Okumaya başlamadan önce yıldıza basında yollarımız aydınlansın..
YILDIZLAR GİBİ HEP PARLAYIN..☆☆
"Ben yine de ısrarla senin bahçende büyümek isteyen bir papatya olacağım. Susuz kalsam da büyümek için uğraşacağım..."
Reşat Nuri
"Kanlı Mektup"
3 Hafta Sonra
Tam üç hafta oldu. Ailemsiz, annemsiz, babamsız geçirdiğim koca üç hafta... Hayatımın belkide en berbat günlerini, saatlerini, dakikalarını geçirdim. Evet ben bu üç hafta da tek bir yaşam belirtisi vermedim. Canım o kadar yanıyordu ki, nefes almak bile ağır geliyordu.
Bora'yla Hakan abinin evine döndüğümüzde onlar çoktan cenazeye gidip gelmişti. Benimle konuşmak istediklerini söyleyip bir köşeye çektiler sonra da geleceğim için iki seçenek sundular. Ya anneannemle Fransa'ya gidip orada okuyacaktım. Ya da İstanbul da seçtiğim özel, yatılı bir okulda kalacaktım. Babaannem bu konu hakkında tek kelime bile etmemişti. Evet zaten bunu istemiyordum ama en azından beni sevdiğinde dair tek bir şey belirtseydi. Belki o zaman babamdan kalan bir emanet olduğumu hatırlaya bilirdi. Bunu pek kafaya takmamıştım ama babam aklıma gelince çok üzülmüştüm. Babam mükemmel bir insandı böyle bir anneye sahip olmak nasıl hissettirmişti acaba ona? Ben bile bunları düşünüp babama üzülürken babaannemin sadece sahte bir şekilde göz yaşı dökmesi canımı yakıyordu. Ne kadar harika bir oğlu olduğunu biliyor muydu acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhların Düğümü
Ficção AdolescenteAyağa kalkıp göz yaşlarımı sildim. Gözlerim son kez baktı ardından. Son kez seslendim adını. Bana öyle bir yara bırakmıştı ki, asla affetmeyecektim onu. Asla. O benim için ölmüştü. Bende onu gömdüm. Ruhumu tamamladı sanıyordum. Meğer o kendine orada...