13

28 4 8
                                    




"Parça parça büyümüş bir çocukluğu,
Olgunluk aşamalarında yaşatırca öldüren nedir?"
-Özdemir Asaf

Yola çıktıktan on dakika sonra Ezgi bir yere uğramak istediğini söyleyince Savaş da onu kırmak istemedi. Yirmi dakikalık bir mesafeden sonra Ezgi'nin istediği yere vardılar. Savaş arabadan inerken buranın bir mezarlık olduğunu anlamjştı.

Ezgi'yi takip ederek üzerinde çeşit çeşit çiceklerin olduğu bir mezarlığın yanında durdular. Ezgi yoldan aldığı bir demet gülü de mezarın yanına koydu. Mezar taşının üstünde şöyle yazıyordu:

Okan Yıldırım
1994-2007

Burası Ezgi'nin daha önce bahsettiği çocukluk arkadaşının mezarıydı. İsmini hatırlıyordu. Savaş, Ezgi'yi rahatsız etmemek için birkaç adım gerisinde durdu. Yüzü görünmese de elinin tersiyle yüzünü birkaç defa sildiğinden ağladığını anlamıştı.

"Bu sefer buraya kutlamak yapmak için geldim," dedi Ezgi. "Sonunda amacıma ulaştım. Ondan kurtuldum." Savaş, Kerem'den bahsettiğini anlamıştı.

"Onu çok yakında hapse tıkacağım." Bunu öyle kararlı söylemişti ki Savaş, Ezgi'nin damarlarında gezinen intikamın kokusunu aldı. Savaş da tıpkı Ezgi gibi, ondan intikam almak için yanıp tutuşuyordu. Onu öldürmek isteyen bir adamdan. Ama şimdi görüyordu ki bir rakibi vardı. Ezgi'den önce davranmalıydı.

Onu öldüreceğim.

Ezgi buraya dua etmek için değil, yeminini kendine hatırlatmak için geliyordu. "İçi boş," dedi umursamadan. "Bu yüzden dua etmene gerek yok."

Savaş dua etmemişti ama yine de anlayışla kafasını salladı.

"Okan'ın cesedi bulunmadı ama ailesi çocuklarının bir mezarı olmasını istedi. Bu yüzden anısına bu mezar yapıldı."

"Zor bir durum," dedi Savaş.

Ezgi bekli belirsiz kafasını salladıktan sonra "Gidelim mi?" diye sordu.

Birlikte arabaya doğru yürüdüler. Evin bahçesine vardıklarında ortamdaki kasvetli hava henüz dağılmamıştı. Ezgi'nin kafasında birçok soru işareti vardı ama şu an kimseyle konuşmak istemiyordu.

Savaş'la vedalaştıktan ve eşyalarını eve taşıdıktan sonra yatağına girdi ve yarım bir kalmış bir huzurla uykuya daldı.

🪶🪶🪶

"Normalde işin detaylarını sana anlatmadığımı biliyorsun," dedi Savaş.

Halit tam karşısında oturuyordu. Bu saate kadar Savaş'la konuşmak için beklediğinden biraz uykusu vardı. Kafasını salladı.

"Ama bugün bir iş teklifi aldım. Neyle ilgili olduğunu bilmek ister misin?" Arkasına yaslanmıştı. Gergindi.

Halit kaşlarını çattı ama cevap vermedi. "Biri, beni öldürmek için beni kiralamak istedi." Güldü. Keyiften yoksundu. "Kim olduğunu tahmin etmek zor değil." Ses tonu Halit'i suçlayıcıydı.

Halit'in baygın bakan gözleri birden açıldı. "Kerem mi?" diye sordu hemen. Aklına ilk onun adı gelmişti.

Savaş usulca kafasını salladı. "Evet."

YakalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin