"Nazlı... Geldin."
Koşarak geldiği için hızlı hızlı nefes alıp veren Nazlı başını salladı. "Geldim."
İçinde tarifi imkansız bir mutluluk vardı Nazlının. Gök yüzüne dokunuyor gibi ne bileyim huzura ermiş gibi...
Büyük ve hızlı adımlar yanına gelen Toprak yüzünde saklayamadığı tebessümüyle izliyordu Nazlıyı. Çok güzeldi Nazlı. Gözleri, saçları, kalbi... Her şeyi.
Bir kaç adım daha attığında artık kokusunu alabilecek kadar yakındı Nazlıya. Eli yavaşça yanağına ilerlediğinde soğuk el koşmaktan kızaran yanağa hafifçe değdi.
Nazlı elektrik çarpmış gibi irkildi. Toprak gözlerine şevkatle merhametle baktıkça Nazlı'nın kalbi ince bir sızıyla atıyordu. Bir süre daha göz göze kaldılar.
Nazlı en sonunda sanki bu anın dağılmasını istemezcesine usulca konuştu. " Peki bundan sonra ne olacak Toprak?"
"Sen geldin ya gerisi her türlü halledilir Nazlım. İlk olarak kendi aileme söyleyeceğim. Sonrasında babanla konuşup rızasını alacağım. Her şey usulünce ve içine sinerek olacak."
Bir süre daha sesizce ve yoğun duygularla birbirini izleyen ikiliyi en sonunda toprak bölmek zorunda kaldı. Bakmaya kıyamadığı güzel gözlerden ayırdı gözlerini "Haydi sen git artık, baban fark etmesin yokluğunu. Ben yarına gelir konuşurum babanla."
"Tamam... Gideyim ben, dikkat et sende." Toprak gülümseyerek başını salladıktan sonra Nazlı arkasını dönüp evine doğru yürümeye başladı. Sanki yürümüyorda uçuyor gibiydi. Yürürken arada arkasını döndüğünde yüzündeki gülümsemeyle onu izleyen Toprağı görüyor sonrasında yoluna devam ediyordu.
Nazlı evine girdiğinde Toprakta arabasına binip evine doğru yol aldı. Eve geldiğinde annesi ve kardeşi telaşla sofra hazırlıyordu. Keyiflice hazırlanan sofraya yardım ettikten sonra kurulup oturdu.
"Oo abicim sonunda düzelmişsin iki gündür patlamaya hazır bomba gibiydin."
Toprak o kadar keyifliydiki kendiyle alay eden Mustafaya dönüp bakmadı bile. En sonunda tüm aile sofraya oturdu ve yemek faslı başladı.
"Baba geçen ki konuştuğumuz meseleyi düşündüm." Diyerek pat diye daldı sohbete.
Ahmet bey başını salladıktan sonra "E oğul cevabın nedir ?" diye sordu.
"Olumludur baba. En uygun vakitte gidip konuşacağım kızın babasıyla." Dedi
Oğluna gururla gülümseyen Ahmet bey tekrar yemeğine döndüğünde yerinde duramayan Gülsüm hanım sordu hemen "Ne konuşması ne kızı oğlum ?"
"Geçen gün babam bahçede Veli amcanın kızı Nazlının bana en iyi eş olacağını söyledi anne. Bende düşündüm taşındım bir denemeye karar verdim."
"Oh çok şükür. Allah'ım seni düzgün bir kızla karşılaştırdı oğlum." Diyerek keyiflice yemeğine dönünen Gülsüm hanım komşularına gelini olacak kız için nasıl övüneceğini düşünmeye başladı.
Kimseyi kabul etmeyen oğlunun Nazlıyı kabul etmesine elbette şaşırmıştı amma. Oğlunu Nazlının yanında ilk gördüğündeki bakışlarından sonra çokta şaşırmamış memnuniyetle karşılamıştı bu durumu. Nazlıyıda bir hayli sevmişti zaten.
Akşama doğruda bahçede yanına gelip onunla dalga geçen Mustafa'yla gülerek günü kapattı Toprak. Ertesi gün erkenden kalkıp muhtarlıktaki tüm işlerini bitirmişti.
Saat öğlene yaklaşırken arabasına binip Veli beye doğru yol aldı. Bu saatlerde köylerinin kahvesinde olduğunu bildiği için ilk durağı kahve oldu.
Kapıdan girdiğinde kahvenin sahibi hemen selam verdi " Oo Toprak oğlum hoşgeldin. Geç otur şöyle ne içersin? "
"Hoş buldum Nazım amca. Bir kahve alırım sağol." Dedikten sonra cam kenarında oturan Veli beye doğru ilerledi.
Açıkcası ne diyeceği ne konuşacağı hakkında en ufak bir fikri yoktu. Olsun dedi bulurum bir şey. Sonucunda Nazlıyla bir evlilik, bir ömür varsa her şeye razıydı.
"Toprak hoş geldin oğlum. Gel otur şöyle." Diyerek yanına çağıran Veli beyin yanına kurulup oturdu Toprak.
"Hoş buldum Veli amca nasılsın ?"
"Bu günümüze şükür evladım. Hangi rüzgar attı seni buraya?"
"Ben seninle konuşmak için gelmiştim Veli amca." Diyerek söze girdi Toprak.
"Hayırdır inşallah. "
"Hayır hayır. Babam bana Nazlıya hayırlı bir eş aradığınızı bu kişiyi bulmak için babamdan yardım istediğinizi söyledi." Veli bey ağır ağır başını salladığında konuşmaya devam etti "Eğer sizin de rızanız olursa ben Nazlıya talibim."
Veli bey içten içe sevindi bu duruma. Gidip Ahmet beye kızına bir talip aradığını söylemesindeki amaçta buydu. Allah var Toprağı gözü tutmuştu işinde gücünde delikanlı bir adamdı. Sevindi sevinmesine ama Toprağa belli etmedi bu durumu.
"Mesele benim rızamın olması değil, Nazlı'nın rızasının olmasıdır. Kızım benim şu dünyadaki tek değerlim Toprak. Eğer sen kızıma en iyi eş olacağından eminsen ben zaten senden eminim. Ama öncelikle Nazlımla konuşmalı onun bu konuda ki görüşlerini almalıyım. " Dedi
Toprak 'Ben konuştum rızası var.' demek istese de sessiz kaldı. Veli beyin böyle bir cevap vereceğinden emin olduğu için niyetini ilk Nazlıya açmıştı zaten.
Önündeki çayından son yudum alan Veli bey "Eğer Nazlımın gönlü olursa ben babanla konuşur en uygun vakitte istemeye gelmenizi söylerim. Haydi oğlum selametle." Dedi ve kahveden çıktı.
~~~
Veli bey evine geldiğinde bahçede oturmuş türkü dinleyen kızıyla karşılaştı. Selamlaştıklarında hiç konuşmadan Nazlının karşısına oturdu.
Babasının bu haline anlam veremeyen Nazlı da sessicce oturdu karşısına. Biraz daha radyodan gelen türküyü dinledikten sonra konuşmaya başladı Veli bey.
"Toprak uğradı bugün yanıma..." Kalbi hızlı hızlı atmaya başlayan Nazlı stresten karnına giren ağrıyı göz ardı ederek konuştu "Hayırlıdır inşallah baba."
"Hayırlı kızım. Evlenmek istediğini söyledi." Nazlı başını hafifçe salladığında tekrar konuştu Veli bey "Kiminle diye sormayacak mısın?" Dedi
Gözleri masanın örtüsünde dolaşan Nazlı "kiminle?" Diye sordu utançtan kısık çıkan sesiyle.
Kızının bu haline gülümseyen Veli bey lafı fazla uzatmadan " Eğer gönlün varsa seninle." Dedi
Utançtan kafasını kaldıramayan Nazlı, Toprağın bu kadar çabuk babasıyla konuşacağını düşünmemişti.
"Eğer gönlün varsa söyle güzel kızım. Bilirsin senin sözün altından daha değerlidir benim için."
" Gönlüm vardır baba." Diyen Nazlıyla keyiflice bir soluk verdi Veli bey "E hadi o zaman bir kahve yapta içelim. Alıştırma olur sana da." Dedi
Utançla yerinden kalkıp mutfağa giden Nazlı. Mutluluktan uçuyor gibiydi. Yüzündeki gülümseme hiç silinmezken iki kahve yapıp geçti babasının yanına...
~~~
Umarım beğenirsinizz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZILCA
ChickLit1980 yıllarında bir köyde yaşanmış sıcacık aşk hikayesi.... "Eklemedir koca konak ekleme aman aman Nazlı da yârim yine yine geldi aklıma Nazlı da yârim yine yine geldi aklıma Nasıl Nasıl edeyim başımdaki sevdaya? Aman aman dostlar yoldan geldim, yo...