1.3* İdeal Damat Adaylığı Puanlaması

794 35 38
                                    

"Ne yapacakmış ne yapacakmış?" karşımda kaşlarını çatmış bana bakan abime göz devirdim.

"Bir çocukla randevuya çıkacakmış, neye bu kadar şaşırdın anlamadım ki. Hem sen bana Esin nasılmış dedin bende sana iyi mutlu dedim. Sorun buydu ve cevabını aldın." abim huzursuzca yerinde kıpırdandı. Bir şey söyleyecek ama söyleyemiyor gibiydi.

"Aha kurtlandı yine, söyle çikom zorunu sende rahatla bizde." Kerem konuştuğunda onu onaylayıp abime dönmüştüm bende.

Kerem beni eve bırakmakta fazla ısrar edince onunla birlikte eve yürümüş abime de yolda karşılaştığımızı söylemiştik. Kombinimin değiştiğini anlayan canım abime yine üzerime boylu boyunca çay döküldüğünü ve bu yüzden Esin'in bana kıyafet verdiğini söylemiştim. İnanmıştı.

"Ne zorum olacak canım, sadece it midir kopuk mudur ne olduğu belli değil adamın hani emin mi görüşmek istediğinden. Sıkıntı çıkmasın diye diyorum ben." abimin bu hallerini biliyor olduğumuz için -içi içini yiyordu ama hatalı olduğunu bildiği için kuyruğunu dik tutmaya çalışıyordu- ikimizde inanmış gibi yaparak kafa salladık.

"Yarın antrenmana geliyorsun, daha fazla götünü toplayamam Barış. Senin yüzünden millete söylemediğim yalan çeşidi kalmadı. Hayır bir de Yunus faktörü var. Herif senaryo yazıyor mübarek sonra topla toplayabilirsen." Kerem'in bunları söylerken ki hali beni güldürmüştü. Biraz fazla gülmüş olacağım ki abimin anlamaz bakışları beni buldu.

"Şey evet yani Yunus biraz şey ondan, komik geldi." abimin gözleri yüzümden boynuma indiğinde umursamaz bir edayla sordu.

"Kolye mi aldın?" bakışlarım Kerem ile kesiştiğinde onunda bakışları beni bulmuş ve ne diyeceğime bakıyor gibiydi.

"Hmm. Şey yani Esin almış. Esin hediye almış bana." abim belli belirsiz kafa sallayıp ayağa kalktı.

"Çikom saat geç oldu kal sende, manyak gibi yürüyerek gelmişsin, yarın beraber gideriz buradan arabayla." abimin sunduğu teklifi Kerem kabul etmeden önce bana baktı bende heyecanla vereceği cevabı bekliyordum. Bunu fark etmiş olacak ki gülümsedi.

"Tamam, kalayım madem ama kıyafet vermen lazım." abim kafa sallayarak Kerem'i kolunun altına aldı ve birlikte odasına gittiler.

Bende o esnada yüzümdeki aptal sırıtışla elimi kolyeme atıp misafir odasına ilerledim. Normalde serili olan nevresimler kirli olduğu için odadaki dolaptan yenilerini çıkartıp yastıklardan geçirmeye başladım.

"Güzelim. Ne yapıyorsun?" arkamdan gelen Kerem'in sesi ile irkildim.

Güzelin miyim gerçekten?

Abimin verdiği üst değil ama alt pijaması bir tık uzun gelmişti bu yüzden istemsizce gülmüştüm. Onu baştan aşağı süzüp güldüğüm için kollarını önünde bağladı.

"Komik olan ne?" kafamı iki yana salladım.

"Hiiç." elimdeki yastığı geçirmeye devam ettiğimde arkadan bana sarılıp kollarımı tuttu.

"Kerem ne yapıyorsun? Abim gelecek şimdi." omuzuma kafasını yaslayıp huylandırarak konuşmaya başladı.

"Neye güldüğünü söyle o zaman." sıcak nefesi boynuma çarptığında daha da huylanmıştım. Boynumdan aşırı derecede huylanıyordum.

"Tamam dur, söyleyeceğim." çaresiz çıkan sesime karşılık arkamdan çekilip önüme geçmişti.

"Abimin pijaması biraz uzun gelmiş sana sanırım, tatlı gözüktün gözüme, ona güldüm." dediğim şeyle kaşlarını çattı.

Kül - Kerem AktürkoğluWhere stories live. Discover now