on dokuz

4.9K 330 24
                                    

Hatice leğendeki hamuru yoğururken Nazlıda yanına oturmuş elindeki un kovasından un eliyordu. Nazlı Hatice'nin kırmızı gözlerine bakıp hüzünlü bir iç çekti. Hatice dün akşamki şenlikte kocasıyla hiç konuşmamıştı. Nazlı da kaç gündür Hatice'nin solgun halinin kocasıyla alakalı olduğunu bu sayede anlamıştı.

" Bahçeye masaları yerleştirdim." Diyerek kapıdan içeri giren Güneşle, Nazlı elindeki un kovasını içeri taşırken "Ayşegül geldi mi?" diye sordu.

"Yok daha gelmedi."

"Dün gece morali bozuk gibiydi neden acaba?" Diye sordu Hatice.

"Yusuf abi geldi ya ondandır." Diye cevap veren Güneşe anlamaz gözlerle baktılar "Yusuf'la ne alakası var ki?"

"Yusuf abi ve Ayşegül abla eskiden nişanlıydılar da ondan."

Nazlı ve Hatice şaşkın şaşkın Güneşe bakarken Güneş anlatmaya devam etti:

"Bir yıl önce Ayşegül abla ve Yusuf abi nişanlandılar aslında başta her şey çok güzel gidiyordu ama sonrasında Yusuf abinin babası ve Ayşegül ablanın babası büyük bir kavga ettiler kimse ne olduğunu neden kavga ettiklerini anlamadı. Sonrasında Ayşegül ablanın babası benim bu aileye verecek kızım yok deyip nişanı bozmalarını istedi Yusuf abi ne kadar dirense de Ayşegül abla'nın babası çok inat etti Ayşegül ablanın evden çıkmasına bile izin vermedi o günden bugüne de pek yan yana gelmezler."

Nazlı Güneş'in anlattıklarını şaşırarak dinledikten sonra "Ayşegül Yusuf'u seviyor muydu?" Diye sordu.

Güneş hemen" Ben o kadarını bilmem o zamanlar daha küçüktüm ama Ayşegül abla ve Yusuf abi çok güzel anlaşıyorlardı evlenmelerine de bir ay kalmıştı. Zaten o günden sonra ne Ayşegül ablanın babasının ne de Yusuf abinin babasının yüzü güldü başlarına gelmeyen kalmadı."

Nazlı ve Hatice duyduklarını şaşırırlarken ellerindeki un kovalarıyla dışarı çıktılar. Güneşin serdiği masalara oturduktan sonra önlerindeki yufka hamurunu açmaya başladılar. Nazlı ve Hatice açıyor Güneşte pişiriyordu. Az sonra yanlarına Ayşegül geldi. "Kolay gelsin abla biraz geç kaldım ama." Diyerek hemen masaya geçti ve hamur açmaya başladı.

"Hoş geldin Ayşegül." Diyerek gülümsedi Nazlı. Yufkaları açmaya devam ederken yanlarına Gülsüm hanım ve Songül hanım da uğramıştı. Saat öğlene yaklaşırken çoktan tüm yufkalar bitmişti.  Sonunda tüm işleri bittiğinde hamur açmaktan kolları ağrıyan Nazlı ilk olarak kıyafetlerini değiştirdi sonrasında bahçeye inip Gülsüm hanımla domates toplamaya başladı. Bu sırada muhtarlıktan gelen Toprak bahçedeki Nazlı'nın yanına sessizce yaklaştı.

Nazlı domatesleri toplamaya odaklandığı için arkasındaki Toprağı fark etmedi. Bir anda beline dolanan kollarla neye uğradığını şaşırdı. Ağzından kopan çığlıkla Toprağın kollarından kurtulmaya çalıştı. Toprak Nazlı'nın bu haline kahkaha atarken Nazlı da sinirle arkasına döndü ve "Ne diye sesizce yaklaşıyorsun Toprak ödüm koptu!" Diye söylendi.

Toprak hala Nazlı'nın sinirli ama şirin suratına bakarak gülüyordu. Toprak karşısında kahkaha atarken Nazlı bir anda Toprağın eşarbını getirdiği güne dönmüş gibi oldu. Toprak yine böyle karşısına kahkaha atarken Nazlı da hayran olamadan edememişti.

Nazlı dalıp gitmiş bir şekilde Toprağa bakarken, sonunda gülmesi duran Toprak "Haydi Nazlım bir an önce gidelim nikah günü almaya." Dedi

Nazlı şok içinde kaldı "Bu kadar erken mi gidecektik?"

Toprak ona gülerek başını salladığında hızla odaya çıkıp hazırlandı.

Kalbi kıpır kıpır şekilde aşağıya indiğinde Toprakta arabanın başında onu bekliyordu. En sonunda arabaya yerleştirdiklerinde birlikte kasabaya doğru yola çıktılar. Uzun ve sessiz bir yolculuk boyunca Nazlı yerinde heyecandan duramamıştı.

Nazlı ve Veli bey yarın kendi evlerine dönüyorlardı. Veli bey artık daha iyiydi bu yüzden artık kendi evleri gitmeleri gerektiğini bu misafirliğin fazla uzadığını söylemişti Ahmet bey ve Gülsüm hanım gitmemeleri için ısrar etse de kabul etmemiş ve yarın kendi evlerine döneceklerini söylemişti.

Nazlı bu duruma biraz üzülse de evlilik işleri hızlandığı için kendi evlerine gitmelerin en mantıklı olduğunun farkındaydı.

Belediyenin önüne geldiklerinde birlikte içeri girdiler. Kalbi heyecandan yerinden çıkacak gibi atan Nazlı hemen Toprağın koluna sarıldı. Toprak Nazlı'nın bu haline gülümserken kolunun üzerindeki elini sıkıca tuttu ve birlikte içeri girdiler ve en yakın nikah tarihini aldılar.

En yakın nikah tarihi iki hafta sonraydı bu biraz beklediklerinden erken olmuştu ama Nazlı'nın her şeyi zaten hazırdı.

Nazlı ve Toprak arabaya bindiklerinde heyecandan yerlerinde duramıyorlardı. Kızılca köyü'ne yaklaşırlarken Toprak arabayı kenara çekti ve Nazlı'ya doğru döndü "Nazlı'm nikah tarihi biraz erken oldu ama memnun musun bu durumdan?" Diye sordu.

Nazlı olumlu bir şekilde başını salladığında Toprak Nazlının üzerine doğru eğildi. "Kaç gündür kaçıyorsun zaten benden. O gün seni öpmem hoşuna gitmedi mi Nazlı'm ?" Diye sordu.

Nazlı hızlı başını iki yana salladı "Hayır hayır gitmedi değil de... Utandım işte Toprak." Diye mırıldandı.

Toprak iri elini Nazlının yanağına çıkardı. Nazlı'nın yanağını severken bir yandan da bakışları kiraz kırmızısı dudaklara kayıyordu. "Az kaldı Nazlı'm. Bu dudaklara tamamen kavuşmama çok az kaldı."  Nazlının kalbi göğsünü delip geçecek gibi atarken Toprağın yoğun bakışları altında eziliyordu.

Toprak Nazlı'nın yanağına bir öpücük kondurduğunda Nazlı derince bir iç çekti. Nazlı'nın bu haline içi giden Toprak daha fazla ileri gitmemek için Nazlıdan uzaklaştı. İleri giderse durmazdı en iyi kendisi biliyordu.

Arabayı çalıştırıp yola devam ederken Nazlı elinde su şişesinden aylarca susuz kalmış gibi içti. Toprağın ona olan içi gider gibi bakışları her seferinde dilini damağını kurutuyordu.

Eve geldiklerinde güzel haberlerini tüm aile üyelerine verdiler. Herkes sevinçle birbirine sarıldı ve keyifle son günlerini bahçede çay içerek geçirdiler.

Saat geç olurken herkes odasına çekilmişti ama Toprak Nazlının gitmesine izin vermemişti. Nazlı gece boyunca Toprağın göğsüne sığınmış bahçede uyuyakalmıştı.

Gece su içmek için uyanan Gülsüm hanım onların bu haline gülümseyip üzerlerini örttü.

Biliyorlardı ki bu ayrılık kısa süreliydi ve bu ayrılığıda atlattıklarında bir ömür ayrılmamak üzere hem ruhen hemde bedenen birleşeceklerdi....

~~~~
Uzun süredir bölüm yazamıyorum ama tüm yorumlar ve oylar için çok teşekkür ederim.

Bölüm biraz kısa oldu ama geçiş bölümü şeklinde oldu. Diğer bölümde artık kına gecemiz olmasın mıı dnjsnfjsmkfmwf

Umarım beğenirsiniz sizi çokkk seviyorumm

KIZILCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin