
Belimi okşayarak
"Güzel kızım benim burda teşekkür edilecek bir şey yok ki. Asıl sen iyi ki varsın."dedi.

  "Ooo kaynana- geline bak . Görüyormusun abla bizim pabucumuz çoktan dama atılmış" Aslının sesiyle ayrıldık bir birimizden.

  Havin anne gülerek "kıskanmayın "dedi
Aslı ve Nihal de gülüştü.
"Yok canım ne kıskanması"dedi Nihal.
   Ardından annesine sarıldı.
Havin anne "Narin de sizinle gidecek "dediyi sırada abimin sesini duyduk.
  "Biz çıkıyoruz"
   
Birlikte salona geçtik. Her kes toplanmıştı.
Havin anne" Ateş Narin de gidiyor. "Dedi.
   Yönümü Ateşe çevirdim. Yüzünde affallamış bir ifade vardı.
  "Ne-neden ki?"
" Annesi için endişelenmiş. Bu akşam onlarla gitsin. Hatta bir kaç gün de kalsın diyorum. Değil mi Cihat ?"dedi.
Cihat babam"tabi ki de"deyince yeniden Ateşe döndüm.
  Yüzünde her hangi bir ifade yoktu.
  Sadece bana bakıyordu.
Sanki gözleriyle bir şey anlatmaya çalışıyordu. Ama ben çözemiyordum.
  " Oğlum bir şey demiyecekmisin?" Dedi amcam.
    Ateş gözlerini benden ayırmadan tamam dedi.
  Ateşden de onay alınca mutlulukla gülümsedim.
  Her kes yavaştan vedalaşıp giderken abimler beni bekliyordu.
   "Şey ben çantamı alıp geliyorum hemen "dedim.
"Tamam seni arabada bekliyoruz o zaman " dedi abim.
  Koşarak hemen odama çıktım. Anneme kavuşacağım için mutluydum.
   Çantamı alıp aynada kendime baktıktan sonra kapıya yöneldim. Bu sırada Ateş hızla içeri girip kapıyı kapattı.
  Şaşkınlıkla ona baktığımda hızla yanıma gelip sarıldı. Başını boynuma sokup derince nefes aldığında neye uğradığımı şaşırmıştım.
  "Gitmesen olmaz mı ?"sesi boğuk çıkmıştı.
  Benden ayrıldığında gözlerimiz kenetlendi.
  Ellerini yanağıma çıkarıp okşadı.
" Sana daha yeni kavuşmuşken , şimdi gidiyorsun hem de bir kaç günlüyüne. Nasıl  dayanacağım ben?" Dedi üzgünce.
Sesinde sitem vardı.
   " Aşkım gelicem ama değil mi ?Hem annem için."ben de sağ elimle onun yanağını okşadım.
  Gözleri irileşince "ne dedin ?"diye sordu.
Kaşlarım çatıldı.
  Elimi indirip uzaklaştım.
"Ne dedim ki?"
"Aşkım dedin?"
   Yanaklarım yandı bir an. Öyle mi demiştim.
  Gözlerimi yere diktiğimde ne söyleyeceğimi bilmiyordum.
  Bir adım yaklaşarak eliyle başımı kaldırdı.
Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında nefes alış verişlerim hızlandı.
  "İzin verirmisin?"sordu.Gözlerimi kırpıştırdım.
   Yutkunduğumda dudakları kıvrıldı.
Gözleri dudaklarımla gözlerim arasında gidip geldi. Sonra daha fazla dayanamamış gibi dudaklarıma yapıştı.
  Çantam elimden kayıp düştü.
  O daha da yaklaşarak bir elini belime götürüb beni kendine çekti.
  Dudaklarımı canımı yakmadan sevgiyle tadını çıkarmak ister gibi öptü uzun uzun.
 

    Nehirden

   "Nerdesin sen?" Telefonu açar açmaz ilk duyduğum şey bu olmuştu.
  Evet evet annemle aramız pek iyi olmamış ola bilir.
  Ona ne yaptığımla ilgili pek bir fikrim yok ama kendimi bildim bileli benden nefret ediyor.
   "Ben de iyiyim anneceğim,sen nasılsın?"dedim.
Şuan gözlerini devirdiğine eminim.
   " Nehir sizin Paris tatiliniz sadece 3 gündü. Nerdesin sen? Başını belaya falan sokmadın değil mi?"dedi.
  Sanırım düşündüğüm kadar nefret etmiyordu. En azından beni merak etmiş.
  Ne kadar sinirli çıkışsa da.

"Yok annem iyiyim. Veee bil bakalım neredeyim?"dedim hevesle
  " Salak kız zaten onu sorudum ya sana. Nerde olduğunu bilsem neden arayayım?"dedi.
  Omuzlarım düştü. Haklıydı tabi.
  "Neyse. Ablamın yanındayım Esma sultan "

Bir süre ses gelmedi.
  "Neredesin dedin? Mardindemisin sen şimdi?"
  Başımı salladım. Tabi o bunu görmüyordur. Neyse.
  "Evet annecim"
"Kimden izin almıştın gitmek için?"Benim neden haberim yok?"dedi sinirle.
  "Şey babam söyleyecekti aslında. Babam izin vermişti de"dedim. Bu sırada ablam da banyodan çıktı.
  " Ben burda eşekbaşımıyım Nehir? Benden neden izin alınmıyor?"
  "Ya annecim niye sinirleniyorsun ki? Sevinmen gerekmez mi? İki kardeş de bir aradayız işte"dedim masumca.
  " Biliyorum kızım ama beni insan yerine koymamanıza sinirleniyorum"
  Gözlerimi devirdim. Acaba kim kimi insan yerine koymuyordu .
"Babam söyleme demişti. Her halde süpriz olsun istemişti anne. Dediğin gibi bir şey olmadığını sen de biliyorsun "dedim dayanamayarak.
   Elif sesimi yükselttiğimi görünce göz kırptı .
  Elimle başımı iki yana salladım.
Telefonu uzaklaştırarak "her zamanki annen işte "dedim fısıltıyla.
   Elif kaşlarını kaldırıp güldü kısık sesle.
  "Ver biraz da ben konuşayım "dedi.
  Başımı sallayıp telefonu Elife uzattım
"Lütfen al,yeter ki kurtulayım "demeyi de ihmal etmedim.
  Annemin karakteri sertti ama konu ben olunca daha bir sert oluyordu.
Ablama karşı daha ılımlıydı.
  Hatta fazla ılımlı oluyordu.
Daha fazla düşünüp depressifleşmemek için kafamı iki yana salladım.
  "Ben banyoya gidiyorum" diye Elife söyleyip duş almak için banyonun yolunu tuttum.






   Arkadaşlar kurguyla ilgili düşüncelerinizi  yorumlarda belirtirseniz sevinirim.
   Görüşmek üzere sağlıkla kalın 🤍💜
 

 

BİR SEVDANIN BErDELİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin