Video ve dedikodu olayı benim için büyük bir ders olmuştu.Bana daha güçlü olmam gerektiğini hatırlatmış, babamın dediği gibi "Düşersen, seni ayağa kaldıracak tek kişi yine sensin." mantığını harekete geçirme zamanı gelmişti.Okulda derin bir sessizlik hakimdi. Yaşadığım olaylar bir süre sonra unutulmaya yüz tutmuşların arasına katılmıştı.Bu, herkes için geçerli değildi tabii...Jason beni her gördüğünde konuşmak için çabalıyor, bunun için fırsat kovalıyordu.Ama bu sefer de ben onu dinlemek istemiyordum.Rachel ise benim onu duyduğumdan habersiz özür dilemeye çalışıyordu. Ona olan öfkem henüz geçmediğinden, onu da duymazlıktan geliyordum.Edebiyat dersi için sınıfa gidip sakince sırama oturdum.Ardımdan gelen Felix sınıftaki uğultuları kesip kısa açıklamalarına geçti.
"Evet, şu geçen yaptığım sınavı, okudum.Bir çoğunuz beklediğimin altındaydı.Neyse ki bunu ödevi ne kadar ciddiye aldığınızı görmek için yapmıştım.Bundan sonra ödevlerimi ciddiye alırsanız sevinirim."
Kollarını bağlayıp masasına yaslandı.Sınıfta oluşan karmaşayı bir süre izledikten sonra sesini yükseltti.
"Dediğim gibi ödevi ne kadar ciddiye aldığınızı ölçmek istedim.Yaptığım şey sınav değildi.O yüzden onlara not vermeyeceğim."
Sınıftaki herkesle birlikte derin bir nefes çekip diğerleriyle birlikte alkışladım.Felix iki elini havaya kaldırıp dağılmaya meyilli sınıfı toparladı.
"Alkışlar Alex ve Jason'a.Yazdıkları oldukça ilgi çekici ve başarılıydı.Sizi tebrik ederim!Şimdi konumuza dönersek..."
Bu Felix'in Nick'le dalaştığı sırada yaptığı yazılıydı ve ben de bunda başarılıydım.Başarmak güzel bir histi ama o kağıda tebrik edilecek kadar iyi şeyler yazdığımı sanmıyordum.Daha sonra Jason'ın hızlı yazışları aklıma geldi.O, muhtemelen iki kağıt hazırlamış ve benim kağıdımı değiştirmişti. Normalde bunu yaptığı için ona teşekkür edebilirdim ama şimdi bu bile ona olan kızgınlığımı geçiremezdi.Her zamanki gibi kağıda bir şeyler karalayıp önüme bıraktı.Yazdığı notu sıramın kenarına doğru ittirdim.Jason kağıdı okumamı bekliyor, sıkıntısını bacaklarını titreterek çıkarıyordu.Yazdıklarını okutmaya ne kadar çalışsa da ben bakmamaya devam ediyor, kararlı davranışımı sürdürüyordum.Sonunda okumayacağımı anlayıp konuşmak için arkasını döndüğünde ise Felix'ten fırça yemişti.Gerçi Felix'in bunu fark etmesi için ayrı bir çaba sarfetmiş de olabilirdim...Ne diyebilirdim ki? Şans!
Ders bitiminde çantamı hızla alıp Jason'ın benimle konuşmasına fırsat vermeden çıkıp gitmiştim. Yine de koşu temposunda eve yürürken ayak sesleri beni takip etmişti.
"Alex, lütfen bekle!"
"Jason, rahat bırak beni!"
Adımımı sıklaştırdım.Jason ise bana ayak uyduruyor bir yandan da konuşmaya çalışıyordu.
"Alex, hatalıyım biliyorum."
Madem hatasını biliyordu...Aniden durdum.Jason da bir adım önümde kalmıştı.
"Senin bana söylediklerin gerçekten çok kırıcıydı, Jason.Bunların tek bir olaydan kaynaklanmadığını da biliyorum.Beni üzen de bu.İçinde bir şeyler biriktirmişsin ve bir anda bütün kinini kustun.Senin bu haline alışkın değilim.Başka biri olsaydın evet, bu o kişinin huyu olabilirdi.Ama ben şimdi bu değişikliğe ayak uyduramıyorum.Ben Gerçek Arkadaşım'ı özledim. Onu geri istiyorum!"
Bana baktı.Bir şeyler söylemesini beklerken yüzünü buruşturdu.Daha sonra yeni halini gördüğüm ilk gece gibi acı içinde başını tutmaya başladı.Sarsılıyordu.Dengede duramamıştı.
"Jason!"
Koluna girip ona destek vermek istesem de gücüm buna yetmemişti.Birden heykel gibi yere devriliverdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇİLMEZ - Bir Muter Gale Efsanesi
VampirosKaranlıktan her zaman korkmuşumdur. Sanki bir anda odamda korkunç bir şey belirecek gibi gelir. Hele burada... Bu duyguyu abartacak kadar çok yaşıyorum. Burası Muter Gale. Geceleri bir kütüphane kadar sakin, gündüzleri ise bir o kadar hareketli. Kas...