Bölüm 17

25 2 1
                                    

Neyi görmemem gerektiğini düşünürken parmaklarıma bulaşan akışkan sıvıyı hissettim. Demek ki yara yeniydi.Kaşlarımı çatıp elimi ona gösterdim.

"Bu şey...Ne zaman oldu?"

Darren yutkunmak dışında bir cevap vermemişti.Bodysini üstüne geçirip odadan çıktı.Kapıyı kapatmasından saniyeler sonra ona yetişmek için odadan çıksam da o, çoktan ortadan kaybolmuştu bile.Nereye gitmişti, acaba?Başımı iki yana savurup bir süre tavanı inceledim. Onun buradan başka sığınacağı bir yer var mıydı ki?Cevap bulamamak canımı sıkıyordu. Kendime sinirlenip içimden söylenmeye başladım.Onun hakkında bildiğin bir şey var mı, Alex?Gerçekten, merak ediyorum!Söyle, bana!Söyle, hadi!Nerede, Darren?Cevap vereyim. Bilmiyorsun.Acaba bu duruma Jason şaşırır mıydı ya da Rick?Onlar seni kendinden bile iyi tanıyor.Ne kadar bencil ve aptal olduğunu herkesten iyi biliyorlar.Aptalsın, Alex!Koca bir aptal! Odanın ışığını açıp Darren'ın yatağına oturdum.Sonuçta elbet bir ara buraya gelecekti değil mi?Evet, bunu yapabilirdim.Onu bekleyebilirdim. Burada kalmam eminim Darren için...Ve de Valeria için... Darren için eminim sorun olmaz da Valeria için aynı şeyi söyleyemeyeceğim, bilemiyorum.Neyse, bunun bir önemi yok!Sonuçta oda Darren'a ait ve ben onu odasında bekleyeceğim.O, buraya gelecek.Ben de benden gizlediği şeyi öğrenmeye çalışacağım.O da kolayca söyleyecek ve sorunlarımızı bir çırpıda halledeceğiz.Her şey güzel olacak! Söylerken bile inanmadığım, her aşamasının kolaylıkla gerçekleşmeyeceğini bildiğim planımı uygulayıp onu beklemeye başladım. Bekledim... Bekledim... Dakikalarca... Saatlerce...

***

Sabahın ilk ışıkları gözlerimi yakarken gözlerimi yavaşça aralayıp etrafıma baktım.Darren gelmemişti.Boş yatağa izleyip derin düşüncelerle onun geceyi nerede geçirdiğine dair kendimi fazlasıyla endişelendirdikten sonra uykumu açmaya çalışıp yüzümü elimle sıyırdım.Belki de gelmiştir ve mutfakta leziz bir omletle beni bekliyordur.Yatağı yaptıktan sonra geceden kalma ışığı kapayıp çok da umutlanmadan odadan çıktım.Merdivenlerden aşağı inip omlet kokusu gelmeyen mutfağı umursamayarak doğruca salona yöneldim.İçeride bir tek Valeria vardı.O da oturmuş, televizyon seyrediyordu.

"İyi uyudun mu, Alex?"

Bunu normal bir insan normal şartlarda söylemiş olsaydı cevabı "evet" ya da "hayır" olabilirdi.Ama söz konusu Valeria olunca söylediği her cümle bir iğne gibi battığından laf çarpmadan edemiyordum.

"Vampirlerin televizyon izlediğini bilmiyordum."

Ayağa kalkıp kırmızı pantolonunun buruşmuş yerlerini düzeltti. Pantolonuna mükemmel bir uyum sağlayan siyah, göğüs dekolteli tişörtünü de toparladıktan sonra yanıma yaklaştı.

"Evet, Alex.Televizyon izleyebiliyoruz.Ne de olsa öldürecek çok vaktim var.Biliyorsun, ömrüm seninki kadar kısa değil."

Sözlerine sinir olup kaşlarımı çatarken asıl olayın vampirlerin hayatı olmadığını hatırlayıp sordum.

"Darren'ı gördün mü?Dün iyi değil gibiydi."

Gözlerini kıstı.Şaşırmıştı.

"Darren seninle birlikte yukarıda değil miydi?"

Bunu bir iltifat olarak mı algılamalıyım? Başımı "hayır" anlamında iki yana salladım.Uzun olması gereken kısa köpek dişlerini göstererek sırıtırken dalga geçer gibi sordu.

"Ona ne yaptın da kaçtı?"

Beni ciddiye almasa da olayın önemini anlaması açısından olanları elimden geldiğince anlatmaya çalıştım.

"Bana şu vampir efsanesinden bahsediyordu.Sonra biraz yakınlaştık ve kolundaki yara izini fark ettim. 'Bunu görmemeliydin!' deyip gitti."

Valeria yara izi deyince dalgacı bakışlarını kesti.Yüzünü buruşturup başını ellerinin arasına aldı.

VAZGEÇİLMEZ - Bir Muter Gale EfsanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin