Bana yaptıkların, yaşattıkların o kadar ağır şeylerdi ki; sustum, hatta sesimi dahi çıkarmayacağım konumlara sürüklendim ama artık bitti. Senin tanıdığın Derin toz oldu, tarih oldu. Herhangi bir şey yaparsan sana eski Derin'i göstermekten çekinmem...
Bir bölümle daha karşınızdayım ve bu istikrarım beni bile şaşırtıyor 🤭
Beni soracak olursanız hem mutluyum hem de biraz buruk.
Sebebi ise bugün geri sayım başlatacak olmam :(
Size keyifli okumalar diliyorum...
SON 3
🌊
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
53. BÖLÜM "YEDİ METRE"
"Konuş yoksa elimde kalacaksın!" Ağabeyimin gür sesi boş depoyu doldurduğunda Karan'a bir kez daha şaşkınlıkla bakıyordum. İçinden böyle bir karakter çıkacağını hiç düşünmemiştim.
"Kim olduğunu bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum. Bir oyunda chat aracılığı ile iletişimi geçtik. Tek bir iş için anlaşmıştık..." Sanki daha fazla şey biliyormuş da ağzından kaçırmadan önce son düzlükteymiş gibi sustu. Bu ayrıntıyı Karan fark edememişti çünkü öfkeden önünü bile göremiyordu. Tek derdi, karşımdaki daha önce hiç görmediğim başka bir siyahlar içindeki adam olan kişiyi öldüresiye dövmekti. Melih ağabey, ağabeyimi omzunda tutarak sakinleştirmeye çalıştı.
"Anlaşmıştık? Geçmiş zaman, yeniden anlaştığınızı mı söylemek istiyorsun?" Karşımdaki adam gözlerini kaçırdı. Bu, daha önce hiçbir şekilde karşılaşmadığım siyahlar içindeki adamdan biriydi. Beni havuza atanın boyu daha uzundu ve onun yüzünü net bir şekilde hatırlıyordum. Arabayla yolumuzu kesenin bir bıyığı yoktu fakat bu adamın iki günde uzayamayacak kadar gür bıyıkları vardı. Tuna'nın beni kaçırdığı o gün, depodaki adamın yüzünü net bir şekilde görmüştüm. O hiç değildi. Ya Eda'yı kaçırmıştı ya da...
"Paçasını sıyırın!" diyerek adamlarımızdan birine emir verdiğimde bir baş hareketiyle beni onayladılar. Sandalyede bağlı olmayan adam kaçamayacağını biliyordu, yerinde tepinmeye ve kaçmak için ilk kez bir girişimde bulunmaya karar verdi. Anladığım şey öfkelenmeme ve yüzümün kıpkırmızı olmasına sebep oldu. Bu o adamdı. Bacağına bakmama gerek bile yoktu fakat adamımız paçasını bıçak yardımıyla kesince taze olmayacak kadar eski bir kurşun yarası gözüktü.