8.Bölüm: Endişe
Sen henüz bir zindanın küflü duvarlarına
Çarpmadın gözyaşıyla boğulan gözlerini
Sen henüz diken diken saplamadın göğsüne
Dudağında kuruyup dağılan sözlerini
Sen henüz dokunmadın yalnızlığa kan gibi
Acıyı kaynatmadın içinde volkan gibi
Karalar bağlamadın; beni anlayamazsın
O kalp sende oldukça gülüm, ağlayamazsın
NURULLAH GENÇ
Onların burada ne işi vardı? Burada olmamaları gerekiyordu. Araf'a gözlerimle işaret vererek Asilleri gösterdim. Kaşlarını çattı. Daha fazla bakmadım. Düdüğün çalınmasıyla maç başladı. Rakibimin gülümsemesi fazla kibirliydi. Kibir hata yaptırırdı.
İlk hamle ondan geldi. Yüzüme doğru gelen yumruğunu eğilerek geri savurdum. Burada her şey yasadışıydı. Ne ağızımızda ağızlık, ne de elimizde eldiven vardı. Elenora gelene kadar sadece savunma yapacaktım.
Kadın'ın yine yüzüme atacağı yumruğu engellemeye çalışırken, karnıma dizini geçirmişti. Acemiydi. Ne kadar iri yapılı olursa olsun dövüşmeyi bilmediği sürece kaybederdi.
***
İlk rakibimden sonra iki rakiple daha dövüşmüştüm. Başlarda Asil, Cihangir ve Harap biraz bağırsa da sonradan sadece izlemişlerdi. Asil açık bir şekilde endişelendiğini belli ediyordu. Bu süreçte rakiplerim beni bayağı yormuşlardı. Burnum defalarca kez kanamıştı. Kaşım açılmış ve dudağım da patlamıştı.
Sonunda Elenora gelmiş olmalı ki kalabalık yüksek sesle 'Elenora' diye haykırıyordu. Üstümde siyah, vücudumu saran bir body ve tayt vardı. Saçlarımı da her zamanki gibi topuz yapmıştım. Onun üzerinde ise siyah bir yarım atlet ve tayt vardı. Elenora kafese girdiğinde gözlerim ellerine kaydı. Kahretsin!
Elenora'nın elinde muşta vardı. Elenora'ya bakarak "Kurallarda bu yok." dedim.
"Burada kural yok."
Göz ucuyla Araf'a baktım. Alex'e yakın bir yerde izliyordu beni. Önce biraz dayak yemem gerekiyordu ama üç kişinin üzerine Elenora'ya dayanamayabilirdim. Acı eşiğim yüksekti ama ne kadar dayanabilirim bilmiyordum. Alex bağırmaya başladı.
"Nora, kendini yorma." Elenora'ya göz kırptı. Elenora bu sefer bana döndü. Gülümsedi ama bu gülümseme diğerlerininki gibi kibirli bir gülümseme değildi, ürkütücüydü. Boynunu kütletmeye başladı. İkimizde kafesin etrafında, gözlerimizi birbirinden ayırmayarak yürüyorduk. Beklemediğim bir anda yüzüme gelen darbeyle yere düştüm. Düşmemle Elenora'nın üstümde yer alması bir oldu. Kollarımı yüzüme siper ederek yumruklarından kurtuldum. Durmadan yumruk atmaya çalışıyordu.
İlk hata, acele.
Bacağımı kendime doğru çekerek ona tekme attım. Hâlâ saldıramazdım. Hızla üstüme atladı. Dişlerini sıkıyordu. Bir eliyle kollarımı tutmaya çalıştı. Bana bakmasıyla gülümsedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/356191666-288-k199138.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK ŞANS
RandomMehru Berfin küçüklüğü harabede geçen bir kız... Onu yangından kurtaran Türk askerleri sayesinde hayatı değişti. Gerçek ailesiyle tanışan Mehru çocukluğunun katillerini de bulabilecek mi?