Herkese merhaba güzellerim, yeni bir bölümle tekrar karşınızdayım. ♡
Okumaya başlamadan önce yıldıza basında yollarımız aydınlansın.☆
YILDIZLAR GİBİ HEP PARLAYIN...☆☆
"Kaç gece unutulmaya çalışıldın, kaç gece tekrar hatırlandın haberin yok..."
||Cemal Süreya
"Gerçek Sonlar"
Şuan bu durumda ve bu konumda ne yapmam gerektiğini açıkçası hiç bilmiyordum.
Elim Akın'ın avucunda, gözlerim karşımda duran Daren'in üzerinde.
Her şey o kadar ani gelişmişti ki, ben hala neler olduğunu tam anlamıyla çözememiştim. Ne olduysa bir anda olmuştu. Aklımda binlerce soru dönüp dolaşıyordu. Ve bana tüm soruların cevabını verecek tek bir kişi vardı.
Akın...
Akın, yüzündeki gülümsemeyi silmeden bakışlarını benden çekti ve Daren'e doğru döndü.
"Sen-" konuşmaya başlayacaktım ki Akın'ın şirkete doğru yürümeye başlaması buna engel olmuştu. Evet doğru anladım. Şirkete doğru gidiyordu. DAREN'E DOĞRU!
Daren'in tek kaşı havalanmış ifadesiz ve sert bakışlarla Akın'a bakıyordu. Bir saniye bile gözlerini ayırmamıştı ondan.
Keşke şuan aklını okuyabilseydim diye geçirdim içimden. Ne hissettiğini, ne düşündüğünü bilseydim. Ama olmuyordu. O böyle bakmaya devam ederse hiç bir zamanda olmazdı.
Akın'ın adımları, şirketin kapısının önüne geldiğinde durdu. Tamda Daren'in önünde hatta. Çıldırmak üzereydim, bu herif ne yapmaya çalışıyordu?
İkisininde bakışları birbirine kenetlendiğinde vücuduma büyük bir titreme yayıldı. Onlardan çok ben gerilmiştim. Birbirlerine öyle bir bakıyorlardı ki, sanki her an bir şey olacakmış gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhların Düğümü
Teen FictionAyağa kalkıp göz yaşlarımı sildim. Gözlerim son kez baktı ardından. Son kez seslendim adını. Bana öyle bir yara bırakmıştı ki, asla affetmeyecektim onu. Asla. O benim için ölmüştü. Bende onu gömdüm. Ruhumu tamamladı sanıyordum. Meğer o kendine orada...