94

83 5 4
                                    

Sinanla birlik cafeye doğru gelmiştik ama gelmemizle cafenin önünde durup sigara için bı Barlas'ı beklemiyordum. Göz göze gelmemizle yarım kalan sigarasını söndürüp çöpe atmıştı, o bunları yapana kadar zaten yanına gelmiştik.

"Hoşgeldiniz." demesiuyben cevap vermemiştim.

"Hoşbulduk kardeşim ben içeriye geçeyim." demesiyle Barlasla birlikte kapının önünde kalmıştık.

"Neden cevap vermedin?" diye sordu.

"Niye içeri de değilsin de buradasın?" dedim.

"Seni bekliyordum tek girmek istemedim, şimdi sarılabilir miyim?" diye sormasıyla başımı salladım. Tek kolunu belime sararak beni kendine çekil başını boynuma gömmüştü. Bir süre öyle kaldıktan sonra boynuma daha sonra da yanağına öpücük kondurarak geri çekilmişti.

"Adin bi sorun mu var neden doğu davranıyorsun?"

"Sürekli sigara mı içeceksin?" diye sordum bu konu aklıma takıldığı için soğuktum mesela dün gece birlikteydik hiç içmemişti zaten yan yana olduğumuzda içmiyordu ama boş kaldığı an yanında olmadığım an direkt sigaraya koşuyordu.

"Kokuyor muyum?" demesiyle basımı salladım.

"Rahatsızlık mı oldun?"

"Evet hem bana biliyorsun pek yaramıyor bu tarz kokular." dememle başını sallamıştı. Cebinden sigara paketini ve çakmağını çıkarıp çöpe atmasıyla şokla ona baktım.

"Bı anlık gaza gelip ne yapıyorsun öyle?" dedim sigarasız dayanabilecek miydi hiç bilmiyorum.

"S*kmişim sigarasını sana yaramıyorsa sen içmemi istemiyorsan bir daha içmem."

"Gaza gelme dayanamazsın."

"Sen yanında olduğun sürece her şeye dayanırım." diyerek tekrardan beni kendine çekip sarılmış, öpmüştü.

"Sen öpmeyecek misin?" demesiyle gülerek başımı iki yana salladım.

"Prensip olarak arkadaşlarımı öpmüyorum sadece sarılıyorum." dememle saçlarımı okşayan parmakları durmuştu.

"Hâlâ arkadaşız yani." demesiyle başımı sallayıp geri çekilerek cafedek içeriye girdim. Arkamdan gülerek beni takip ediyordu. Bizimkilerin yanına gitmemle hepsiyle sırayla sarılmıştık, Barlas ise temasta bulunmayarak sadece selam vermişti.

Yan yana boş olan iki sandalyeye Barlas ile oturmuştuk.

"Mümkünse bir daha beni buluşmalara çağıramayın." diyen Sezer ile hepimiz ona dönmüştük. Berat onunla sap olduğu için dalga geçerken Asel Sezer'i savunuyoruz Emir ise Asel Sezer'i savunduğu için ona trip atıyordu. Anlayacağınız masa her zamanki gibi enerjikti Barlas'ın ise hiç bir şey umrunda değildi oturmuş olduğun sandalye tarzı koltuğu kendisine doğru çekerek tamamen oturaklarımızı birleştirmişti.

Ben ona 'Ne yapıyorsun?' anlamında bakıp göz kırpmamla bir şey demeyip omuz silkmiş elimi slip kendi bacağının üstün koyarak elimi tutmuştu. Ona göz ucuyla baktığımda elimize bakıp hafifçe güldüğünü görmüştüm açıkçası bu yaptığı benim de hoşuma gitmişti.

Bize diğeri gelen fıstıkla hemen başımı kaldırdım karşımızda olan Sinan atmıştı.

Barlas "Ne yapıyor olum?'' demesiyle Sinan omuz silkerek kolunu Mira'nın omzuna atmıştı.

"Siz ikinizi sadece arkadaşsınız ona göre çok yakınlaşmayın." deyip parmağıyla bizi göstermesiyle Barlas 'sabır' dilemişti.

"Berk niye yok?" diye sordum ne yani çocuk üniversitede diye onu dışlayacak mıyız?

"Keyfi yokmuş siz takılın dedi." diyen Barlas ile ona baktım konuşmuşlar mıydı?

"Ne zaman konuştun?"

"Dışarıda gelmeni beklerken." demesiyle masada 'ooooo' sesi yükselmişti.

Öyle böyle derken masa sürekli goygoylanmıştı üç saat boyunca hiç sıkılmadan sohbet etmiştik. Barlas in bacağında olan elimi kaldırıp parmaklarımı siyah şortunun üstünde gezdirmemle hafif 'tıs'lamıştı. Elimi tutmasıyla ona baktım.

"Yapma Adin." demesiyle yüzümdeki gülümsemenin büyüdüğünü hissetmiştim.

"Niye huylanıyor musun?"

"Evet garip oluyorum." demesiyle gülüp tekrardan yapmıştım.

"Adiiiin." diye beni uyarıp elimi tutarak kendi bacağımının üstüne koyup tutmuştu.

"Siz iki arkadaş ne kadarda samimisiniz öyle." diye imayla konuşan Emir ile gülmüştüm.

"Öyleyiz çok güzel değil mi?" diyen Barlas ile Emir ters ters bakmıştı. Barlas'ın saçıma öpücük kondurmasıyla hafifçe geri çekildim.

"Ya ne yapıyorsun arkadaşım?" dememle ters ters bana bakmıştı.

"Bir daha şu kelimeyi kullanma."

"Ne ama yalan mı?"

"Yalan! Sen benim sevdiğim kızsın ben senin sevgilinim."

"Herhangi bi teklif alıp kabul ettiğimi hatırlamıyorum."

"Öpüştük ya daha ne teklifi?"

"Ya söyleme şöyle şeyler."

"Yalan mı?"

"Değil ama yinede söyleme."

"Sevgili miyiz?"

"Teklif alayım."

"İleride eşim olman için anne ve baba, dede ve nine olmak için ilk adım olan sevgililik olayında her zaman sevdiğim, aşık ve hayran olacağım kız olmaya var mısın sevgilim olur musun?" diye konuşmasıyla o kadar mutlu olup gülmüştüm ki anlatamam masadakiler umrumuzda bile değildiler kollarımı boynuna dolayarak konuştum 'olurum' diye cevap verdim. Belime sıkıca sarılmış saçlarıma boynuma öpücükler kondurmuştu kafama gelen küp şeker ile Barlas'da ayrılarak sinirle kimin attığına baktım.

Bu sefer Emir'di.

"Ağlicam ama artık ya siz ne güzel arkadaştınız az önce tartışıyordunuz ne oldu böyle aw." demesiyle Barlas elimi tutup kaldırdı.

"Sevgili olduk o kadar." demesiyle Sinan ve Emir hariç hepsi sevinmişti onlar sadece burun kıvırmışlardı.

Ben ise mutluydum hemde çoook...

Adin #TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin