36

168 4 0
                                    

Mira'nın Anlatımıyla;

Çözdüğüm soruları sinirle kontrol ediyordum sinirimin sebebi yanlış yapmam değildi sebebi Sinan'dı.
Ona sinirliydim kendime sinirliydim şu tüm olanlara, yaşadıklarımıza sinirliydim.

Normalde kütüphanenin sessizliği hoşuma giderken şu an rahatsız hissetmemi sağlıyordu. Sinirle yerimden kalkıp kitapların olduğu rafları dolaşmaya başladım. Bir haftalık tatil sürecinde kitap okusam iyi olacaktı yoksa bu kafa asla toplanmazdı.

Tuttuğum kitabı tam raftan alıp çevirecekken benim kolumdan tutulup çevirilmem bir olmuştu. Sırtım kitaplıkla buluşmuştu başımı kaldırmamla Sinan'la karşılaştım.

Burada olduğu için mutlu olmalı mıydın?

"Ne yapmaya çalışıyorsun?" diye soğuk bir şekilde konuştu. Son bir haftadır benle bu şekilde konuşuyordu soğuk, duygusuz ve de sert...

"Ne mi yapmaya çalışıyorum, Sinan cidden ne saçmalıyorsun sen?"

"Neden kütüphanedesin?"

"Umrunda mı?"

"Soruma soruyla karşılık verme. Sınav çıkışı bakıyorum yoksun teneffüs oluyor herkes var sen yoksun sınıfına geliyorum yoksun. Ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Senin şu dengesiz tavırların yüzünden senden uzak kalmaya çalışıyorum oldu mu?"

"Benim denegsiz tavırlarım mı?" deyip sinirle gülüp başını kaldırmıştı.
"Benim denegsiz tavırlarım öyle mi? Ben sana nasıl geleyim Mira sen benden ne istiyorsun açık açık söylesene? Sana iyi geliyorum tersliyorsun istediğin gibi uzak davranıyorum yine aynı şeyi yapıyorsun? Öpüyorum tokat atıyorsun sonra özür diliyorum sende özür diliyorsun ve özür dilediğine rağmen yine bana soğuk davranıyorsun. Şimdi söyle bana ben mi dengesizim?"

"Özür dilerim." dememle başını iki yana salladı.

"Özür dileme artık bana kesinlikle gel çünkü bende yoruldum artık." dedi sesi can çekişir gibi çıkmıştı.

"Sinan." dedim gözlerim dolmuştu şu an ağlamak istemiyordum. Ben duygusuz biriydim daha önce kimse gözlerimin dolduğunu bile görmemişti ama şu an ağlamama ramak kalmıştı.

Hiç bir şey söylemeden alnımı omzuna yaslayıp gözlerimi kapattım.

Bu hikâyede dengesiz biri varsa o bendim bunun farkındaydım kendimi törpülemeye çalışıyordum ama zorlanıyordum. Korkuyordum bi ilişkim olmasına hayatıma birini almaya korkuyordum işte... Benim erkeklere güvenim yoktu erkekler zarar verirdi sevmezdi erkekler duygusuzdu...

Kolunu omzuma sararak beni tamamen kendine çekip sıkıca sarılınca gözümdeki yaşlar onun boynuna akmaya başlamıştı.

Belkide erkekler öyleydi Sinan öyle değildi...

"Şttt tamam sakin ol." diyerek belimde olan bi elini saçlarıma çıkarıp okşamaya başladı.

Saçlarıma öpücük kondurarak geri çekildi. Ellerini boynuma yerleştirip baş parmaklarıyla yanağıma akan yaşları silip yanaklarımı okşuyordu.

"Ağlama ağlama artık Mira canımın yanmasından zevk mi alıyorsun?"

"Öpsene beni." diye konuştum konudan bağımsız.

"Ne?"

"Öp beni söz veriyorum bu sefer tokat atmayacam." dememle emin olmaya çalışıp gözlerime baktı daha sonra başını kaldırıp etrafa baktı kamera var mı diye sıkıntı olmayacağını anlayınca bana yaklaştı. Elini çeneme koyarak hafifçe başımı kaldırdı, dudaklarıma bakarak son kez konuştu.

"Emin misin?" diye sordu "Hiç olmadığım kadar." dedim bu sefer hiç olmadığım kadar hazırdım bu sefer düşünmek istemedim anı yaşamak mutlu olmak istedim cesur olmak istedim.

Ve o an oldu ikimizinde dudakları birbirine kavuşmuştu. Sinan benim iyikimdi umarım bu hiç bir zaman değişmezdi.

Öptü beni seve seve öptü etrafta ikimizin kalp atış sesleri duyuluyordu hiç olmadığım kadar heycanlıydım.

Son kez alt dudağımı öperek geri çekildi alnını alnıma yasladı kapalı olan gözlerimi açıp ona baktım onunkiler hâlâ kapalıydı derin derin nefes alıyordu.

"Eğer bu bir rüyaysa uyandırma beni." dedi parlayan dudaklarıyla.
Bu bir rüya değildi hepsi rüya kadar güzel olan gerçeklerdi...

"Seni seviyorum ama korkuyorum. " dedim bomba etkisi yaratarak.

Seni çok seviyorum Sinan hemde uzun zaman önce çok seviyorum...

Adin #TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin