Herkese selam!!!
Nasılsınız?
Finale o kadar az kaldı ki bu yüzden son bölümler öncekilerden daha uzun olacak. Onlara uzun uzun veda edelim istiyorum.
Kitap bittikten sonra arada sırada onları hatırlamamız için bölümler paylaşabilirim. Ne dersiniz?
Gerçi bunları konuşmak için henüz erken :)
Çayınızı kahvenizi aldıysanız buyurun bölüme geçelim.
SON 2
🤶
YAZAR'DAN
"Atce! Kızçem -adi kalk artık, akşama misafirlerimiz var. Ortalığı toparlamamız gerek." Rüzgâr uğultusu kulaklarını doldurduğunda ahşaptan yapılma evin sesiyle bir başka sabaha daha uyandı. Günleri bir kaplumbağanın yürümesinden daha yavaş bir hızda geçerken, olaylar da tavşanın hızından bir o kadar bağımsızdı. Durgunluk ve dinginlik ona iyi gelmişti, bunu inkâr edemezdi.
"Uyandım, geliyorum!" İçeriye seslense de yaşlı kadın onu duymamış olacak "Seslenirim seslenirim ne duymazsın?" diyerek odaya girdiğinde onun yataktan ayaklandığını gördü.
"A be kalktın mı güzel kızçem?" Kızının yüzündeki saçları, toprağa benzeyecek kadar kırışmış elleriyle geriye ittirdiğinde yüzünü çizdi fakat kızı buna ses etmedi. Yaşlı kadının ona olan ilgisi hoşuna gidiyordu.
Ekşimsi köy kadını kokusu burnuna dolduğunda burnunu sevimli bir şekilde kırıştırınca karşısındaki kadın güldü. "İneklerle uğraştım, kötü kokuyorumdur be ya! Koklamayasın sen beni." Ondan uzaklaşmadan yanağını öptü. "Sütü ocağa koydum, aman kızçem dikkat et de taşmasın e mi?" Kız gülümseyerek başını salladı.
Geçen gün gittiği köy pazarında süt taşı almıştı fakat yaşlı kadın onu kullanmayı seçmemişti. "Te ben bilmem mi süt ne zaman taşar? E bilirim tabi, gerek yok ona istemem." demiş ve süt taşını kullanmamak üzere rafa kaldırmıştı. Fakat atmaya da kıyamamıştı, kızının aldığı ilk şeydi o. Nasıl kıyardı?
Yaşlı kadın banyoya gitmek için kızının odasından çıktı, kız ise kalın çoraplar ve renkli patiklerini ayağına geçirdi. Yaşlı kadın iş bulamazsa ipini ve tığını alır, bütün gün evlilik programı izleyerek patik örerdi. Bu patikleri de o örmüştü.
Sobadan gelen sıcaklık açık kapıdan içeri dolduğunda kız hafifçe titredi. Odası biraz soğuktu, diğer odadan gelen sıcaklık onu cezbedince yerinden kalkarak odasından çıktı ve kapısını kapattı. Sütü kontrol ettikten sonra üstüne bir tahta kaşık yerleştirdi. Önlem almazsa yaşlı kadın biraz söylenirdi. Kendisi Trakya kadınıydı ve sivri bir dili vardı. Fakat bu onun hoşuna giden bir şeydi. Dertsiz ve endişesiz günlerini keyiflendiren yegâne kişiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yedi Metre
General FictionBana yaptıkların, yaşattıkların o kadar ağır şeylerdi ki; sustum, hatta sesimi dahi çıkarmayacağım konumlara sürüklendim ama artık bitti. Senin tanıdığın Derin toz oldu, tarih oldu. Herhangi bir şey yaparsan sana eski Derin'i göstermekten çekinmem...