Selamm size bir konuda danışmak istiyorum. Bildiğiniz gibi wattpad Türkiye'de erişim yasağı aldı. Yakın zamanda da açılacak gibi durmuyor. Buradan devam etmeye çalışıyorum ama herkes vpn ile girmediğinden haliyle okunmalar az geliyor. Önerebileceğiniz, bende kullanıyorum dediğiniz başka bir platform var mı? Eğer varsa yazabilirseniz çok sevinirim🌸
İyi Okumalar💓
Elçin iznimi beklemeden yanımdan geçip içeri girdiğinde boğazımda biriken çığlığı susturmayı başararak kapıyı kapattım ve ardından gittim. Göktuğ, Elçin'i gördüğünde şaşırıp ayağa kalktı.
Elçin'in tepkisini merakla izlerken o yapay bir şekilde gülmeye devam etti. Bu sırada üzerindeki kıyafetleri inceledim. İncelememem mümkün değildi çünkü pembe giymiyordu. Göktuğ ile çekildiği fotoğrafta da farklı bir renk giymişti ancak o anda derdim başka olduğundan çok dikkat etmemiştim. Bugün üzerinde siyah beyaz desenli bir elbise vardı. Gömlek yakası boynuna kadar uzanıyordu. Asla onun tarzı olmamakla birlikte daha çok benim tarzım gibi duruyordu.
"Herkes Göktuğ'un nerede olduğunu merak ediyordu, bende burada olduğunu düşündüm. Doğum günü pastasını üflemeye bile gerek duymadan çıkıp gidince hepimiz endişelendik." bakışları özür dilemesi için olsa gerek Göktuğ'a değdi ancak Göktuğ ona herhangi bir pişmanlık belirtisi olmadan baktı. Varlığı huzurumu kaçırmıyor olsaydı aldığı karşılığa gülerdim.
"Buraya kadar gelmene gerek yoktu. "
"Telefonlarıma cevap vermedin."
"Eh telefonlarını ilk kez yanıtsız bırakmıyorum ya...Daha önce peşimden gelmedin şimdi de gelmene gerek yok."
Elçin bozulsa bile belli etmeden omuz silkti. "Neyse geldim işte. Hem Katre'nin evini merak ediyordum." Etrafa baktıktan sonra küçümseyici bir sesle konuştu. "Küçük ama tatlı."
Küçük kelimesini ona yedirtirdim ama sakin kalmaya çalıştım. O sırada kapı yeniden çaldı. Yine bu kim diye söylene söylene kapıya gittiğimde karşımda Emir'i buldum.
"Sen de mi Göktuğ'u merak ettin?"
"Abimi mi? yoo." deyip içeri girdi. "Abimin nerede olduğundan daha önemli sorunlarım var benim. Ve sen halledeceksin."
"Bak sen." dediğimde somurtup içeri gitti.
"Abim de buradaymış işte."
Elçin koltuğa oturmuştu ve bu sırada Göktuğ üzerine gömleğini geçirerek yatak odamdan çıkıyordu.
Günümüzü mahvettikleri gerçeğiyle moralim bozuldu. Mutfağa girip su içerken dünden kalma olmama rağmen Göktuğ'un verdiği karışım sayesinde ağrımayan başım şimdi ağrımaya başladı. Bu ağrı vücudumun gerçek yaşama dönüşe bir tepkisiydi. Adeta eğer devam edersen daha çok başın ağrıyacak diyordu. Fakat onu dinlemeyecektim. Elçin'i karşımda gördüğüm an içimdeki hırs güçlenip budaklanmıştı. Savaşmak istiyordu ve onu ezeceğimden bir an bile şüphe etmesine izin vermeyecektim.
Hepsi için şarap doldurup servis ettiğimde kısa süreli bir sessizlik oldu. Elçin'in neden burada olduğu belliydi. Göktuğ'un kayıp olduğu haberini almış, benim yanımda olma ihtimaliyle kıskançlıktan kıvranmış, sonrada koşarak evime gelmişti. Ev adresimi ise laf arasında ona söylemiştim. Bu bundan sonra söylediklerimde daha dikkatli olmam gerektiğine ilişkin bir uyarıydı.
Emir'e döndüm ve şimdi ki sorunu neyse onu halletmeye karar verdim. "Ne olduğunu anlatacak mısın?"
"Leyla'yı öptüm." Heyecanla söyledikleri hiçbirimizde yankı bulmadığında "Duydunuz mu onu sonunda öptüm." diye tekrar etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günahı Yazmak (+18)
Romance"Önceden uyarmama izin ver. Duyacakların iyi şeyler olmayacak. Bazen eline bıçak alıp beni öldürmek isteyeceksin ama yine de karşımda oturmaya devam etmek zorunda kalacaksın." Günahlarını yazacaktım, her bir kelimeyle günahları kitaba gömülecekti. ...