KIZILCA

onn

"Anne ben çıkıyorum." Diyerek kapıdan Mutfağa doğru seslendi Toprak.

Elinin ıslaklığını havluya silerken söylenerek çıktı Gülsüm hanım" Ay oğlum keşke biraz daha dursaydın. Ekmek yapacaktım sıcak sıcak götürürdün Nazlı kızıma."

" Geç kaldım zaten anne gideyim artık ben. Bir gün yine götürürüz ekmekten."

Toprak ayakkabısını giyerken Gülsüm hanımda Toprağa Nazlının gönlünü hoş etmesi için öğüt veriyordu.

"Tamam anne tamam, çıkıyorum artık ben." Arabasının anahtarını aldığı gibi bahçeye çıktı Toprak.

"Aman oğlum dikkat edin. Hayırla gidip gelin inşallah."

"Amin anne."

Arabasına binip giden Toprağın arkasından içeri giren Gülsüm hanım kalan son bulaşıklarıda halledip ekmek yapmak için yardıma çağıran komşularının yanına fırına doğru yola çıktı.

"Gülsüm hoş geldin bacım nasılsın?"

"Çok şükür iyiyim Ayten sen nasılsın?"

"Bu günümüze şükür. Valla Allah razı olsun onca işin gücün arasından yardıma geldin." Elindeki hamuru beze yapan Ayten bir yandan Gülsüme laf yetiştiriyor bir yandanda en yakın arkadaşı Songül'ün yolunu gözülüyordu.

Gülsüm hanım da fırın tezgahının önüne geçip leğendeki hamurlardan bezelemeye başladı "Olurmu öyle şey bacım tabi geleceğim. Songül nerde siz hiç ayrılmazdınız." Diye sordu kıkırdarken.

"Bilmiyom valla gelecem dediydi emme Allah bilir nerde dedikoduya takıldı." Diyerek Gülsüm hanımın gülmesine eşlik etti.

"Vallahi arkamdan konuşuyonuz gibi hissettim hemen geldim ha." Diyerek içeri dalan Songül hanımla bir kahkaha koptu kadınlardan.

Hamurları bezeleme işi bittiğinde kabarması için üzerini kapatmışlardı. Ayten hanım fırının ateşini harlarken bir yandanda köydeki dedikoduları anlatan arkadaşını dinliyordu.

"He öyleymiş işte babannesi tek kaldığı için babası kızı yanına bırakmış. Amma kıza epey hırçın diyolar."

Gülsüm hanım bahsettikleri kızı tanımadığı için susmuştu ama Songülün çenesi hiç duracak gibi olmadığı için hemen pat diye daldı konuya "Gız Gülsüm, senin oğlanın parmağında yüzük görmüş bizim bey hayırdır inşallah heç bahsetmiyonda." Komşularının karın ağrısını anlayan Gülsüm hanım hemen cevap verdi:

"He valla bizim oğlana kız istemeye gittiydik iki gün önce. Aile içinde isteme oldu. Çok şükür gelinim hem güzel hemde marifetli." Diye övündü Gülsüm hanım.

"Valla çok sevindik Gülsüm bacım. Allah hayırlara vesile etsin. De bu kız bizim köyden değil herhal?"

"Yok aşağı köyden. Bizim bir tanıdık vardı onların kızı, inşallah bir gün sizlede tanışır düğünden önce."

Hanımlar başını salladıktan sonra hayırlısı olması için dua etmiş. Ekmek yapmaya devam etmişlerdi.

Bu sırada çoktan Nazlının köyüne giriş yapan Toprak arabadan inip kıyafetlerini düzeltti saçınıda şöyle bir eliyle düzelttikten sonra çiçeklerle dolu bahçeye girdi.

Bahçedeki masada oturmuş radyodan haberleri dinleyen Veli bey Toprağı görünce ayaklandı. " Hoş geldin oğlum."

"Hoş buldum Veli amca nasılsın?"
Onlar ufak bir sohbete dalarken Nazlıda elindeki sepetlerle kapıdan çıktı. Çıkar çıkmazda kendisine arkası dönük Toprakla karşılaştı. Siyah tişört ve siyah kumaş pantolonlu Toprağı fark edilene kadar baştan sona inceledi.