0.3* Kıskanç

970 41 26
                                    

"Kalk." gözlerimi açtığımda başımda dikilen canım abim ile karşılaşmanın büyük sevincini yaşadım...

"Uyansana." eliyle yüzümün farklı yerlerine dokunup beni rahatsız etmeye ant içmiş gibiydi.

"Uyandım." yatakta doğrulup gözlerimi ovuşturdum. Odadan gitmesini beklerken hala bana bakıyordu.

"Ne var?" gözlerini kıstı.

"Anneme dün hakkında bir şey mi söyledin?" başta ne söylediğini anlamasam da sonradan mevzunun Melek olduğunu anlamıştım ve hemen savunmaya geçtim.

"Hayır." inanmışa benzemiyordu.

"Eve geldiğimizde seni sordu Kerem'de bir arkadaşının yanına gitti işi çıktı gibi bir şey dedi. Annem de Kerem gittikten sonra yanıma gelip bu arkadaş aldatan arkadaş olmasın dedi. Kendi kendine dedi ben valla bir şey demedim." kaşları çatıldı.

"Annem Melek mevzusunu nereden biliyor?" bilmiyorum dercesine dudak büzdüm.

"Annemden korkulur beni bile anlamış." abimin bakışları anlamamışcasına yüzümde gezinirken ne dediğimi yeni fark etmiştim.

"Seni fark etmiş? Ne olarak?" yataktan kalkıp odanın kapısına doğru ilerlerken konuştum.

"Ya aman işte moralim bozuktu okulla alakalı onu anlamış. Bana da canını sıkma falan dedi. Neyse hadi çık odamdan ya." yatağımda daha da yayılıp bana baktı.

"Çıkmıyorum. Keyfim ve kahyası burada yatmak istiyor." uyuz.

"Sana annemden yediğin dün ki azar yetmedi herhalde." hala kılını kıpırdatmadığında odadan söylenerek mutfakta olduğunu düşündüğüm annemin yanına gittim.

"Ya anne şu ab-" mutfakta annem vardı evet ama sadece o yoktu. Kerem masada oturmuş öylece bekliyordu. Muhtemelen bizi.

"H-hoşgeldin." gülümseyerek beni yanıtladığında bir kez daha bu kadar güzel gülüyor olmasına içimden lanetler etmiştim. Kerem'in burada olduğunu bilmiyordum eğer biliyor olsaydım kesinlikle saçım başım birbirine girmiş henüz abimi anneme şikayet edeceğim için yüzümü bile yıkamamış bir halde karşısına çıkmazdım.

"E Barış nerede? Muhlama soğudu." ben rezil halim yüzünden ağlamak isterken annemin de beni yönlendirmesiyle odama geri gidip hala yatağımda yatan abimi kaldırmak için üzerine atladım.

"Sen bana neden demiyorsun Kerem içeride diye." üstünde olduğum için zorla konuştu.

"Niye diyim gidip gördün işte."

"Bu halde saçım başım şu tipime bak korkunç."

"1.si üzerimden ben seni fırlatmadan sen in 2.si altı üstü Kerem işte senin ne hallerini gördü." dediği şeyle kafamın içinde şöyle bir geçmişe gidip gelmiştim. Birlikte büyümemiz kaynaklı cidden tüm hallerime tanıklık etmişti cidden. Ergenliğim dahil...

"Neyse aman kalk hadi annem çağrıyor, ben yüzümü falan yıkayıp geliyorum." konuştuktan sonra üzerinden de kalkmıştım.

"3.sü güzel olan yataktan kalktığı halde de güzeldir o yüzden sen çok takma bu konuları kafana ballim." odadan çıkmadan önce ettiği iltifatlara karşı sırıtmıştım.

"Salak çocuk ya."

--------

"Kardeşim seni kaç gün aç bıraktılar?" abim önümüzde tatlı tatlı -abimin tabiriyle ayı gibi- kahvaltısını eden Kerem'e sorduğunda Kerem gram umursamayıp annemle konuşmaya devam etmişti.

"Yani anlayacağın Emine teyze bu tesiste falan hep kaytarıyor." annem Kerem'in dediği şeyle abime dönüp ayıplarcasına baktı.

"Ya anne inanma şuna. Hem ben kaytarmıyorum bu hep orda burda uyukluyor." Kerem, abime çayından bir yudum alıp hemen cevap verdi.

Kül - Kerem AktürkoğluWhere stories live. Discover now