İyi Okumalar 💞Onu öp ya da nefret ettiğini söyle.
Hata yapmaktan genel olarak hoşlanmıyordum ancak bu sefer ayrı bir nefretle doluydum. Aslında hata yapmamıştım. Göktuğ'a hak ettiğini vermiştim. Sadece diğer insanları görmezden gelmiştim ve bunu düzeltmem gerekiyordu. O kadar kötü bir insan değildim.
Korumayla birlikte çıkmak için hazırlanırken Murat'ı gördüm. Koruma kulübesinde üzgün üzgün dışarı bakıyordu. Bakışlarındaki boşlukta beliren savaşı gördüğümde yaptığım şeyi düzeltmem gerektiğine emin oldum. O bana hiçbir şey yapmamıştı. Arkadaşı pisliğin teki diye cezalandırılmayı hak etmiyordu.
Üstelik bir gün sürmüş olsa bile Göktuğ'un yeterince yorulduğunu biliyordum. Eğer benimle savaşırsa ondan kolayca sağ çıkmayacağını anlamıştı. Anlamamış olsaydı benimle anlaşma yapmazdı. Anlamadıysa da ona anlatmanın bir yolunu elbet bulurdum.
Önce Elçin ile ardından Murat ile konuşacaktım. Önce Elçin'den başlamam gerekiyordu çünkü itiraf etmeliydim ki o daha kolaydı.
Koruma öne geçtiğinde arabanın arkasına binip oturdum. Hareket ettiğimizde gideceğimiz yolun ne kadar uzun olduğunu merak ettim. Söyleyeceklerimi kafamda tartmam gerekiyordu. Tabi ki yanlış anladığımı söyleyecektim ama bunu bir mantık çerçevesine oturtmam gerekiyordu. Yol boyunca bunu yaptım da.
Elçin'in evi Göktuğ'un evine oldukça yakındı. Arabadan inerken eve baktım. Büyük bir villaydı ama Talu malikanesinin yanında fazla küçük kalıyordu. Burada da kapılar korumalarla doluydu. Beni gördüklerinde "Buyurun?" dedi biri.
"Elçin'in arkadaşıyım da onu ziyaret etmek için gelmiştim."
"Bize bilgi verilmedi."
"Arkadaşımın evine haber verip mi gelmem gerekiyor?"
Muhtemelen evet.
"Sizi daha önce görmedim."
Temkinli bakışlarına oturup biraz gülmek istiyordum. Ne yapacaktım içeri girip onların kafasına mı sıkacaktım?
Belki zehir koyardım.
Ona Elçin'i aramasını söylerdim ama beni geri çevireceğinden korkuyordum. Buraya kadar gelmişken geri gitmek istemiyordum.
"Arkadaşım biraz üzgün. İzin verirsen hemen yanına gitmek istiyordum." yanından geçecekken bedeniyle kapıya yönelmemi engelledi.
Arkamızdaki kapı açıldığında korumanın iri bedeninden görünen boşluktan ileriye baktım. Kapıda kumral orta boylarda bir adam belirdi. Üzerinde lacivert bir gömlek ve beyaz bir pantolon vardı. Çalışanlardan biri olmadığı ortadaydı. O sırada Elçin'in bir abisi olduğunu hatırladım. Adını bilmiyordum ama magazinde sık sık yer alıyordu. Mankenlerle takılmaktan hoşlanıyordu. Hakkında tek bildiğim bunlardı. Adını bile net hatırlamıyordum.
"Ne oluyor burada?" gözleri bedenimde gezinirken bize doğru yaklaştı. Gözleri gözlerime değdiğinde ela gözleriyle bana dikti. Dudaklarındaki çapkın gülümseme bana beni beğendiğine dair bir izlenim veriyordu. Nede olsa ciddi anlamda onun tipiydim. 1.72 boyum ve çok ince olmasa da şekilli olan bedenimle çıktığı mankenleri andırıyordum.
Eve giriş biletim olduğunu söylememe gerek yoktu sanırım.
"Elçin'in arkadaşıyım ve onu görmek istiyorum ancak korumanız izin vermiyor." bunu söylediğimde başıyla korumaya geri çekilmesini işaret etti. O kenara çekilirken Elçin'in abisi yüzümü incelemekle meşguldü.
"Seni daha önce hiç görmedim."
"Çünkü Elçin'le yeni arkadaş olduk."
"Nereden?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günahı Yazmak (+18)
Romance"Önceden uyarmama izin ver. Duyacakların iyi şeyler olmayacak. Bazen eline bıçak alıp beni öldürmek isteyeceksin ama yine de karşımda oturmaya devam etmek zorunda kalacaksın." Günahlarını yazacaktım, her bir kelimeyle günahları kitaba gömülecekti. ...