1. Bölüm

90 8 2
                                    

İlk bakış. Gözlerimizin buluştuğu ilk an. Kalbim kan yerine daha önce hiç hissetmediğim yoğun bir duyguyu pompaladı sanki tüm vücuduma. Ve ben o duyguyu tüm damarlarımda, her bir hücremde hissettim. Vücuduma yayılan ürperti tüylerimi diken diken ederken için için yanıyordum. Nasıl mümkün olabilirdi ki bu? İçten içe yanarken üşümek... Onun sarılmasına ihtiyacım var sanıyordum, onun sıcaklığına. Sonra gülümsedi ve fark ettim ki ihtiyacım olan şey gülümsemesiydi. Gülüşündeki sıcaklık öylesine ısıttı ki beni. İşte ben böyle aşık oldum, o güzel kadına.

İlk sohbet. Basit bir merhaba. Yine de sıcak. İçimi ısıtacak kadar sıcak. O kadar isterdim ki karşılık vermeyi ama kelimeler ağzımdan çıkmadı. Dudaklarım gergin bir gülümseme sundu sadece güzel gözlerine. O da gülümsedi. Yine. Yanıyorum! Sonra yanıma oturuyor. Ve o çok güzel.

İlk randevu. Biraz dondurma alıyoruz. Bir parkta oturmuş sohbet ediyoruz. Saçma sapan şeylerden konuşuyoruz. Ve o çok güzel.

İlk öpücük. Lunaparka geldik. Yüksekten biraz korkuyorum. Ama o başını omzuma yaslıyor ve korku kalmıyor geriye. Dönme dolap olduğu yerde durunca kaldırıyor başını. Hayran hayran etrafı izliyor. Ben de onu. Sonra gözlerimiz buluşuyor yine. Ve o zaman öpüyorum onu. Ve o çok güzel.

İlk yıl dönümü. Aynı parktayız. Bu sefer yerde oturuyoruz. Bir örtü serdik ağacın gölgesine. O sandviç yapmış, ben de annemin yaptığı kimbaplardan getirdim. Sonra cebimdeki kutuyu çıkarıyorum. İçindeki kolyeyi görünce gözleri doluyor. Mutluluktan da olsa dökülmesin göz yaşları istiyorum. Kolyeyi çıkarıp boynuna takıyorum. Söz veriyor, asla boynundan çıkarmayacağına. Kolyeyi almak için çalışıp, yorulduğum zamanlar aklıma geliyor hemen. Değdi diyorum içimden. Çünkü o çok güzel.

Ayrılık. Tarifi yok. Sevdiğin insanı bir daha göremeyeceksin. Bir daha elini tutamayacaksın, öpemeyeceksin onu. Sevdiğini söyleyemeyeceksin. Neden? Aklına gelen ilk soru. Neden? Eğer tüm bunları yapamayacaksam bir daha bilmeliyim, neden? Ama bilmiyorum. Çünkü o hiç söylemedi ve ben de hiç sormadım. Çünkü o çok güzeldi ve nerede mutlu olacaksa orada olmasını diledim.

İlk aşk. Öyle güzeldi ki. Sonsuza kadar sürsün istedim. Ama o gitti. Ve o lise koridorları artık onu beklemediğim için hiçbir şey ifade etmediler bana. Bir daha kimse oturmadı o sırada. Yalnızca ben ve ondan kalan anılar. Hiçbir zaman cevap bulamadım gidişine. Ve Hiçbir zaman ihtimal vermedim gelişine. Gelmedi de. Dönmedi.

Yıllar geçti. Ben döndüm. Onun anılarıyla süslenmiş bu şehire, yuvama döndüm. Ve tek başıma yürüdüm bu sefer birlikte yürüdüğümüz yollarda. Ve eski evinin olduğu o sokaktan geçerken gördüm o güzel adamı. Onun evine giriyordu. Bir yumru oturdu boğazıma. Sonra kızdım kendi kendime. Yıllar geçti. Kendine gel. Kendine gel ve uzaklaş buradan.

İşte tam o an buluştu gözlerimiz bu yabancıyla. Ama yaşattığı his yabancı değildi. Üzgünüm sevgilim. Tekrar ürperdim bir başkasının bakışlarıyla, tekrar ısındım bir başkasının gülüşünde ve tekrar aşkı tattım başkasında. Ve o çok güzeldi.

Uzun bir aradan sonra içimdeki yazma isteğine karşı koyamadım. Beni tanımazsınız ama umarım hikayemi beğenirsiniz.

Şuraya bir Jongin bırakıyorum.

Şuraya bir Jongin bırakıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beautiful ManHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin