3.1* Senden Nefret Ediyorum!

514 37 12
                                    

Dün uykumun geldiğini söyleyip odama çıkmış ve tüm gece ağlamıştım. Her zaman ki gibi. Sabah uyandığımda baş ucumda gördüğüm notla gülümsedim.

Kızıl hazırladığım kahvaltıyı ye, sakın çöpte görmiyim ve evet evin dışındaki konteynera da atma, nimet nimet çarpılırsın. Neyse abisinin ballisi o okula da bugün gidilecek arayıp kontrol edeceğim en son rektörü ararım. Ha bu arada günaydın.

Günlerdir okula gitmediğim için çoğu derste muhtemelen devamsızlık sınırındaydım ve ciddi anlamda artık gitmem gerekiyordu. Yataktan zorda olsa kendimi attım. Abimin notuna göre hareket edip kahvaltımı alıp salona oturdum ve televizyonu açtım. Kanallarda genelde sabah programları vardı. En son gezinmeyi bırakıp bir kanalda bıraktım. Magazin programı vardı.

Aradan ne kadar geçti bilmiyorum ama evin kapısı çalınca yerimden kalktım. Bu saatte kim gelmişti? Abim antrenmandaydı. Savsak adımlarla kapıya ilerleyip açtığımda karşımda onu görmeyi beklemiyordum.

"Kerem?" bana gözleri parlayarak baktığında kaşlarımı çattım.

"Leyla, konuşabilir miyiz?" istemsizce baştan aşağı süzmüştüm. Yüzünde yorgun bir ifade vardı, biraz zayıflamış gibi gelmişti gözüme ve uykusuz gözüküyordu.

"Ne işin var burada? Konuşacak hiçbir şeyimiz yok bizim, git buradan." tam kapıyı yüzüne kapatacakken ayağını kapının arasına koyup engelledi.

"Lütfen Leyla yapma. Konuşalım." hala beni suçlar gibi konuştuğunda öfkeyle kapıyı geri açtım.

"Ben yapıyorum? Ben ne yaptım ya! Sen o kızla öpüşürken iyi ben senin o suratına bakmak istemediğimde mi yapmış oluyorum!" Kerem başını öne eğip kısık sesle konuştu

"Lütfen en azından 5 dakika." bir süre durdum ve derin bir nefes aldım. İçten içe hala onu dinlemek istiyor oluşuma lanetler okudum. Geri çekilip geçmesine izin verdim ardından kapıyı kapatıp salona ilerledim. Koltuğun kenarına oturup hemen ne diyecekse desin ve gitsin edasıyla arkadaki televizyonu bilr kapatmadan suratına bakmaya başladım.

"Leyla bak biliyorum oradan bakınca olay çok kötü gözüküyor ama durum sandığın gibi değil. Ben o gün o kızı öpmedim yani bak o bi anda-"

"Bi anda seni öptü ve sende onu ittin?" alay edercesine konuştuğumda gözlerinde hayal kırıklığı ile baktı yüzüme. Kırılmaya hakkı var mıydı?

"Evet. Leyla cidden ben o kızı sevmiyorum, ben o kızla herhangi bir şey yaşamadım, lütfen inan bana ben sadece seni seviyorum." derin bir nefes aldım. Karşısında ağlamak istemiyordum.

"Sen o kızla yakındın Kerem. Haddinden fazla hemde. O kızdan başından beri rahatsız olduğumu bildiğin halde kendini geri çekmedin. Ben senin yanında olmaya çalışırken sen o kızla oturup dertleştin. Sen o kızla yakındın ve şimdi kalkmış bu senaryoya inanmamı bekleme benden." gözlerim çoktan dolmuştu ama ağlamayacaktım. Karşında asla ağlamayacaktım.

"Haklısın ama arkadaştan başka bir şey değildi yemin ederim. Benim gözüm senden başka kimseyi görmüyor ki Leyla. O gün kavga ettik onunla. Kovdum bir daha bana yaklaşmamasını söyledim. Dudaklarıma senden başka biri değdi diye kendimden tiksindim ben." dediği şeyden sonra eli dudaklarına gidip 2-3 kere sildi.

"Kerem. Git." oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi ve diz çöktü. Ellerimi tuttuğunda ellerimi çekmek istedim ama izin vermedi.

"Leyla yapma nolursun." yine aynı kelimeyi ettiğinde tam bir şey söyleyecekken hemen konuştu.

"Ben yaptım. Kafamı sikeyim benim yüzümden. Salak gibiydim Leyla ne düşünmem ve ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Saçma sapan kararlar aldım. Yanımdaki insanları kendimden ittim. Benim yüzümden ben yaptım ama ne olur affet beni. Güvenini yıktığım için özür dilerim biliyorum hiçbir şey ifade etmiyor ama izin ver yeniden inşa edeyim. Biliyorum beni seviyorsun. Ne olur düzeltmeme izin ver." önümde neredeyse ağlamak üzere olan dolu dolu gözlerle bana bakan adamın suratını inceledim.

Kül - Kerem AktürkoğluWhere stories live. Discover now