Öylece yatağın ortasında oturmuş Ateşin sözlerini düşünüyordum.
Dün gece Hazarın yanımıza gelmesiyle daha fazla tartışmamıştık.Ateş ne olduğunu sorunca ona doğru dürüst bir cevap verememiştim. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Ona aşık olan bendim. Bu benim sorunumdu. Ateş benimle arkadaş olalım, evliliği daha fazla zorlaştırmayalım diye anlaşmıştı. Anlaşmayı bozan bendim.Ama o da evliliği gerçek kılmak için elimden geleni yapacağım demişti.Off.
Kendimi çok kötü hissediyordum.Ateş içeri girince yerimde huzursuzca kıpırdandım.
Bana donuk gözlerle baktıktan sonra dolaba doğru yürüdü. Dolabın önünde biraz oyalandı. Gömleği omuzlarından düşünce yutkundum. Gözlerimi kapatmam gerekirdi belki de ama ben Ateşin sırtını inceliyordum. Alt dudağımı ısırdığım sırada Ateş bana doğru döndü. Yakalanmanın verdiği telaşla hemen gözlerimi kapadım.
Bir süre ses gelmeyince kipriklerimin arasından baktım. Değiştirdiği gömleğin düğmelerini ilikliyordu. Son düğmeyi de ilikleyince yüzüne baktım. Ah rezalet. Beni izliyordu. Utançtan öle bilirdim. Zaten yakalanmıştım. Gözlerimi sımsıkı kapattım.
"Narin gözlerini kapatınca saklanmış olmuyorsun "Burdan atlarsam ölürmüyüm acaba.
Gözlerimi açtım.
Ateş düz bir ifadeyle bakıyordu.
"Konuşalım mı artık?"
Başımı salladım.
Koltuğa attı kendini.
"Neden kaçıyordun ve en önemlisi bu evliliğin senin gözünde önemi ne ?ya da önemi var mı?"şimdi ayıkla pirincin taşını.
Başımı eğdim.Ellerimle oynamağa başladım.
"Narin bir cevap verecekmisin artık,yarım saate çıkmam gerekiyor"dedi bıkkınlıkla. Nereye çıkıyordu?
" Her şeyi açık açık konuşalım, bu belirsizlikten gerçekten yoruldum " diyerek devam etti.
Başımı kaldırıp gözlerimizi birleştirdim.
" Gece Aylin ağlayarak uyumuştu Hazarla konuşmak için gelmiştim yanınıza "
Kaşları çatıldı.
"Evet?"
Yutkunarak devam ettim.
"Hazarla olan konuşmanızı duydum. Evliliğimizden bir sorumluluk olarak bahsediyordun. "
Yerinde kıpırdandı.
Nefes alarak açık açık söyledim.
" Böyle söylemen beni kırdı."
"O yüzden -"lafını kesdim.
"O yüzden yalnız kalmak uzaklaşmak istedim. Çünkü kalbim kırılmıştı.Senin yüzünü bile görmek istemiyordum. "
Gözlerinden ışıltı geçtiğine yemin ede bilirim.
"Neden?"
Anlamadım.
"Ne neden?"
" Evliliğimizin öyle olduğunu sen söylemiştin sen hep aramızda bir şey olmadığını ,bunun bir mecburiyyet olduğunu ima etmiyormuydun?"
Gözlerim doldu.
"Sen öyle mi düşünüyorsun peki?"
"Senin için bir şey fark edermi ne düşündüğüm?" Cevab vermiyordu.
Başımı salladım.
" Senin için neyse benim için de o Narin "
İstediğim cevap bu değildi. Çünkü benim için her şey çok farklıydı artık .
Başımı iki yana salladım.
" Ya benim için artık başka bir şey ifade ediyorsa ?"
Yutkundu.
"Ne gibi?"
"Hiç aşık oldun mu Ateş?" Konuyu değiştirdim.
Söylediklerimle yüzü tuhaf bir ifade aldı.
"A-an-anlamadım?" Dedi sesinden tedirginlik akıyordu.
" Anladığım kadarıyla bir sürü ilişkin olmuş şimdiye kadar. Kaçına aşık oldun gerçekten? Ya da evlenmeden önce sevdiğin biri varmıydı?yoksa hep tek gecelik mi takılırdın?"
Merak ediyordum.
"Nereden çıktı bu şimdi?"
Kalbimin hızına yetişemiyordum artık..
"Söyleyeceğim şey bununla ilgili de "
Başını sola çevirip derin nefes aldı.
" Hiç bir zaman aşık olmadım. Aşka inanmadım. Saçma duygu bence. Birlikte olduğum kadınlar da bunu bilerek bana geldi. "
Duygularım onun için saçma mı şimdi. Bu beni kırdı. Ama hiç aşık olmamasına sevinmiştim.
"Sen... sen peki ?oldun mu aşık ?" Cevabından korktuğu bir şey soruyordu sanki.
" İnanmadığını söyledin az önce ?"diye sordum.
"Ama sen inanıyorsun"
Evet oldum. Hem de ilk kez. Ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. İçimdekileri söyleyen biri olmuştum hep. Ama bu kez ... çok farklı.
" Oldum. "
Rengi attı.
"Kim?!"
O kadar düz bir şekilde sormuştu ki.
"Kim bu şanslı adam?" Kaşlarım havalandı. Şanslı adam?!
Sesi ne kadar sakin olsa da yumruk yaptığı elleri o kadar çok sinirlendiğini gösteriyordu.
Yataktan indim.
O da ayağa kalktı.
" İlk kez "
Bana doğru gelen adımları durdu. Ben ona doğru ilerledim.
" Ben ilk kez farklı hissediyorum Ateş ,hiç bir zaman tatmadığım bir duygu"
Aramızda bir adımlık mesafe kalmıştı.
Yine hangi ara yaptığını anlamadığım bir şekilde kolumdan tutarak sırtımın duvarla buluşmasını sağladı. Ama bu sefer sert bir şekilde yapmıştı.
" Ne zaman ve kim ?"
Gözlerimi kaçırdım. İşin buralara geleceğini düşünmemiştim. Çenemi neden tutamıyorum ki .
"O yüzden mi bu evliliği bir oyun olarak görüyorsun? "Sakin ama bir o kadar tehlikeli bir şekilde sordu.
Yutkundum.
"Seni aldatmıyorum"
"Narin böyle bir şey mi ima ettim?! Öyle biri olmadığını biliyorum, sadece ne zamandır kalbinde ?"
"İlk görüşde hoşlanmıştım. İlk kez... ilk kez birinden hoşlanmıştım. Sonra ne zaman göz göze gelsek heyecanlandığımı fark ettim. Sonra onu kıskandığımı , yanımda olmayınca tedirgin olduğumu, kokusunu sevdiğimi, kollarının arasında ne kadar huzurlu olduğumu." Dedim başka birinden bahseder gibi.
Gözlerimiz kenetlenmişti sanki. Bakmaya doyamadığım harelerden öyle duygular geçiyordu ki. Hayalkırıklığı ,pişmanlık....ama neden.
"Sonra Aylin bunun aşk olduğunu söyledi. Hep inkar ediyordum ama artık kalbime ben ne kadar dirensem de söz geçiremediğimi görüyorum"
Gözlerinin dolduğunu görünce derince yutkundum. Başkası olduğunu sanıyordu. Beni sevmese de bu evliliğe mecbur olduğumuzu bildiği için halime acıyordu. Kalbine hayranım.
" Seviyorsun?Hala?"
Başımı salladım.
Kolları yanına düştü ama uzaklaşmadı..
" Ne istiyorsun peki ?gidecekmisin ona ?"
Gözlerim doldu. Yanağımda hissettiğim yaşla gözlerimi kapattım.
Neden sevmiyordu ki sanki.
Gözlerimi açınca elleri yanağımı okşuyordu
" Onun için mi ağlıyorsun ?"
Başımı salladım.
" Gidemem ona beni sevmiyor. "
" Eğer sevse bırakıcakmıydın beni , bu evliliği bitirecekmiydin?"sözleri kalbimin sıkıştığını hissettirdi.
" İzin verirmiydin?"dedim sorgularcasına
" Bilmiyorum "dedi kafası karışmıştı.
"Beni sevmiyorsun?" Hayır demesini bekledim. Hayır seviyorum demesini.
" kimsenin sevmemesine üzüldüğün için dün gece kırıldın yani?"
Kafasında kurduğu senaryoya şapka çıkarıyorum.
" Gitmemi istermiydin Ateş?"
Yanağımı okşayan elleri çenemi kavradı. Diğer eliyse belimi kavramıştı. Bir anda nefeslerimizin karışacağı şekilde yaklaşmıştı bana.
Gözleri dudaklarıma kaydı.
"Seni bu kadar severken mi ?"diye fısıldadı yavaşça.
Sözlerini algılayamadan dudaklarıma kapandı. İçimde bir şeylerin koptuğunu hiss ettim. Beni... beni sev ... seviyormuydu?!
Kalbim duracaktı şimdi. Hangisine şaşırmam gerekiyordu?
Dudaklarımı esir alan dudaklara mı. O dudaklardan çıkan itirafa mı.
İncitmekten korkar gibi yavaş ama tutkulu öpüyordu beni. Ben öpüşmeği bilmediğim ve şaşkınlığımı atamadığım için karşılık bile veremiyordum.
Dudaklarıma son bir öpücük kondurup geri çekildi.
"Özür dilerim,ben " gözleri hala dudaklarımdaydı.
Hayecandan düzensiz atan kalp atışlarımın sesini duymaması mümkün değildi.
"Narin ben "alnını alnıma yasladı.
Eli yanağımdaydı.
" Sana aşık oldum. Gördüğüm ilk andan beri aşığım sana. Her geçen gün daha çok seviyorum daha çok aşık oluyorum. Daha çok bağlanıyorum. Sevdiğin adamın seni sevmemesi "
"Sendin "dedim dayanamayarak. Heyecandan sesimin titremesine engel olamamıştım.
Beni sevdiğine inanamıyordum.
"Anla...anlamadım?"
" Senden bahs ediyordum. Ben sanmıştım ki beni sevmiyorsun."
İkimizinde yüzünde tebessüm oluştu.
" Yani beni?"
Ellerimi sakallarına çıkardım.Ellerim, bütün bedenim titriyordu.
"Ateş ben ... bu duygu ne bilmiyorum ama sensiz nefes alamayacak gibiyim. Başka birini seninle düşününce kafayı yiyor gibi oluyorum. Sadece bana bak.beni gör istiyorum. Eğer aşksa çok aşığım sana sevmekse çok seviyorum seni"
Gülümsedi. Biraz daha yaklaştı.
" Zaten sadece seni görüyorum. Seni istiyorum yanımda. Bir an bile uzak kalma benden istiyorum. Nefesim gibisin . Olmasan ölecek gibiyim "
Dudaklarıma yaklaşınca durdurdum.
"Ben ... şey ....bilmiyorum " dedim yüzümün kıpkırmızı olduğuna eminim.
Gülümsemesi daha da büyüdü .
Yanağıma öpücük kondurdu.
Sonra dudağımın sağ köşesine.
" Öğretirim"
Sonra dudaklarıma kapandı yeniden.Sonunda aşk itirafı geldi.🫠
Çok tatlılar 😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR SEVDANIN BErDELİ
RomanceBir berdelin değiştirdiği hayatlar... _________ Elimdeki silahı ona doğru çevirdim .Gözlerinde rahatlama oluştu. Oysa bir kaç saniye önce silahı kendime doğrultuğumda korkusu elle tutulurdu. Sanırım ölmekten korkmuyordu. Ya da onu öldüreceğime i...