Günahı Yazmak (+18)

Küçük Sırlar

İyi Okumalar 🤍

Yattan indikten sonra olabildiğince hızlı evime gelip yatağa gömüldüğüm için uyandığımda saat gece yarısını biraz geçiyordu. Dün gece ve bugün bedenimi yeterince hor kullandığım için olsa gerek kaslarım ağrıyordu. Buna bir de uyku saati değişikliğinin neden olduğu baş ağrısı eşlik ediyordu. 

Yataktan kalkıp yüzümü yıkadım. Telefonumu alıp Emir'i ararken aklımda Asya vardı. Saatler önce Göktuğ beni taksiye bindirip kendisi de hastaneye gitmişti. Uyumadan önce yine Emir'i arayıp durumu sormuştum ancak hala ameliyatta olduğunu söylemişti.

Emir'in yorgun sesi duyulduğunda "Durum ne?" diye sordum korkarak. Asya'yı kısa zamandır tanıyordum ancak yaşadığı şeylere kelimelerle tanık olunca küçüklüğünden beri tanıyor gibiydim.

"Yeniden amca oldum." dedi sesinde bir gülümsemeyle. "Küçük tatlı ve güzel bir kız. Biraz kuvözde kalacak ama iyi. Ablam da iyi. Şimdi biz hastanenin önündeyiz. O içeride eniştemle birlikte. "

"Çok sevindim." derken samimiydim. "Yeniden amca olmak nasıl bir duygu?"

"Mükemmel. Nil'den daha güzel bir kıza amca olmanın vakti gelmişti." yanında homurdanmalar ve kahkaha sesi duyulduğunda Nil'in de orada olduğunu anladım.

Göktuğ'u sormak isteyerek dilimi ısırdım ancak karaya ayak basmıştım ve o meselenin kapanması gerekiyordu.

"Neden Göktuğ'u aramak yerine beni aradın?" diye sorduğunda o defterin o kadar kolay kapanmayacağını fark ettim.

"Canım öyle istedi."

"Çok üzgündü. Ablam için çok endişelenmişti ama şimdi iyi. Bebeği gidip zorla gördü ve kucağında tuttu biliyor musun?"

Gözümün önünde küçük bir bebeği tutan Göktuğ belirdiğinde garip bir hisle doldum ama düşünmemek için başımı salladım. Bunun sonu asla iyi bitmezdi.

Yattan gelir gelmez aldığım doğum kontrol hapı için lanet mi etsem dua etsem bilmiyordum.

"İyi." diyebildim sadece. "Yekta Bey iyi mi?"

"Evet ablamın yanındaki odada yatıyor. Kızından uzak kalamadı." gözlerini devirdiğine emin olarak gülümsedim.

"O zaman birkaç gün daha gelmeyeyim. Asya toparlanana kadar. "

"Tamam." dedikten sonra onu çok tutmamak için iyi geceler deyip kapattım.

Saatin geç olduğunu biliyordum ama biriyle konuşmaya ihtiyacım vardı. Gizem'e mesaj atıp uyanık olup olmadığını sordum. Cevap vermeden beni geri aradığında rahatlayarak telefonu açtım.

"Sıçıp batırdım." dediğimde iç çekti.

"Anlat."

Ona Göktuğ ile Elçin'in beraber olduğunu, yat gezimizi, yatta yaptıklarımızı, Göktuğ'un söylediklerini...yani her şeyi anlattım. Bitirdiğimde ne boktan bir durumun içinde olduğumu fark ederek ofladım. Camın önündeki mindere çöküp kafamı duvara yasladım. Gizem'in tepkisini beklerken kendimi rahat hissediyordum.

 Beni asla yargılamayacaktı.

Ama ben yargılanmayı hak ediyordum.

"Seks nasıldı?" diye sorduğunda gülümsedim.

"Kahrolası derecede iyi. Rüyalardan bile iyi. Bugüne kadar en iyisi."

Gerçekten öyleydi. Bedenimde gezinen izlerini her hareketimde hissediyordum ve bu bir an olsun yaşadıklarımızı unutturmuyordu.

"Zaten hep böyle olur. Ulaşamayacağın şeyler daima daha iyi olur."

Bu söz içimi yaktığında haklı olduğunu biliyordum. Göktuğ ile seks güzeldi ama sonsuza kadar sürmeyecekti. Güzel olmasaydı eminim sonsuza kadar sürerdi. Hayat istediklerimizi bize vermemek için bin bir oyun oynayan boktan senaryolarla bizi mahveden bir düzende işliyordu.