9

30 4 1
                                    



"Aşk sizi çağırdığı zaman onu izleyin,
Yolları zorlu ve dik olsa da."
-Halil Cibra



"Ezgi'nin nişanlı olduğunu biliyor muydun?"

Savaş o an "Evet," demek istedi. Sanki bu anla daha önce yüzleşmiş gibiydi. Ancak gerçekliğe döndüğünde vücudu müthiş bir korkuyla titredi. Biliyor muydu? Hayır.

Gerçeklik algısını yitirmişti. Çoktan oteldeki kadının yerine Ezgi'yi koymuştu bile. Bal rengi gözler...

Başını salladı. Halit bunu "hayır" olarak anladı ama Savaş bazı şeyleri kabullenemediği için sallamıştı başını. "Lütfen," dedi içinden. "O olmasın."

"Bilmiyordum," dedi.

"Ben de bilmiyorum. Daha önce neden bahsetmedi anlamadım."

Savaş şimdi soracağı sorudan o kadar çok korkuyordu ki uzun zamandır böyle korktuğunu hatırlamıyordu. Midesi bulandı. "Tanıdığın biri mi?" Soğukkanlı olmaya, çok da şaşırmaya çalışıyordu.

Halit, "Gür Holding'in CEO'su Kerem Gür," dediği anda Savaş'ın kulakları ateşler içinde çınlamaya başladı. Halit konuşmaya devam ediyordu ama Savaş onu duymuyordu bile. Ne hissediyordu?

O gece gördüğü mavi elbiseli kadın Ezgi'ydi. Bunu o gece de öyle derinden hissetmişti ve biliyordu ki bu yüzden kontrolünü bırakmıştı. Eğer varlığını inkar ederse daha cesur olacağını biliyordu. Bu yüzden yüzünü görmek istememişti. Asıl korktuğu onun Ezgi olmaması değil, tam tersi Ezgi olmasıydı. O bal rengi gözleri gördükten sonra tek yapması gereken kendini kandırmaktı. Eğer onun Ezgi olmadığına inanırsa içinde gizlediği arzuları gün yüzüne daha rahat çıkarabilirdi.

Çınlama son bulduğunda Halit de susmuştu. "Ezgi'yle Kerem'in aynı dönem mezun olduğunu hatırlıyorum. Birkaç kez dersime girdi sadece. Fazla tanımam ama soyadının etkisiyle onu tanımamak mümkün değildi. Ayrıca ailesinin büyük bir avukatlık bürosu var."

Savaş ne yazık ki birkaç detayı birkaç gün önce öğrenmişti. "Çocukluk arkadaşı olduklarını hatırlıyorum," diye devam etti Halit.

"Çocukluk arkadaşı mı?" Aklına hemen Ezgi'nin çocukken kaybettiği arkadaşı geldi. Acaba Kerem onunla da arkadaş mıydı?

Halit başını salladı. "Çocukluk aşkı mı demeliydim?"

Savaş omuz silkti. Ezgi'nin o aptalla nişanlı olduğuna hala inanamıyordu. Üstelik babasının onun hakkında düşünceleri... Savaş düşündükçe sinirlenmeye başlıyordu.

"Ne olmuş peki? Kötü görünüyordu."

"Tartışmışlar. Epey ciddi olduğunu söyledi. Nedenini bilmiyorum."

"Neden buraya gelmiş? Evi yok mu?" diye sordu Savaş.

"Vardı. Yani öyle biliyordum. Anladığım kadarıyla ev Gür Holding'e ait. O yüzden orada kalmak istemiyormuş."

Savaş derin bir iç çekti. "Burada kalamaz, biliyorsun," dedi çaresizce. Ona karşı bir duygusu yoktu. İçten içe basit bir arzusunun olduğunu ve bu arzuyu artık gidermişti ve istediğini almıştı.

YakalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin