(Derin Esen)
Eda'nın hızla çıkışıyla bir şeylerin kötü gittiğini anladım. Öyle ki Kerim'in de yüzü düşmüştü ve elindeki silahı bırakıp kenardaki koltuklardan birine çöktü.
"Ne oldu?" hızla yanına gittim. Belki yardım edebilirdim. Kafasını kaldırdı, anlatıp anlatmamak arasında kaldı.
"Biraz yakınlaştık." dedi utangaç bir tavırla başını başka bir yere çevirirken.
"Ne güzel işte! Neden çıkıp gitti ki?" Sonuçta Eda bunu istediğini söylemişti.
"Çünkü ben geri çekildim." Nasıl yani? Kız cepte zaten deyip yedeğe mi almıştı. Yanına çökmüştüm, çöktüğüm yerden kalktım.
"Demek istediğim..." dedi ve bakışlarımı tekrar ona sabitledim. Yerinden kalktı ve kulağıma yaklaştı.
"Daha özel olmasını istedim ama o yanlış anladı sanırım." Düşündüklerimden dolayı utanırken Kerim'in bu durumu bu kadar önemsemesine sevinmiştim.
"Farkında mısın bilmiyorum ama bu zaten özel bir şey. Daha özelini ne yapacaksın?" diye sordum. Kimse mekana, konuma, zamana bakmazdı ki. Her şey unutulup giderdi bir anda.
"Niye hala duruyorsun?"
"Ne yapabilirim? Baksana, her şey için çok geç." dedi tekrar kalktığı yere çökerken.
"Saçmalıyorsun Kerim. Kalk ve peşinden git. Asıl gitmezsen her şey için geç olacak." Gözlerini gözlerime çevirdi ve bir ışık yandı orada adeta. Bir hışımla çıktı ve gitti.
"Süremiz mi doldu?" dedi Yiğit elindeki tabancayla çıkıp giden Kerim'i peşinden bakarken.
"Hayır, ama henüz denemeyenlerle değişebilirsiniz." Başını sallayıp diğerlerine yer açtı. Arkamı döndüm ve Kerim'in çıktığı kapıdan baktım. Çok güzel olacaklardı.
**
Arabadaydık ve dönüşe geçmiştik. Eda ve Kerim bulunduğumuz alana yaklaşık beş metre arayla geri dönmüşlerdi. Eda oldukça şaşkın ve şok olmuş vaziyetteydi.
Kerim gülümseyip başını sallamıştı ve işlerin onlar adına iyi gittiğini anlamıştım. Ardından Eda çıkmak istemişti ve arabaya atlamış geri dönüyorduk.
Kerim'le iddiamızın sonucunda o kazanmıştı ve hesabını ben ödemiştim fakat bir şekilde benim istediğim de gerçekleşmişti. En azından öyle hissediyordum.
Gözlerim yol ve Eda arasında gidip gelirken elleri dalgınlıkla dudaklarına gitti.
"Hadi be! Ciddi misin?" dedim direksiyon kontrolünü zoraki sağlarken.
"Ne? Bir şey mi oldu?" Eda aşırı dalgındı ve aklının nerede olduğunu çok iyi biliyordum.
"Kesin var ya! Kesin..."
"Ne diyorsun be?" dedi anlamaz bakışlarını bana gönderirken. Farkında değildi yaptığı hareketin.
"Neyse. Ben anlayacağımı anladım." dedim onu meraktan çatlatmak adına ama hala bana konsantre olamıyordu.
Çok fazla uğraşmak istemedim. Kerim için her şey yolunda gözükmüştü ama Eda'da neler olduğunu çözemiyordum. Acaba onun için kötü mü gitmişti?
"Anlatacak mısın?"
"Neyi?" bilmezlikten gelmeye çalışıyordu ama yemezlerdi.
"Kerim'le neler oldu?" bakışları bana döndü ardından yola baktı. Sonra tekrardan bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yedi Metre
Genel KurguBana yaptıkların, yaşattıkların o kadar ağır şeylerdi ki; sustum, hatta sesimi dahi çıkarmayacağım konumlara sürüklendim ama artık bitti. Senin tanıdığın Derin toz oldu, tarih oldu. Herhangi bir şey yaparsan sana eski Derin'i göstermekten çekinmem...