18

15 2 1
                                    



"Çocukken gözden yitirdiğimiz şeyler bizde hiçbir duygu uyandırmaz.
Ağaç olsun, kuş olsun, insan olsun...
Onlara acımayız çünkü."
-Latife Tekin


Savaş ertesine güne uyandığında sırılsıklamdı. Gözleri hala kapalıyken gördüğü rüyayı hatırlamaya çalıştı ama zihninde canlanan tek görüntü suyun içindeki cansız bedeniydi. Kendi bedenini suyun derinliğine batarken görüyordu yalnızca.

Soğuk bir duştan sonra giyindi. Vega'ya haber verip vermemek konusunda kararsızdı. En azından kimliğinin ortaya çıktığını söyleyebilirdi ama bunun için vakti yoktu.

Ezgi'nin kapısını çaldı. Kapı açıldığında Ezgi çoktan hazırlanmıştı ama Savaş'ı karşısında görmeyi beklemiyordu. "Savaş?" dedi şaşkın bir ifadeyle. "Bir şey mi oldu?"

"Birlikte gidelim mi?"

"Bekle bir saniye." Hızla çantasını aldıktan sonra geri döndü.

Arabaya doğru ilerlerken "Filiz Hanım dosyayı sana vermem gerektiğini söylemişti ama sanırım sonradan vazgeçti. Bu yüzden gelmene gerek yoktu."

Savaş Ezgi'nin arabasını es geçip kendi arabasına doğru ilerleyince Ezgi de Savaş'ı takip etti.

Arabaya bindikten sonra "Dosya sende değil mi?" diye sordu Savaş. Yemi oltaya takmıştı ve güzel balığının oltaya takılıp takılmayacağını merak ediyordu.

Ezgi emniyet kemerini bağlarken yavaşladı. Detaylardan bahsetmesine gerek yoktu. "Hayır," dedi. "Dosyayı başka birine verdim."

"Hımm. Kime verdin?"

Ezgi umursamaz bir tavırla omuz silkti. "Tanımıyorum. Filiz Hanım'ın güvendiği biriydi galiba."

En azından yalan konuşmamıştı. En önemlisi de Savaş, Ezgi'nin onu tanımadığından emin olmuştu. Uzun bir süre hiç konuşmadan yola devam ettiler. Ezgi, göle yaklaştıkları her dakika daha da geriliyordu.

Sonunda göl göründü fakat gölün girişi ve çevresi çoktan polisler tarafından kapatılmıştı. Girişte bir polis ekibi kontrol için arabayı durdurunca Ezgi, "Ezgi Kılıç," diye kendini tanıttı.

"Buyrun Savcı Hanım," dedi polis.

İnceleme alanına girdikten sonra arabadan indiler. Filiz Hanım, Ezgi'yi görünce hemen el salladı.

"Başlamak için biz de sizi bekliyorduk." Gergin yüz ifadesi Savaş'ı görünce yumuşadı. "Hoş geldin Savaş. Ezgi'ye eşlik etmen ne hoş bir davranış."

Ne demezsin.

"Erken başlamışsınız," dedi Ezgi etrafına bakınarak.

Göle girmeyi bekleyen dalgıç ekip son hazırlıklarını yapıyordu. Bir yandan da arama dedektörleri ve köpekler hazırlanıyordu.

"Aslında sadece hazırlıkları tamamladık. Savcı olmadan başlamamamız gerektiğini söylediler."

"Ben bir bakayım," dedi Ezgi.

Savaş'la göz göze gelince Savaş tamam dermiş gibi kafasını eğdi.

Ezgi arama ekiplerini kontrol etmeye giderken Filiz Hanım da iskelenin yolunu tuttu. Oldukça eski olan iskelenin ucunda durdular. İskeleden gölün büyük bir bölümü harika manzarasıyla görünüyordu.

YakalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin