-Kötü Kalpler-

75 15 12
                                    

Selamm biz geldik...Her zamanki gibi oy ve yorum sitemimi belirtmek istiyorum. O kadar kişi okuyor ancak yorum ve oy sayısı gerçekten az. Gerçekten emek veriyorum(Sırf rahat rahat istediğiniz yerden okuyun diye her iki platformda yayınladığım için okunma bölünüyor) en azından beğenip emoji şeklinde bile olsa yorum yapabilirsiniz<3

İyi Okumalar🤍

İyiler ve kötüler,

İyi olmayı deneyenler,

Kötülüğünü göz ardı ederek yaşamaya çalışanlar,

Ve kötülüğe tapanlar.

Doğduğum andan beri iyilikle sarmalanan dünyam kendi benliğimi oluşturduğumda altüst olup kendini dönüştürdü. Annem beni örnek bir ahlakla yetiştirmeye çalışırken ben aksini yapmaya çalıştım. İyi notları annem için aldım ama kıskançlığım ağır bastığında hiç düşünmeden kardeşimin canını yaktım. Dans gösterisinde en iyisi olmam annemin hoşuna gider diye diğer kızları kenara itip ben yükseldim. En iyisi oldum ama iyi olamadım.

Annemin bağlarını söküp attığımda ruhuma dolan huzur emsalsizdi. Partiler, uyuşturucular, tek gecelik ilişkiler... her günahı itinayla deneyimlemek ruhumu karartsa bile içimde yükselen kötülüğe huzur verdi. İnsanları ezdim, kadın erkek ayırt etmeden. Onları utandırdım, aşağıladım ve benliklerinde koca delikler açtığımdan emin oldum.

Ve bunu sırf zevkim için yaptım.

İnsanlar kötülüklerine kılıf bulmayı tercih eder, küçükken bunu yaşadım diyerek kendilerini aklayabileceklerini  düşünürlerdi. Oysa ben hiçbir zaman kötü oluşuma kılıf bulmadım.

Çünkü kötüler bazen sadece kötüdür. 

Bencilliğim beni kendimi düşünmeye itiyordu. Zayıflıklarım vardı ve bu zayıflıklar benim bir şeyleri örtmek için kullandığım örtülerden ziyade kendi önümü açmak için kazıp derine indiğim zayıflıklardı.

Gelin görün ki her kötülüğün bir karması vardı. Daha önce canını yaktığım insanların ah'ları çevremde dolanırken kötülüğün bedelini ödüyordum.

Aşk ödediğim bedeldi.

Yanlış kişiye aşık olmak ise kötü kalbime verilebilecek en ağır cezaydı.

Şimdi kötülüğün ne kadar kötü bir şey olduğunu düşünüp her şeyi geride bırakarak iyiliklere kucağımı açmamı bekliyorsanız beni hiç tanımamışsınızdır demektir. Ders alıp köşeme çekilmektense kötülükle silahlarımı kuşanıp savaş açardım.

Şimdi yaptığım tam olarak buydu.

Yanımda oturan zengin ve yakışıklı adam cehennemimde bir araçtı. Etraftaki zengin pisliklerin arasında eğreti duran bedenim alkollü zihinlerinde dahi olsa belirgindi. Gözlerinde kınamalar ve küçümsemeler görünüyordu ancak bana baktıklarında kendi yansımalarını görmekten öteye gidemediklerinden gözlerini kaçırıyorlardı.

Bana, onları varlığıyla rahatsız eden ve öldürülmesi gereken bir sinekmişim gibi bakıyorlardı bense onlara ayağımın altında gezinen kara böcekler gibi bakıyordum.

Kulaktan kulağa oynadıkları oyunun esas cümlesi bendim.

"Metresi gördün mü kiminle beraber."

"Tunç Aybars'da ondan bir şeyler almak istiyor belli ki."

"Göktuğ kapıya atınca kendine yeni bir av bulmuş."

Kıkırdamalar, ezikleyen gülüşler ve hakaretler...Hiçbirini umursamıyordum. Odağım başka bir yerdeydi. Konuşmaları beni amacıma daha fazla yaklaştırmaktan başka bir işe yaramıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 3 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Günahı Yazmak (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin