Arkadaşlar oy ve yorum sayıları o kadar az ki emeğimin karşılığını alamadığımı hissediyorum. Bu yüzden her ne kadar nefret etsem de artık sınır koyacağım.
Bölüm Sınırı: 50 yorum, 50 oy
İyi okumalar
***
"Ebin, uyuyon mu?" diye sordu küçük kız yanındaki arkadaşına. Yaşından dolayı bazı kelimeleri düzgün telaffuz edemiyordu.
"Toltuyom."(Korkuyorum.)
"Niye?" dedi Mehru kelimeyi uzatarak.
"Talanlıt çüntü..."(Karanlık çünkü...)
"Bat ay val. Ay ısığı bulayı aldınlatıyo."(Bak ay var. Ay ışığı burayı aydınlatıyor.)
"Cözüne benziyo." (Gözüne benziyor.) İlerde Mehru'nun gözünü kaybedeceğini bilmeden konuşmaya devam etti Evin. "Cözlerin çot düzel. Ay dibi pallıyo." (Gözlerin çok güzel. Ay gibi parlıyor.)
Güzeldi Mehru'nun gözleri. Babasına çekmişti. Küçük yaşta yaşadıklarına rağmen hep bir hayat ışığı vardı o gözlerde. Söneceğini kimse bilmiyordu.
"Kızlar hadi uyuyun." diyerek tatlı bir dille uyardı Havin. Göğsünde uyuyan çocuklardan biri kendi kızı diğeri ise aşık olduğu kocasının yeğeniydi. Kızlara söyleyememişti kuzen olduklarını. Küçükler bir aileleri olduğunu bile bilmiyorlardı. Havin söyleyemiyordu çünkü tehdit ediliyordu. Kimsenin hayatını riske atamazdı.
"Tolttuğum için uytum delmiyo anne." (Korktuğum için uykum gelmiyor anne.)
"Karanlıktan korkma kızım. Her karanlığı aydınlatan bir ışık vardır. Ay ışığı da geceyi aydınlatır. " Yerinde doğrularak Evin ve Mehru'nun elini tuttu. "En karanlık gecede bile birbirinizin elini bırakmayın. Ay ışığı gecenizi aydınlatsın." İkisinin de saçlarına birer öpücük kondurdu.
"Ay ısığı deceni aydınlatsın Ebin."
"Ay ısığı deceni aydınlatsın Mebilibilibili." Mehru diyemediği için kendi tarzında bir isim uydurmuştu arkadaşına Evin.
***
Agir'in söylediklerinin etkisinden kurtulabilmek için soğuk bir duş almıştım. Üstüme rahat hareket etmemi sağlayacak siyah boğazlı bir body ve kargo pantolon giymiştim. Saçlarımı da topladıktan sonra silahımı belime yerleştirip camın önüne çıktım. Kapının önünde korumalar vardı, kapıdan çıkamazdım. Harap abiyle beraber köşede buluşacaktık. Her ne kadar gelmesinin gerekmediğini söylesem de beni dinlememiş, geleceğini söylemişti. Fazladan destek hiç de fena olmazdı aslında...
"Burdayım!" diye kısık sesle bağırdı. "Ne yapıyoruz? Plan ne?"
"Evin bir sokak aşağısında duracağız. Sen arabada bekleyece-"
"Yok ya! Seni tek başına gönderir miyim?"
"Sözümü kesme de dinle! Ben gidip eve sızacağım. Koruma sayısına göre hareket edeceğiz. Yani açıkçası... Taktik maktik yok, bam bam bam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK ŞANS
RandomMehru Berfin küçüklüğü harabede geçen bir kız... Onu yangından kurtaran Türk askerleri sayesinde hayatı değişti. Gerçek ailesiyle tanışan Mehru çocukluğunun katillerini de bulabilecek mi?