Sadece dönüp gözlerinin içine baktım. Ne demişti? Belli olmaz. Belli olmaz öyle mi? Hani hiçbir şeydi. Yeniden aynı şeyleri mi yaşayacaktım ben? Yaren bitti derken. Bu kez olmaz. Bu kez ben bunu kaldıramazdım. Bu kez ben konuşacaktım gerisini o düşünebilir.
"Kerem abicim, benimle mutfağa gelir misin? Çayı taşımak için demlik ağır da biraz." Kerem bana sinirle baktı ve yerinden kalktı.
"Gelirim abim." burnumdan soluyarak mutfağa girdim o geldikten sonra da kapıyı kapattım.
"Hani hiçbir şey yoktu o kızla aranda?" o da benim gibi sinirliydi. Ama tam olarak neye sinirliydi yani burada onu artık boğazlamak benim hakkım falan diye düşünüyorum.
"Ne yapayım abisi benimde götüm başım ayrı oynuyor." kaşlarımı çattım.
"Başlatma be abisine!"
"Neden? Sen demedin mi abi?" takıldığı şey bu muydu cidden?
"O kızla aranda bir şey var mı?" ne kadar sakince sormaya çalışsam da öfkemi durduramıyordum.
"Var ya da yok. Sen neden takılıyorsun buna bu kadar? Abinin ilişki hayatınla da bu kadar ilgili misin?" ilk defa Kerem'i boğmak istemiştim ve bunu sessiz yapmak zorundaydım çünkü içerisi kalabalıktı.
"Yok. Seninkine takılıyorum." dediğim şeyle bir kaç saniye duraksadı.
"Sebep?"
"Cevap ver dedim. O kızı seviyor musun?" sustu.
"Ya basit bir soru, cevap versene Kerem." tam ağzını açacaktı ki abim mutfağa girdi.
"Ne yapıyorsunuz burada çayı Rize'den mi getiriyorsunuz lan." abim gelince konuşmamız yarım kalmıştıkalmıştı ama ben bu konuşmayı yarım bırakmayacaktım.
"Sen neden geldin abi gelecektik bizde şimdi." Kerem kapıya yönelecekken onu tuttum.
"Abi sen git, Kerem'le iddiaya girdik biz çay ne kadar dakikada kaynar diye kazanan çayı getirecek." abim ikimize baktı.
"Dakikalar?" dediği şeyi anlamadım.
"Ne?"
"Hanginiz kaç dakika dedi diyorum?" açıklayınca anlar gibi kafa sallayıp kafamdan salladım.
"Ben 15 dedim Kerem 20 dedi." abim gözlerini kıstı.
"Kerem alır gibi." abim Acun musun sen ya yarışma formatı çekiyoruz sanki.
"Bakacağız artık, sen git yanlarına hadi ayıp olmasın geliyoruz bizde." abimi iterek mutfaktan attım ve Kerem'e döndüm arkamda durmuş sadece beni izliyordu.
"Ben olsam 12 derdim bu arada." uyuz uyuz konuştuğunda içimden sabırlar diledim kendime.
"Başlatma şimdi 12'ne soruma cevap ver. O kızdan hoşlanıyor musun?"
"Neden takıldın buna bu kadar? Cevabım hayatında ne değiştirecek?" sinirle yakasından tuttum.
"Vazgeçeceğim." bakışları dudaklarıma kaydı.
"Neyden?" bende onun gibi dudaklarına bakmıştım istemsizce.
"Senden." artık ilerisinin nasıl gelişeceği umurumda değildi. Yıllardır içimde tuttuğum hisleri bilmesi gerekiyordu. İsterse uzaklaşabilirdi benden artık bunu da önemsemiyordum.
Ya da bilmiyorum önemsiyor muydum? Ya bir daha suratıma bakmazsa. Ya bir daha onun gülüşünü duyamazsam. Ne cevap verecekti?
"Geçme." yakalarını tutan ellerim yavaşça gevşedi. Ne demişti o?
YOU ARE READING
Kül - Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction-Kerem abim. Abimin arkadaşı. Ya da aile dostumuzun oğlu. Tüm bu vasıflardan sıyrılıp "aşık olduğum adam" vasfını aldığından beri her şey başkalaştı.-