7

45 5 2
                                    



"Gördün mü hiç suyun yanmasını tuzda?
Gördüm ben bu yaşam boyu iniltiyi."
-Edip Cansever

2 gün sonra
Cumartesi sabah 07.40

Savaş kafasını koltuktan kaldırdı ve masanın üzerinde zır zır öten telefonunu aldı. Arayan Vega'ydı. Önce oturma odasında kimsenin olmadığına emin oldu.

"Sana haber verene kadar bu telefondan arama demedim mi?"

"Sıçtığım iş telefonunu nerede diye sorayım o zaman?"

"Ben de siktiğim yaşını sorayım o zaman. Söyle de bir veledin bana küfür ettiğinden emin olduktan sonra o bozuk ağzını bir yumrukta düzelteyim."

"Hımm, senden en az on yaş büyüğümdür."

Savaş kafasını tekrar yastığa geri koydu. "Şu sabah aramalarını azaltsak mı?"

"Yeni bir iş aldım."

Savaş kaşlarını çattı. "Bana sormadan?" dedi. "Ayrıca bu aralar çalışmayacağımı söylemiştim." En azından Ezgi buradayken ve Halit daha iyileşmeden bir yerlere gitmek istemiyordu.

"Açık çek," dediğinde Savaş duraksadı. Açık çekin anlamını ikisi de çok iyi biliyordu. İşin ücretini belirlemek onların elindeydi.

Savaş yerinden kalkıp mutfağa geçti. Kendine bir fincan kahve aldı. "İş nedir?"

"Gür Holdingten bir şey çalman gerekiyor."

Gür Holding bu bölgenin en iyi avukatlık bürosuna sahip şirketlerden biriydi. İmar ve planlama işiyle ün salsalar da aynı zamanda bir hukuk firmasınına da sahibiydi. Bölgenin polis teşkilatıyla da iş birliği içinde olduklarından arkaları epey güçlüydü. Yani, eğer Savaş yakalanırsa işi bitti demekti. Açık çekin nedenini şimdi daha iyi anlıyordu.

Vega konuşmasını sürdürdü. "Bu gece Marin Palace'da bir maskeli balo düzenleniyor." Aptalca. "İlerleyen saatlerde 237 numaralı odada bir anlaşma yapılacak. Anlaşmanın yapılacağı dosyayı alıp yerine müşterinin istediği dosyayı koyacaksın."

"Dosyanın değiştiğini anlamayacaklar mı?"

"Anlaşma çoktan okunmuş olmalı. Bu gece tekrar okunacağını sanmam. Anlasalar bile bizi ilgilendirmiyor. Dosyayı değiştirdiğin anda görevin bitmiş olacak. Müşteriyi sorgulamıyoruz."

Vega haklıydu. İmzalatmak onun görevi değildi. "Yeni dosyayı kimden alacağım?"

"Müşteri de baloda olacak çünkü anlaşmanın diğer tarafında bizim müşterimiz var."

Taşlar yavaş yavaş yerine oturuyordu. Gür Holding'le imzalanacak olan anlaşmayı kendi lehine düzenleyip imzalayacaklardı. Dikkat çekmek istememeleri doğaldı böyle bir durumda.

Dış kapının seni kulaklarına dolunca "Saati ve yeri mesaj atarsın. İş telefonuma," diye ekleyerek telefonu kapattı.

Savaş kahvesini alıp salona geçti. "Erkencisin."

"Sen de," diye fısıldadı Ezgi. "Nasıl?" diye sordu Halit'i kastederek.

"Gayet iyi. Yarın alçıdan kurtulacak. Yürüyebilir gibi duruyor."

YakalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin