73

132 7 0
                                    

WhatsApp'dan çıkıp telefonu kapatarak gülmüştüm, Emir yaaaa dudbdhhd.

"Çocuğun üstüne çok gittiniz." diyen Barlas ile omuz silktim.

"Haketti ama."

"Taş kalplisin." demesiye ters ters ona baktım. Güzel giden anı bozmada cidden üstüne yoktu.

"Pardon, alt üstü hak etti dememle nasıl taş kalpli olabiliyorum?"

"Emir Asel'i seviyor."

"Barlas sen iyi misin ya? Emir'in sevdiğini zaten biliyorum ama önceden hem kendine hemde Asel'e acı çektirdiğini hepimiz biliyoruz şimdi benim taş kalpli oluşumla ne alakası var." dememle sınıfa Emir girmişti.

"Siz kavga mı ediyorsunuz?" demesiyle yerimden kalktım.

"Sence? Her neyse ben lavaboya gidiyorum sizde ne yaparsınız yapın." deyip Barlas'a bakmadan sınıftan çıktım. Bari biraz koridorda falan dolanayım.

Aptal Barlas!

Anca her şeyi mahvettsin.

Bi de taş kalpliymişim, cibiliyetsiz haysiyetsiz seni.

"Adin!" diye gelen bağırma sesiyle soluma döndüm Allah'ın cezası okulun cool çocuğu Enes'di beyaz okul gömleğinin üstüne siyah deri ceketini giymiş saçlarını hafif dağınık bırakmıştı karakterini bilemem ama dış göz olarak karizma çocuktu. Özel okul olduğu için herkes bir birini tanıyordu.

"Efendim Enes?" deyip ona doğru ilerledim.

"Sinirli gözüküyorsun." demesiyle 'bilmiyorum' anlamındadır alt dudağımın büzdüm.

"Klasik benim gerginlikler."

"İyi misin?" demesiye başımı salladım. Konu konuyu açmış bizde yaklaşık on dakikadır sohbet ediyorduk.

"Yeni rota oluşturuluyor." diye yanımdan geçen sesle arkama baktım Sıla'ydı.

"Sıla ne diyorsun yaa‽" diye konuşmamla ilerlemeyi bırakıp bana doğru dönerek Enes ile yanıma geldi.

"Ne anladıysan o." demesiyle güldüm.

Bu kız cidden aptaldı.

"Ne anladım biliyor musun 'Adin gel beni döv.' anladım." dememle o da benim gibi gıcık bir şekilde gülmüştü.

"Barlas'a sözümü geçirip takımdan çıkardın sıra Enes'de galiba onuda takıma girmeye ikna edersin. Aa ama dikkat et Barlas bu sefer sorun çıkarmasın." demesiyle ona doğru bir adım atmamla kolumdan tutup geriye doğru çekilmem bir olmuştu.

Başımı çevirmemle Barlas'ın biz gibi olan yüzüyle karşılaştım. Kolumu bırakıp bu sefer o Sılaya doğru bir adım atmıştı.

"Birincisi Adin'in ne yaptığı seni ilgilendirmiyor. İkincisi kendi kararımla takımdan ayrıldım aslında bu da seni ilgilendirmiyordu ama neyse. Ha bı de son olarak Adin'i dinlemem için illa sevgili olmamıza gerek yok eğer haklıysa zaten onu bir arkadaş olarak dinlerim." demesiyle Sıla bana daha sonra Enes'e bakıp gitmişti Barlas'a bakmamla bir şey söylemeyip o da gitmişti.

"Boşver." diyen Enes ile ona döndüm. "Gel bari zil çalana kadar bahçede yürüyelim." demesiyle başımı salladım. Yaslandığı duvardan çekilip ellerini siyah deri ceketinin ceplerine koyup yürümesiyle bende yürüdüm. Birlikte merdivenlerden indikten sonra bahçeye çıkmıştık. Genel olarak sohbet ediyorduk okul, özel hayat vs vs.. Enes aslında iyi bi çocuktu sadece fazla egolu kendini beğenmiş millete üstten bakan biraz serseri ve baya çevreci bı çocuktu..  Biz onunla ortaokuldan tanışıyorduk o zamanlarda öyleydi ama işte iyiydi bir sorun olduğunda yardım ederdi yani şahsen bana iyi ve yardımsever biriydi.

Benimleyken espiri yapması ayrı bir şeydi dışarıdan bakınca konuşup gülmeye üşenen çocuk yanımda ayrı bi enerjik oluyordu.

"Ya bı git ya!" deyip gülmemle bildiğiniz kahkaha atmıştı.

Ondan uzaklaşmamla kolumdan tutup "Tamam tamam gel gel." deyip kolumdan tutup beni kendini çekmesiyle daha çok güldüm.

Zilin çalmasıyla okula doğru ilerledik başımı bi anlık kaldırmamla Barlas ile göz göze gelmiştik. Pencerenin önünde durmuş kollarını göğsünde birleştirmişti. Biraz daha durduktan sonra çekilip uzaklaşmıştı.

"Konuşup halledersiniz boşver." diyen Enes ile bir şey demeden önüme döndüm. Birlikte okula girip beni sınıfıma bıraktıktan sonra gitmişti.

Mira'nın yanına gidip yerime oturmuştuk.

"İyi misin, Barlas nerede?"

"En son sınıfımdaydı bilmiyorum."

"Tartışınız mı siz?"

"Bilmiyorum."

"Adiiiiiin bı kendine gelsene ne oldu?"

"Bilmiyorum Mira aramızda ki şey çok toksik bir şeye dönüşüyor sanki."

"İletişiksizlik yüzünden mi?"

"Bilmiyorum yani aramız çok iyiken birden kötü olabiliyor, bir şey söylüyor ben sinirlenip gidiyorum sürekli bu böyle."

"Ne diyecem bilemedim."

"Cidden bak çok güzel vakit geçiriyoruz. Mesela dün gece görüntülü konuştuk bilmediğim bir kaç soru vardı onları anlattı. Daha sonra konu konuyu açtı biz sohbet etmeye başladık. O kadar güzeldi ki anlatamam iki belkide üç saat boyunca konuştuk. Çok güzel güldü bugün ise bana taş kalplisin diyor ve sebepsiz yere sırf grupta Emir ile biraz uğraştım diye."

"Bilemedim yaa dengesiz davranmış. Sonra bir şey dedi mi?"

"Hayır tam diyecekken Emir geldi yanımıza bende sınıftan çıktım. Koridorda da Enes ile karşılaştım Sıla da geçip laf attı biz laf dalışına girince Barlas geldi 'Adin'i dinlemem için illa sevgili olmamamıza gerek yok.' dedi sonra bir kaç şey daha deyip gitti. Bizde Enesle bahçeye çıktık zil çalınca tam okula girecekken Barlas'ı pencerede gördüm bizi izliyordu sonra o da geri çekildi bende geldim zaten."

"Bence Barlas kendi içinde bir şeyler yaşıyor bu dengesizliği bu yüzden."

"Ama böyle biz kötü oluyoruz ya tam arkadaş olalım ya da eskisi gibi yabancı."

"Doğru ama işte bunu çözecek olan Barlas."

"Hani sen demiştin ya sevgili olursanız çok iyi anlaşırsınız çok güzel bir ilişkiniz olur diye. Hiç sanmıyorum herhalde toksik bir şey olurdu."

"Saçmalama Adin ufak bi tartışma siz daha yeni yeni birbirinizi tanıyorsunuz bu tarz şeyler normal belkide Barlas bu şekilde nelerin söylenmemesi gerektiğini anlayacak."

"Saçma ve saygısızca." dememle zil çalmış hoca sınıfa girmişti.

Elimde kalemimle önümdeki soru bankasını karalıyordum.

Bence aşk annemle babamın anlattığı kadar güzel bir şey değildi.
Tabi varsa.
Nasıl ki insanı en çok sevdiği kırıyorsa o güzel sevgiyide saygısızlaştıran yok eden de aşktı.

Annemle babamınki gibi güzel bi ilişki istiyordum ama herhalde öyle bir şeyin olması için çok çok büyük bi şansımın olması gerekiyordu.

"Adın!" diye seslenilmemle hızla başımı kaldırdım.

"Efendim hocam?" dedim biz dersteydik değil mi¿

"Tanzimat fermanıyla ilgili sen bilgi ver bakalım, dersi dinlemiyorsun galiba?" demesiyle önüme gelen saç tutamını geriye doğru attım.

"Dinliyorum hocam sadece dalmışım." deyip devam ettim, Allah'dan dün gece bu konuya hazırlık olarak çalışmıştım. "Anahtar kelime olarak eşitlik diye biliriz. Önceden müslüman olanların ekstra hakları oluyordu ama bu ferman ile birlikte eşitlik oldu gayrimüslümanlara haklar verildi. Bu haklar askerlik vergi ticaret vs vs." dememle başını sallamıştı.

"Evet gençler bu haklarda dahada ayrıntıya girelim." diyerek devam ederek tahtaya doğru gitmişti.

Öyle böyle derken bu şekilde tüm dersler bitmişti teneffüslerde ve çıkıştada Barlas'ı hiç bir şekilde görmemiştim. Görmek istiyor muydum, orası ayrı bi mesele...

Adin #TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin