RUHUM BİR HEYKEL GİBİ DÜŞÜP PARÇALANIRDI.
BU SESLERİ DUYANLAR GÜLÜYORUM SANIRDI.
SABAHATTİN ALİ
12.Bölüm: Doğum Günü
Asil'in bağırmasıyla başıma geleceklerden biraz kortum ama belli etmedim. Ayrıca iki gülelim diye yapmıştım, fena mı olmuştu?
"Ben bunu yapanın-" Odadaki herkes Asil'i susturmak istercesine değişik sesler çıkarıyordu.
"Bacına mı küfredeceksin lan?!" Asil'in bakışları bana döndüğünde sorgularcasına bana bakıyordu.
"Karşılamamızı beğenmedin mi Asil?"
Asil bana cevap veremeden Tarık konuşmaya başladı. "Şahsen ben beğenmedim. Umarım hediyeleriniz bu rezaleti unutturur!"
Harap'ın kolundaki 'kirve' yazan kurdeleyi göstererek "Abinin içinde kalmış, şimdi kirven olmak istedi. Kırmak istemedik." dedim. Konuşmaktan nefret ettiğimi sanıyordum meğerse benim konuşacak kimsem yokmuş. Bunu da yeni fark ediyordum.
"Ayrıca önce mumları üfleyin sonra hediyenizi veririz." Asil ve Tarık mumları üfledikten sonra sarılma faslı başladı. Asil'in bakışları beni bulduğunda ikimizde ne yapacağımızı bilememiştik.
"Sarılabilir miyim?" diye sorduğunda kafamı iki yana salladım. Hayatım boyunca hep birileri bana sarılsın istemiştim. Asil'e izin vermemiştim çünkü sözleri hâlâ aklımdaydı. Şuan yüzüne vurmuyor olmam unuttuğum anlamına gelmezdi. Ömrüm boyunca unutabileceğimi de sanmıyordum.
Asil kırgın bakışlarıyla kafasını salladı. Canımı yakmıştı nedense bu bakış... Böyle bakmaya hakkı yoktu. O sözlerinden sonra boynuna atlamamı falan beklemiyordu herhalde?
"Hadi hadi pastayı sonra yeriz hediyeler nerede?"
"Unuttuk." Harap'ın tek kelimesiyle Tarık öyle bir role girmişti ki bir an bayılma numarasını gerçek sanmıştım.
Pusat yerdeki Tarık'ı ayağıyla dürtüp "Feriha kalk bir gören olacak." dedi. Tarık nazlı nazlı yerden kalktığında köşedeki mindere oturdu.
Tarık konuşmaya başladığı an herkes hediyelerini çıkarmıştı. Tarık büyük bir neşeyle "Hiç gerek yoktu! Niye zahmet ettiniz?" deyince ben şaşkınlıkla ona bakarken herkes onun bu haline alışık olmalıydı ki sadece huysuzca mırıldanıyorlardı.
Herkes teker teker hediyeleri ikiliye verdikten sonra sıra bana gelmişti. Hediye olarak ne alacağımı bilemediğim için ikisine de çeyrek altın almıştım. Konsepte de uyuyordu hem. Ayrıca altın şu dönemde çok iyi bir yatırımdı.
Hediyeleri büyük bir heyecanla açtıklarında Tarık sevinçle bağırırken diğerleri gülmemek için kendini zor tutuyordu. En sonunda dayanamamış olacaklardı ki Asil bile gülmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK ŞANS
De TodoMehru Berfin küçüklüğü harabede geçen bir kız... Onu yangından kurtaran Türk askerleri sayesinde hayatı değişti. Gerçek ailesiyle tanışan Mehru çocukluğunun katillerini de bulabilecek mi?