TEK ŞANS

19.BÖLÜM:AY, GÜNEŞ'E TUTULDU

RUHUN MU ATEŞ, YOKSA O GÖZLER Mİ ALEVDEN?

BİLMEM, BU YANARDAĞ NE BİÇİM KORLA TUTUŞTU?

PERVANE OLAN KENDİNİ GİZLER Mİ ALEVDEN?

SEN İSTEDİN, ONDAN BU GÖNÜL ZORLA TUTUŞTU...

HÜSEYİN NİHAL ATSIZ

19.Bölüm: Ay, Güneş'e Tutuldu

Saygın Konağı

Pars, uyandığında kardeşinin yanında olmamasıyla morali bozulsa da dün akşam kardeşiyle uyuduğu aklına gelince kocaman gülümsedi. "Güzelim benim, abisinin gülü, bir tanem, güzel kalpli meleğim ya!" dedi içli içli. Sonra birden durgunlaştı. Kendisine kızdı, en başında kardeşine yardımcı olmak yerine onu üzdüğü için. 

Saate baktığında kahvaltıya inmesi gerektiğini fark etti. Hazırlanıp aşağı indiğinde sofradaki yerini aldı. Şimdi nispet yapma vaktiydi.

"Berfin, sabah erkenden işe gitti. Dün akşam beraber uyuduk da." dedi çatalına salatalığı batırıp, ağzına atarak. 

"NE?!" Herkes şaşırsa da en büyük tepkiyi abiler vermişti. Barlas, kardeşi kendisiyle uyumadığı için üzülse de kız kardeşinin ailesiyle yakınlaşmasına da sevinmişti.

"Harbi seninle birlikte mi uyudu lan?" Esved'in söylediğiyle Pars'ın dudağının kenarı yukarı kıvrıldı.

"Anlatım bozukluğu yaptığın için seninle konuşmayacağım." Sofradaki herkes sabır çekmişti. Pars, edebiyat öğretmeni olduğu için sürekli yazdıklarına ve söylediklerine karışıyordu.

Kahvaltıyı yaptıktan sonra erkekler işe giderken kadınlar konakta kalmıştı. Asil, Harap ve Cihangir'i durdurup konuşmaya başladı. "Bizim oraya gidelim. Konuşacaklarımız var."

Yaklaşık yarım saat sonra her zaman geldikleri uçuruma varmışlardı. Arabadan inip uçurumun kenarına yaptırdıkları çardağa geçtiler. 

"Hayırdır?" diye sordu Harap. 

"Asıl sana hayırdır lan?! Bir derdin mi var bizimle?" dedi Asil.

"Doğru söylüyor lan Asil! Yengeden niye bahsetmedin bize?"

"Sen de Berfin'le nereden tanıştığını hâlâ anlatmadın!"

"Sikerim ulan ikinizi de! Eşek başı mıyım burada ben?!" Asil, kendisine kuzenden çok kardeş olan Harap ve Cihangir'e fazlasıyla sinirlenmişti ve bunu göstermekten çekinmiyordu.

"Sanki kendisi sütten çıkma ak kaşık." diye söylendi Cihangir.

"Sırayla anlatıyoruz." diyerek orta yolu bulmaya çalıştı Harap. Derin bir sessizlik oluştu. Hepsi birbirine bakıyordu.

"Sizden bir cacık olmaz, ben başlıyorum." dedi Cihangir ve olayı yalan bir şekilde anlatmaya başladı.

"Bir kaç ay önce iş için Ankara'ya gitmiştim. Orada karşılaştık onunla. Geldi yanıma, dik dik yüzüme baktı. 'Brad Pitt Türkiye'ye mi geldi?' diye sordu etrafındakilere. Ah benim başıma bela olan yakışıklılığım!" Harap ve Asil göz devirdi. Daha ne kadar sallayabileceğini merak ederek lafını bölmediler.