Bölüm 31

2 0 0
                                    

Gözlerimi kısmayı sürdürüp Darren'a 'Bu nasıl oluyor?' bakışlarını yapmaya devam ederken babam ve Killer da kaynağın muhteşemliği konusunda övgü dolu sözler sarf ediyorlardı. Darren'ın yanına sokulup dal parçasını yere atarak sordum.

"Nasıl oluyor da bu aptal dal parçası benim canımı yakmıyor da acıya dayanıklı üç yüz yıllık Hunter'ın canını acıtıyor?Açıklamak ister misin?"

Darren ellerini beline koyup savunma pozisyonuna geçti.

"Dediğin gibi üç yüz yıllık bir avcıyım.Doğanın kanunu üç yüz yıllık birini kabul etmiyor. Nehrin beni öldürmek istemesi gayet normal!"

Haklı olabilir miydi?Tamam, kabul ediyorum.Ona hemen inanmıştım.O, bana böyle karizmatik duruşuyla bir açıklama yapmaya çalışır da ben inanmaz mıydım?İnanırım, işte! Onun da bunu bildiğine emindim, zaten!Gözlerimi yarasının olduğu yere indirdim.

"Şu, yaran nasıl?"

Ellerini aşağı salıp kimsenin duymayacağından emin olmak için etrafı inceledi ve yanıma yaklaştı.

"Yara söndü.Vücudum düzeldi."

"Nasıl?"

Başını yana yatırdı.

"Bilmiyorum.Mute, gelince ona sorarsın."

Darren bunu söylediğinde büyük bir gök gürültüsü duyuldu.Ses dışarıdan gelse de korkunçluğu içeri kadar girmeyi başarmıştı.Darren'ın koluna sarıldım.O ise sesin nereden geldiğini öğrenmek için hızla etrafına baktığından onu tutmamı zorlaştırıyordu.Yerinde dursaydı da korkmamı engelleseydi olmaz mıydı, yani?

Darren bir yerde kendini sabitlediğinde o tarafa baktım.Bu sırada arkasına saklanmayı da ihmal etmiyordum.Keşke onun arkasına saklanmaktan fazlasını yapabilecek güçte olsaydım. Hayatımda ilk defa boks, karete, tekvando, wing tsun tarzı şeyler bilmediğim için pişman olmuştum.Gerçi bilseydim de Mute'un üzerindeki etkisi ne kadar olurdu, onu bilemezdim! Mute ayak bileği ve dizi arasındaki orta uzunlukta, kumaş parçalarını andıran dekolteli vintage kıyafetiyle içeri süzüldü.Gözlerinde koyu bir göz makyajı vardı.Bu onu gerçekten öfkeli bir katil gibi gösteriyordu.Saçları kıvırcık ve dağınıktı.Bu da onun deliler hastanesinden kaçmış biri gibi görünmesine neden olmuştu.Gözlerimi kırpıştırıp kendime hayatım boyunca bu tarz bir kombin yapmayacağımı hatırlattığımda hayatımın kalan kısmının birkaç dakikalık olabileceğinden endişe edip onu izleme karar verdim.Mute, oldukça ağır adımlarla bize doğru geliyordu.Yine de bitkilere sürünmemeye özen gösteriyor, tatlı canını korumaya yönelik tedbirler alıyordu.

"Abi, beni mi çağırdın?"

Sesi sakindi.Darren da aynı sakinlikte cevap verdi.

"Mute, yaptıklarının farkındaysan bundan pişmansan gel , kardeşim!Yanıma gel!Gel ki seni koruyabileyim."

Gelme!En azından ben Darren'ın arkasındayken... Darren elini ona doğru uzatınca Mute'un oraya gelebileceğini düşünüp Darren'dan uzaklaştım.Aslında Darren'a sarılsaydı bize kötülük yapmak için bahanesi kalmazdı.Bize zarar da vermezdi.Yine de Mute'un bunu yapmayacağından emin gibiydim.Abisine doğru bir adım atıp elini uzatacakken yüzünden üzgün tavrını silip cadı moduna geçti.Kahkahasından fırsat bulduğunda konuştu.

"Çok komiksiniz!"

Gülmeyi aniden kesip elini havaya kaldırdı.Büyü yapmadan önceki garip hareketlerini yapıp bana baktı.

"Ama size ihtiyacım yok.Zaten beni güldüren bir oyuncağım var."

Sözünü bitirdiğinde Darren'ın ayakları yerden kesilmişti.Babam ve Kiler'a baktım.Hepsi havadaydı.Mute dışında bir tek...Benim ayağım yere basıyordu.Yukarıya çıkmış Darren'a baktım.Endişeli gözleri kırk kilometreden okunacak duruma gelmişti.Kaşlarımı üzgünce çatıp onu göndermemesi için yalvaracakken bebek gibi sızlanmayı kesip yaşamak için mücadele vermeye çalışmam gerektiğini anladım.Elini yere indirdiğinde diğerlerini üç ayrı yere fırlatmıştı.Bu da benim için işaret demekti.Koşarak az önce yere attığım dal parçasını elime aldım.Ona doğru ellimdeki ufacık şeyi koca bir kılıçmış gibi doğrulttum.

VAZGEÇİLMEZ - Bir Muter Gale EfsanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin